Haricî; “insanlardan, dinden, haktan veya meşru halifeye karşı çıkan ve yönetime isyan ederek ana bünyeden ayrılan” kimselere verilen bir isimdir.

 

Haricîler, ibadete düşkünlükleri, züht, takva ve ihlâsları, fikrî ve dinî taassupları, buna bağlı olarak katılık ve taşkınlıkları, savaşmaktan ve ölümden hiç çekinmemeleri, Kur’ân’ı ezberlemekle ve çok okumakla beraber âyetleri anlamadaki sathilikleri, nassların (ayet ve hadislerin) zahirine sarılmaları gibi özellikleriyle tasvir edilirler.

 

Bugün de Hz. Peygamber (a.s.)’ın sünnetine başvurmadan Ku’an’ı rehber kabul ettiklerini ileri süren bu örgütler; grup başkanlarının, cemaat liderlerinin meal ve yorumlarına göre hareket edip muamelata dair bütün hükümleri ortaya koymaya çalışmaktadırlar… İşte bu yüzdendir dindeki (Kitap ve Sünnete) vukûfiyetsizlikleri ve ayetleri anlamadaki sathilikleri Haricîlerin temel vasıflarındandır. 

 

Din eksenli arzı endam eden her fırka, cemaat ve grup sapkın fikirlerine destek mahiyetinde ayetleri maksadından çıkarıp delil olarak getirebilmiştir…

 

İnsanların şeytanın yerini işgal ettiği günden beridir ki, yeryüzünde fitne, fesat, nifak ve terör hız kesmiyor…

 

Özellikle Ortadoğu’da barış demek olan İslam’ı maske gibi kullanan Afganistan’da TALİBAN, Ortadoğu’da DAİŞ, HİZBULLAH, EN-NUSRA, HAŞDİ ŞABİ GRUBU, HUSİLER, EL KAİDE ve FETÖ, Afrika’da BOKO HARAM ve bütün bunların alt birimleri…

 

 Bunlar Kendilerinden olmayanları mürted (dinden çıkmış) olarak görürler ve öldürülmelerinin caiz olduğunu öne sürerler. İnsanlık ve İslam adına tek bir taş koymazlar. Allaha hizmet ettiklerini öne sürerler ancak hizmet ettikleri şeytandır…

 

Geriye doğru gittiğimizde İslam tarihinde bunların kaynağının hariciler olduğunu görüyoruz ki, meşhur hakem olayında açıkça ortaya çıkmışlardır.

 

Diğer taraftan Ortadoğu’da temayüz etmiş bir İngiliz casus olan arkeolog stratejist Lawrence (Ö. 1935) 1916-18 yıllarında Osmanlıya karşı Arapların kışkırtılmasında ve VAHHABİLİK düşüncesinin güç kazanmasında rol oynamıştır.

 

Günümüzde pek çok insanın dillendirdiği ''Araplar bizi zamanında arkamızdan vurmadı mı? Onlar kalleş, dost olmaz! '' gibi kulağımızın alışageldiği sözlerin oluşmasında bu İngiliz fitnecisinin çok payı vardır. Bu bir imparatorluğu çökertip Müslüman’ı Müslüman’a düşman etmek isteyen sömürgeci bölücülerin yapay fikriydi, muvaffak da oldular zaten…

 

 Vahhabilik, diğerlerine kıyasla siyasi bir hareket olarak değerlendirilebilir; zira İngiltereli ajan Hempfer’in Vahhabiliğin kurucusu Muhammed bin Abdülvahhab’la ortak çalışmasının bir ürünüdür. Suudi Arabistan'ın şimdiki siyasi otoritesinin temelini oluşturmaktadır.

 

Tek gaye kendi hegomonyaları, kazançları ve küresel sermayeye hizmettir. Bu bağlamda ve bazı kendi bozuk itikatları açısından örtüşürler. Suudi Arabistan’da Vahhabi devlet zihniyeti bütün kutsal değerleri yok etme peşindedir.

 

Yoğunlaştıkları ana konu kabir ve kabir ziyaretini şirk kabul etmeleri sebebiyledir ki, sayısız türbe ve asrısaadet dönemine ait pek çok yapı da bu şekilde ortadan kaldırılmıştır. Bunlar şirki ağızlarına dolayıp herkesi tekfir ederler. Tekfir ettiklerini mürted kabul edip katletmekte öncelikli olduğunu düşünen harici zihniyet sadece Müslüman öldürmüştür...

 

Din kisveli terör örgütlerinin Siyonizm’le,  zalimlerle bir sorunu yoktur; pastadan beraber yedikleri için. Vahhabilik siyasi bir hareket olsa da kafa yapısı Haricilere uyar. İkisi için de bütün ziyaret edilen mekânlar şirk yuvasıdır. Hâşâ Kâbe’ye bile bunu atfederler de lâkin fazla dile getir(e)mezler… Ancak Kâbe civarındaki yapılanmaya bakarsak ne kadar saygısız bir imar çalışması yapıldığı görülebilir...

 

İran destekli ve Siyonizm arka planlı Şiî yapılanmanın, ehl-i sünnet mensubu Sünnilere karşı giriştikleri maddi ve manevi tahribat, giderek daha da belirginleşmiştir…

 

Temelde her iki taraf da Müslüman olduğunu söylerken, tekbirler getirerek karşılıklı kan akıtmaları açık bir şekilde oyuna getirildiklerinin göstergesidir…

 

İran’ın, tarihten bugüne değin haricî tavırlar sergilediği de ayrı ve ciddi bir problem olmaya devam etmektedir….

 

Yüce Rabbimizin, bu şaşkın ve taşkın olan bütün haricî zihniyetlerden muhafaza eylemesi temenni ve niyazıyla hoşça kalın vesselam…

 

MFK 

 

( Harici Radikal Yapılanmalar Ve Yansımaları başlıklı yazı MFK tarafından 4.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.