SİYASET YIKIM ARACI MI?

         AB ve ABD 19. yüz yılın 2. Yarısından sonra diğer dünya ülkeleri ile aralarındaki gelişmişlik mesafesini açmaya başladı..
         1850 lerde biz “saray içi entrikalar,padişaha suikast ,akıl raporları,meclis açılsın mı kapansın mı “ şeklinde, iç  meseleleri çözmekden ziyade ,daha sorunlaştırarak ,büyütürken onlar uluslarası fuar ve sergilerle bilgi ve deneyimlemelerini paylaşıp,gelişimlerine ivme katıyorlardı..
           1851 de ilk fuar Londra da düzenlenirken, biz Londra da borç verecek banka arıyorduk..
           Sultan Abdulmecit “yenilikçi” bir padişah olarak ilk telgrafhaneyi Varna Edine İstanbul hattı olarak açtı..Beşiktaş Sahil Sarayı nın yerine Dolmabahçe sarayını yaptırdı..Varna Bulgaristan ın en büyük limanı Odesa 1826 da kurulan Yunan kurtuluş hareketini başlatan dernek üyesinin, karaya çıkacağı ilk limandır..Slav ırklarını bize kışkırtacak olan Rus imparatorluğunun karaya çıkış noktalarından birisidir…Bulgaristan da 1878 de prenslik kuruldu 1905 bağımsızlaşdı..
            Paris  kafeler de ölene kadar sürekli yazan ,Emile Zola romanın kafasında projelendirirken ,  Van Gogh da Fernard comon atelyesinde kendini geliştiriyordu..Londra da 1858 da simge yapı,”Big ban” saaat kulesi yapılırken,Thames nehri, çelik köprülerle donatırken nehrin içerisine asansör yapıp  suyun taşkınlık hızını kesecek ve donma ihtimalini düşürülecek  mesafede çelik  köprülür ,açılır kapanır, köprüler yapıyorlardı.Biz de Haliç de sandal sefası nın köprüden, daha iyi olduğunu bile düşünemiyorduk..2.Beyazıt zamanında Da vinci tarafından verilen köprü projesini saray da saklamak daha uygun gelmişdi..Dönüm noktası olacak ,O proje bile siyasi bir olaya -Yavuz Beyazıt- çekişmesine kurban edilmişdi..
        Ahmet Cevdet paşa da kendince birşeyler yapmaya çalışıyor ama 1850 lerde mahkeme de kursa, kanunda yazsa “kullanılmayacak/yanlış kullanılacak”  sadece sorunun parçası olacak siyasi anlam içeren düzenlemler yapıyordu?Nerden biliyoruz?Aynı yöntem  1961 anayasasına sendikal haklar konmuşdu..Kondu da  ne oldu ?2000 li yıllara  geldiğmizde bile “abi benim pirimi ödeme  sen o ,parayı bana ver “bilincindeki insanlarla yaşıyorduk….  1881 e geldiğinizde batı seri atış yapan koldan çevirmeli  mitealyözü icat etmişdi..Bizde çocuklara başımıza yeni icat çıkarma deyişi ile çocuk terbiye ettiğimizi zannediyorduk
          İstanbul da “satıllı yoğurtçu amca” sokak sokak dolaşıp sırtında yoğurt satmaya çalışırken,Londra da  Mark Spencer 1884 yılında pazarcılıkdan ilk mağazacılığ dönüşünü yapmışdı.
          1870 lere kadar, Kardeş katli,asker isyanı ,vezir parmaklı korkulardan Psikolojik sorunu oluşmuş padişahları ayak oyunları siyasetle değiştirmeye çalışırken,gelen katılımcıları etkilemek için 1889 da “Paris fuarının” giriş kapısı olarak Eyfel Kulesi inşa edilmişdi..
         At arabası ile istanbul içi nakliyecilik yapılıp ,”Heybeli de hergece mehtaba çıkardık” şarkısını faytonlarda söylerken Elin oğlu 1863 de Londra da 9 kat olacak metronun ilk açılışı ile toplu taşımayı icat etmişdi..
          1886 da Odessa dan Rus menşeili deri ve etlerle mikrobu gelen biyolojik dilah olarak kullanılan sığır vebası ile upraşırken Almanya da Karl Benz  ilk otomobil üeritmişti…Maybach 1901 level atlamış yarış otomobilini teslim etmişti..Batı bizin önümüze siyaset diye bir top atmışdı ve biz onunla oynaşırken    ,düşünen beyinlerimiz  bir sağdan bir soldan topa vuruyordu..Araya giren islami düşünenlerde “günah “deyip topu kesmeye çalışıyorlardı…
            Evet,”Batı batı olmuşdu ama bu uğurda ne canlar verdi ..Galileo ya Leonarda da Vinci ye ne işkenceler yapmışdı. Ölüm cezaları  recm cezaları ile Hyptai nın öldürülmesi-Dünyanın en büyük kütüphanesinin yakılarak -dünya bilgi mirasının ortadan kalkmasına da bu batı sebep olmuşdu Ama bilim sanat ve düşünerek üreten “insan önceliği “galip gelmişdi.Başkalarının ürettiği ile geçim sağlamaya çalışan gırsız modelli siyasetçi tipine izin vermeyip göçlelrle onları Avustralya ABD ne göndererek sosyolojik bir temizlik yapmışdı..o ülkeler sadece batının hazır eserine konarak gelişimlerini sağladılar
             Eski zaman olsa diz atlıları bas Mark Spencer ı al haracını bak işine hazineyi doldurmak için nasıl olsa birileri çalışıyor derdin ..Ama kazın ayağı öyle değil Artık Batı üretmeyi bıraktı . Ürettiriyor, kalite kontrolü kendi mühendisine yaptırırken ,ucuz iş gücü -iş kazası yükümlülüklerinden kaçınma-vergi muafiyeti-korunan kendi doğası,gibi ilkelerle yeni sömürü düzenine merhaba derken tekpnolojik gelişimin montajı bilgisayar ve yazılım geliştirme de ağ geliştiricilikle sömürü de verimliliği oluşturuyodu…
        Gelelim Türkiye ye…Hangi sistemi kullanacagına daha karar vermemiş bir millet ,verilmiş olan sistemi bile 2 de bir değiştirerek, siyasi algı ve manevralarla, düşünce gücünü ,sanat ilhamını buralara devşiren bir millet, sadece batının ağına düşmüş, genişleme ve verimlilik sahasına kurban tayin edilmiş demektir..            Medyası ,kurumları ,üniversiteleri,Film ve sanatçıları ile devamlı toplum algısını siyasete endeksleyerek düşünce sanat ve ilim gücünü törpüleyen failllere değil törpületen faillere bakın derim…
Gitme se de aya gitti izlenimi yaratanlar ,Glasnost ile koca SSCB nin finansal dengesini teknolojik gelişimini törpüledi yıldız savaşları projesi diye hayali bir strateji ile devirdiler…
Olduğu günden beri yoğun nüfus etkisi ile  açlıkla yaşayan köpek etini bile aç kalmamak için ilk tüketen millet Çinliller bile ABD ne yamanmak sureti ile varlıklarını çakma kapitalizmle devam ettiriyorlar.Para kapitalist,çalışanın köle olduğu başkan olsa da bir an kaybolma yeteneğini taşıyan çin işi çakma ve çalmaya dayalı kapitalizm bakalım ne kadar dayanacak?
           Sistemin yoksa Dünya düzenini batı belirler ..Sen çalışırsın…Bugünkü sıkıntılarımızın tek sebebi budur.Üretim çıkışı,.teknolojik gelişim ekonomik buhrana kurban edilmektedir..
       Bunun tek sebebi SSCB  da olduğu gibi siyasettir..Yarın aynı şey Çin de gerçekleşecektir.. Kutsal idealleri ine endeksli gelişim sistemi olmayanlar yıkılır….
           Siyaset geçim değil sadece seçimdir ve sonuçdur..Kendi gelişim sistemini oluşturmayan ,sömürülmeye mahkumdur

Torun Halili
( Siyaset Yıkım Aracı Mı başlıklı yazı HALİLİ tarafından 30.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.