üşüyünce sesin/
 nefesin
 yüreğin/ Mekke kadar dayanır ruhuma
 kapatırsın bebeklerini g-özlerinin ki
 
saçların üşür
 
nereye akacağını bilmeyen
 nehirlerin
 taşması gibi
 tel/tel
 ve kırık
 ve ıslak/
 sırılsıklam
 saçların üşür
 ve sen üşürsün
 
son
 Ra/
 
geçmiş kavimlerden gelen
 hiç içilmemiş kaynaklar gibi
 dudakların/
 üşür
 ve sen üşürsün
AK/san
 yıkardım ruhumu bir kere
bakıp giden
 akıp giden
 sarıp giden
 şefkat gibi
 su/yun
 su-sa-dığ-ım
avuçlasam/seni
 
-sızlıyor-sun
-sızıyor-sun
 
parmak aralarından
 gördüğün düşün,
 kekeme olması bundan
bir dilek kuyusu gibi
 gözlerin ki
adıyorum
 -sana
 adanıyorum
sen üşüyünce
hasretim uzadıkça uzanıyor
 derinden/derine
 derinden/terine
 hiç gitmediğin yerleri
 özlüyorsun..
 yüzün/yüzüm
 ellerin/ellerim
 ve yankısında teninin
yokluğun kalabalık,
 yokluğun kavgalı
 yokluğun
 buz,
 meğer yanığı değilmiş suyun
  yanmasıymış/yaralanması
 kabuk bağlaması/
 usulca
 sen üşüyünce...

 
 
(...)
( Sen Üşüyünce.. başlıklı yazı kuytular tarafından 13.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.