Online Üye
Online Ziyaretçi
Suriye ne yapıyor?
İçişlerine karışılmasından hiçbir ülke hoşlanmaz. Suriye gibi masa başında kurulmuş ve başkalarının emir ve talimatları ile yönetimlerinin belirlendiği ve demokrasinin sadece mevcut yönetimlerin meşruiyeti için var gibi gösterildiği ülkelerde bu hoşnutsuzluktan dolayı birkaç ülkeyi de doğrudan ilgilendirir.
Uluslar, varlıklarını doğru yönetimler olmasa da inanç birlikteliği içinde zamana karşı devam ettirirler. İnanç birlikteliği azaldıkça zaman içerisinde eriyip yok olurlar. Kimisi kültürlerini zamana yayarak kötü yönetimlerle yok olabildikleri gibi kimileri de Hititler gibi doğal bir afetle karşılaşmış gibi ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin doğaya bile hükmetseler aniden yok olurlar.
Suriye’nin elden gideceğini anlayan Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Suriye lehine oy kullanarak aslında sıcak su özlemleri ile Akdeniz’de varlık mücadelesini ve Kızıldeniz’den okyanuslarda var olmanın özlemlerini her zaman hissettirmişlerdir.
Suriye elden nasıl gider?
Saddam yönetiminin gönderilmesi, oradaki asıl kudretli devletin yüksek savaş maliyetleri ile gönderilmesi neticesini ortaya çıkarmıştır. Aynı usulle Esad yönetiminin gönderilmesi birbirlerine daha gevşek bağlarla bağlı Mısır, Tunus, Libya gibi halkların yönlendirilmiş demokrasi talepleri ile daha kolay ve az maliyetli olacağı açıktır.
Sosyalist olmayan Kürtler, Esad yönetimine kaşıdır. Karşı olmayan ve onların taşeronluğunu yapacak nitelikte olan PKK’nın bu taşeronluğu yaptığı açıkça ortadadır. Suriye istihbarat örgütünün askeri nitelik taşıyan manevralarda bizzat PKK’yı yönlendirip desteklediği açıktır. Hatta örgütün kendi içindeki yönetim zaafiyetlerini pompalayarak kendisine bağlı milis kuvvet halinde Türkiye’nin güneyinde kamp alanları oluşturduğu gazete haberlerine kadar yansımıştır.
Apo’nun yakalanıncaya kadar Suriye yönetimi tarafından saklanıp korunduğunu sağır sultanlar bile bilmektedir.
Bu durumda Kürt kartı ve intikam saiki ile Türkiye’yi karıştırmak isteyen güçlerin zavallı bir Suriye olmadığı, Doğu Türkistan Türklerinin bulunduğu ve eziyetle asimilasyona uğratılmaya çalışılan Çin-Azerbaycan-Kazakistan-Özbekistan gibi Türk devletlerinin bağımsız devletler topluluğu nezdinde karıştırılmaya müsait Rusya’nın olduğunu herkes bilmektedir.
Bu durumda doğu ve güneydoğuda oluşturulmuş terör ortamında kardeşin kardeşi vurduğu ve ölenin de öldürenin de birbiri için hüngür hüngür ağlaması gerektiği bu kardeş kavgasından sadece güçlü Türk devletinin, Çin ve Rusya’ya karşı doğru kartları, doğru ellerde kullanması ile mümkündür.
Bu vesile ile dün şehit olan kardeşlerimize yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yüce Türk Milletine başsağlığı dilerim