1 Kur’an Ayı Ramazan Hoşgeldin!

 

Kutsal kitabımız, hayatın kullanma kılavuzu Kur’an-ı Kerim’in, içinde nazil olmaya başladığı, oruç ibadetinin eda edildiği, teravihlerin kılındığı, iftar ve sahurun bulunduğu,; birçok etkinliklere sahne olan rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş sunan on bir ayın sultanı Ramazanın 1437. yılına hamdolsun  erişmiş bulunuyoruz.

 

Diğer on bir aya da, bu aydaki kazanımlarımızı yansıtmak üzere, gereğince değerlendirmeyi Rabbimiz, cümleye nasib-u müyesser eylesin.

 

Bilindiği gibi ramazan ayının önemi, tutulan farz oruç, verilen zekâtlar, kılınan teravihler, yapılan etkinlikler, eğlenceler, iftar ve sahur programlarından ziyade ‘Kur’an Ayı’ olması ve dolayısıyla da bünyesinde ‘Kadir Gecesi’ni bulundurmasından kaynaklanmaktadır.

 

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve hakkı batıldan ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta yahut seferde ise, diğer günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk istemez…” (Bakara Suresi, 185)

 

Bu ayetten şunları anlayabiliriz:

 

·         Doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmak isteyen; bocalamadan direkt Kur’an’a başvurmalıdır ki; o, onu hakka, hakikate yönlendirecektir,

·         ‘Bu aya erişen oruç tutsun’, ifadesinden orucun hem nefsi tezkiye etmesi, hem empati kurmayı sağlaması, hem de yaratıcımız ve kitabımızla yoğunlaşma imkânı sağlaması açısından mühimdir,

·         Ayrıca sabır ayı olan ramazan ayı, oruç sayesinde direnme azmimizi, yani sabrımızı zirveye taşımaktadır ki, “… Sabredenlerin mükâfatı hesapsızdır.”  (Zümer Suresi, 10) ,

·         Bütün zorluğuna rağmen Yüce Allah’ın engin rahmetinin eseri olarak bu ayda, her türlü kolaylık da sağlanmaktadır. Yeter ki, niyetler hâlis olsun.

 

“Kullarım sana beni sorduğunda muhakkak ki, ben çok yakınımdır. Bana dua edince duasına icabet ederim. O halde onlar da benim çağrım(davetim)a koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yolu bulabilsinler.” (Bakara Suresi, 186) buyrularak yüce yaratıcımızın bize, bizden yakın olduğunu ve bizim de azami ölçüde yakınlaşmamız gerektiğini anlıyoruz.

 

Peki, bunu nasıl yapacağız? Bunun cevabı yine aynı ayetin içerisinde mevcuttur:

 

·         Adabına uygun yapacağımız dualara Rabbimizin icabet edeceğinden şüphe etmemek,

·         Yüce Allah, bize bizden daha yakın iken uzaktaymışız gibi nefsimize göre hareket etmemeliyiz,

·         Allah’ın çağrısına uymak demek, Kur’an-ı Kerime uymak demektir; bu da okumak, anlamak ve gereğince yaşamakla gerçekleşebilir.

 

Ayrıca Ramazan ayı içerisinde değeri çok yüce olan ‘Kadir gecesi’ vardır ki, onunla ilgili ‘Kadr Suresi’ nazil olmuş ve orada da Kur’an vurgusu yapılmıştır:

 

“Biz onu (Kur’an’ı) kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana ne bildirdi? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh (Cebrail) Rablerinin izniyle her iş için arka arkaya iner durur. O gece tanyeri ağarıncaya kadar esenlik doludur. “ (Kadr Suresi, 1-5)

 

‘Ramazan ayı Kadir Gecesi demektir ki, bir bakıma; o da Kur’an demektir’, dersek yanlış söylemiş olmayız.

 

Bu arada özellikle Kur’an’ın indirildiği vurgusuyla melekler ve Cebrail’in de yeryüzüne inmesinin sebebi sanırım anlaşılmaktadır. Bu, şu demektir:

 

·         Kullar, Kur’an’la nasıl bir ilişki içerisindedir, inanıp, okuyup, amel edenlerle etmeyenlere tanıklık etmek,

·         İlgili ne kadar iş, oluş eylem ve faaliyet varsa denetlemek, kaydetmek ve Yüce Allah’a rapor etmek,

·         Kulların da, yeryüzünün her bir santiminde cıvıl cıvıl bulunan melekleri hesaba alarak davranışlarını kontrol altında tutmasını sağlamak,

·          Böylece bu en büyük mucize Kur’an’ın rahmetinden, feyzinden, bereketinden, şifasından son derece müstefit olabilmek ve bunu kesretten kinaye olan “bin aydan daha hayırlı” ifadesi çerçevesinde hayatın her safhasına yayma sorumluluğu yüklemek.

Bugün yaşanmaz hale gelen dünyanın neden böyle olduğunu sanırım daha iyi anlıyoruz.

Zira insanlar yaratan, yaşatan Yüce Rahman’ı adeta devre dışı bırakıp, daha iyisini biz biliriz ve yaparız diyerek ilahi emir ve yasakları hesaba almadıklarından mütevellit doğrular ve yanlışlar çatışmasıyla herkesin kafası son derece karışık hale getirilmiştir.

Ancak en azından biz insanlar bu mübarek Ramazan atmosferini hakkıyla anlayıp değerlendirebilirsek bir kişimiz on kişiye bedel olması (Bak! Enfal Suresi, 65) hasebiyle bütün dünyaya bir çekidüzen verebiliriz kanaatindeyim.

Selam ve dua ile…

MFK

 

 

( Kur’an Ayı Ramazan Hoşgeldin! başlıklı yazı MFK tarafından 5.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.