Online Üye
Online Ziyaretçi
Son günlerde şehit haberleri hiç eksilmiyor. Sürekli yurdumuzun farklı yörelerindeki ocaklara ateş düşmektedir. İşte bugün (11.02.2016) dokuz tane şehit haberi düştü ajanslara…
Vatanın bütünlüğünü korumak, iç ve dış güvenliğimizi sağlamak amacıyla görev yapan silahlı güçlerimiz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde dış destekli hainlerce pusuya düşürülüp şehit edilmektedirler.
Elbette ki, şehitlik çok yüce bir mertebedir velâkin yaşamak ve yaşatmak esastır. Bu kritik bölgelerimize profesyonel düzeyde tecrübeli özel birliklerin gönderilmesi belki şehit sayısının azalmasını sağlar…
İş çığırından çıkmıştır gerçekten. Teröristlerin kullandığı silahlar, ABD, Rusya ve İsrail’in silahları olduğu bilindiği halde, Avrupa ve Amerika sessiz kalmanın ötesinde özellikle birçok terör örgütünü, “Biz terörist olarak görmüyoruz” diyerek desteklediğini bütün dünyaya deklare etmiştir.
İslam âlemi denilen ülkelerin ise, al birini vur ötekine!.. Hiç birinin ne kendine, ne de diğerine bir hayrı yoktur…
Dost görünen düşmanımız ortak aslında. Ancak bakıp da görecek, görüp de anlayacak göz yoktur…
Diğer taraftan tevafukan son yıllardan beri Şubat ayı adeta bir şehitler ayıdır. Tarihimizde iz bırakan birçok âlimin ve hareket önderinin şehadeti bu ayın içinde vuku bulmuştur.
‘Şubat ayında şehit edilenlerin başında, emperyalizmin İslâm coğrafyasını parçalayıp ümmetin bütünlüğünü temsil edecek bir otoriteden yoksun bırakmasından ve İslâm'ı toplumsal hayatın dışına çıkarma politikalarını hâkim kılmasından sonra yeniden İslâmî uyanış ve bilinçlenme hareketini başlatan İmam Hasan el-Benna'yı anmak gerekir. 12 Şubat 1949'da şehit edildi Hasan el-Benna’
‘Şubat ayında şehit edilen ünlü hareket önderlerinden biri de Amerika'daki Müslümanların kendi gerçeklerini tanımalarında ve ümmetle bütünleşmelerinde önemli rol oynayan Malcolm X'dir. O 25 Şubat 1965'te bir konferans esnasında şehit edildi. Katili hapishanede İslâm'ı seçmesinden sonra yaptığı açıklamada bu cinayeti FBI adına işlediğini itiraf etti.’
‘Şubat ayında şehit edilen önemli hareket önderlerinden biri de Abbas Musevi'dir. Türkiye'de Yahudilere hoş görünmek isteyen kesimler onları hatalı bir şekilde Musevi olarak adlandırdığından, Abbas Musevi'nin adı da onlarınkiyle karışmasın diye hatalı olarak Musavi şeklinde yazılıp okunuyor. Abbas Musevi 17 Şubat 1994'te şehit edildi.’
‘Şubat ayında şehit edilen ünlülerden biri de İskilipli Atıf Hoca'dır. O, şapka kanunu çıkarılmadan önce yazdığı ve giyim kuşamda batı taklitçiliğini tenkit eden bir kitabından dolayı şapka inkılâbına muhalefet ettiği gerekçesiyle idama mahkûm edildi ve bu karar 4 Şubat 1926'da infaz edildi.’
‘Şubat şehitlerinden biri de Şeyh Esad Erbili'dir. Esad Erbili, meşhur Menemen olaylarından dolayı, bu olaylarla hiçbir ilgisi olmadığı halde yargılanan ve idama mahkûm edilen ilim erbabındandı. Yaşı ilerlemiş olduğundan hakkındaki idam kararı resmen infaz edilmedi. Ama onu ortadan kaldırmak isteyenler 4 Şubat 1931'de kendisini hastanede zehirleyerek infazı daha insanlık dışı bir metotla gerçekleştirdiler.’
‘Şubat şehitlerinden söz ederken unutamayacağımız bir isim var: Metin Yüksel. 23 Şubat 1979'ta Fatih'te Cuma namazı çıkışında bir hain kurşuna hedef olarak, o hareketli, heyecanlı ve gayretli hayatı 21 yaşında sona erdi.’
‘Şubat şehitlerini anarken 40 bine yakın insanın öldürüldüğü tahmin edilen büyük Hama katliamını unutmak mümkün değildir elbette. Suriye'nin eski diktatörü Hafız Esed rejimi tarafından gerçekleştirilen bu katliamda Hama, deprem veya benzeri felaket görmüş şehirlerden daha kötü olmuştu.’ Şimdi oğlu zalim Beşar Esed de babasının yolundan gitmektedir.
‘Asla unutamayacağımız bir başka katliam: Siyonistlerin "sivil" doktorlarından Barush Goldstien'ın, camide insanların sabah namazında secdeye vardıkları sırada arkadan üzerlerine kurşun yağdırarak gerçekleştirdiği el-Halil katliamı. Bu katliamda, yaralılardan sonradan hayatlarını kaybedenlerle birlikte 87 kişi şehit edildi.’
Bu şehitler kervanının zikretmediğimiz daha birçok yolcusu vardır. Bütün bunlar; biz geride kalanlar yaşayalım diye şehit oldular. O ki, madem bizler onlar sayesinde yurtlarımızda yaşıyoruz, bu da onların bir nevi ölmeyip diri oldukları anlamına geliyor. Onların nasıl yaşıyor olduklarını ise bizler aklımızla çözemiyoruz (Bak! Bakara, 154).
Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz. Mekânları cennet olsun…
MFK