15 Temmuz darbe ve işgal girişimine tepki olarak Cumhurbaşkanımızın, ‘meydanlara inin!’ Çağrısı üzerine eşi benzeri görülmemiş bir şekilde millet olarak birlikte muazzam bir direniş gösterdik.
 
Bu direniş bütün dünyaya çok önemli bir mesaj verdi. Sağcısı, solcusu, Türkü, kürdü ile ortaya çıkan tablo tarihe altın harflerle geçti.
 
Nihayet farklılıklarımızın ülkemizin bir zenginliği olduğunu ve kavga etmeden çok rahat bir biçimde birlikte olunabileceğini el-âleme göstermiş olduk.
 
Şunu anladık ki, ‘söz konusu vatansa gerisi teferruattır.’ Öyle de olması gerekiyordu.
 
Çünkü bu asil millet kültür ve tarihiyle nam salmış; sağlam bir arka plana sahiptir.
 
Memleketimizde gözü olan dâhili ve harici düşmanlarımız hiç azalmamış, bilakis giderek artmıştır.
 
Doğrusunu söylemek gerekirse her şey bitmiş değildir. Su uyur düşman uyumaz hesabı teyakkuzda olmakta fayda vardır.
 
İçimizdeki hain işbirlikçiler asla geri adım atmayacaklardır. Bunlar ortalık yatışıncaya dek bir süre bizdenmiş gibi görüneceklerdir. Ama ilk fırsatta kaldıkları yerden farklı metotlarla devam etmeye çalışacaklardır.
 
Diğer önemli bir husus ise, paralel yapılanmayı devlet kurumlarından temizlerken azami ölçüde dikkat etmek gerekir. Çünkü muhaliflerden çeşitli kulplar takarak veya iftiralar atarak nice mazlumların günahına da girilebilir.
 
Nitekim kulaklarımıza bu tür ispiyonlamalar gelmeye başladı maalesef.
 
Halkı Müslüman olan ülkelerin yegâne umudu olan Türkiye’mizin neredeyse çevresinde dostu yoktur. Buna mukabil mason localarıyla, lions kulüpleriyle vb. paralel yapılanmalarla yurt içinde hainlerden de taraftar bulup mütemadiyen memleketimizin dibini oymaya devam etmektedirler.
 
Bizim bizden başka dostumuzun olmadığını artık her bir vatandaşımız görmeli ve tıpkı bu son darbeye karşı gösterdiği birlik ve dirliği en azından milli meselelerde göstermelidir. Diğer ufak-tefek farklılıklara da tahammül etmeli ve ülkemizin bir zenginliği olarak bakmalıdır.
 
Yüce Rabbimiz biz inananları zaten kardeş ilan etmiştir. Biz bu farklı etnik yapısıyla akrabalık, arkadaşlık, kan ve din kardeşliği noktasında daha dikkatli olursak sanırım birçok meseleyi de halletmiş oluruz.
 
Cumhurbaşkanımızın sıklıkla vurguladığı ve rabia işaretinde ifadesini bulun şu dört husus oldukça önem arz etmektedir:
 

1-      TEK VATAN

2-      TEK BAYRAK

3-      TEK MİLLET

4-      TEK DEVLET
 
Önce vatan ve bağımsızlığımızı simgeleyen ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde mozaik yapısıyla tek millet ve bir devlet felsefesini her birimiz anlamalı ve tolere etmeliyiz.
 
Birlikten nasıl bir gücün doğduğunu çok çarpıcı örnekleriyle gördük:
 
Tankın önüne yatan mı dersiniz, alçak(ça) uçuş yapan savaş jetlerinin üstüne atlamak isteyen mi dersiniz, tanların üstüne çıkıp içerisindeki askeri aşağı indirip tutuklayan mı dersiniz, kurşunların önüne çıkıp göğsünü siper edenleri mi dersiniz? Örnekleri çoğaltabiliriz…
 
Bu asaletli milletimizle ne kadar gurur duysak azdır bu anlamda…
 
Bizler için çok önemli bir tecrübe olan bu elim hadise, bundan böyle bizleri daha da birbirimize kenetlemelidir.
 
Yani siyasi polemiklere girilmemeli ve cemaat taassubu asla güdülmemelidir. Ayrıca başka paralel yapılanmalara da gerek millet ve gerekse devlet bir daha fırsat vermemelidir.
 

Bundan sonraki süreçte aynı hatalara düşülmemesi temennisi ve niyazıyla…

 

MFK

 

 

( Birlik Ve Dirliği Sürdürmek başlıklı yazı MFK tarafından 8/1/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.