Çantam çoktan hazırdı zaten. Yağmur yağsın diyeydi bu
beklemeler. O da geldi işte . Yol çağırıyor ... Kulağıma fısıldayan o sesle birlikte ,çizmelerim kapı önünde , kışlık ceketim
vestiyerde ‘hadi’ dememi bekliyorlar sadece.
Teraziye
konmuş dün ve bugün bana bakıyor içimin
derinliklerinden. Az buradan alsam ,bu tarafa koysam derken , kopuyor zincirleri . Sonra yine o ses. ‘ Şimdi
başlangıçlar devri , kaldır o teraziyi ‘
Ne zaman dinlesem huzura ulaşmışım ,şimdi mi es geçicem o iç sesi.
Durmadan aklımızın oyun alanında çevirip
durduğumuz o kederli sahneler. Geçmişe yakışan haller. Sırt çantanızdan
çıkarın onları derim ben , bu yolculuk
bu kadar yükle nasılda yavaşlatıyor insanı fark etmediniz mi?
Özgür olma zamanı sizce de gelmedi mi?
Hafifleyip kuş gibi , geçmişi ,layık olduğu yerde bırakıp yola öyle devam etsek
, yeniye yer açıp ,az bugünün farkına varsak. ‘ Kolay mı sanki bu? ‘ dediler hep bana. Kolay mı siz karar verin dedim bende. Yürümek istiyor musunuz peki? Önce onu söyleyin.
Yoksa bu sırtınızda karavana dönüşmüş geçmiş yüklerinizle ,ağır aksak, 'nereye kadar giderse' mi diyorsunuz? Tabii kendime hatırlatmaydı bir çoğu bu sözlerin önce. O zamanların payıma düşenini almıştım bende. Sonra babamı arayıp , ilk kez ‘kendine dikkat et baba’ demiştim. İlk
kez ‘ sadece sesini duymak için aradım’ demiştim.
Bu bir hüzün yazısı değil. Bu duygusal
yüklerinizi bırakmak için bir küçük adımın yeşil ışığı. Bu hiçbir şeyin aynı
kalmadığının , hayatın tekrar etmediğinin ve biz içimizde o sahneleri canlı
tuttuğumuz için bunca acı çektiğimizin göstergesi. Tıpkı Rumi’nin dediği gibi.
''Her gün bir yerden
göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti cancağzım.
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.'' Mevlana
Acıyı tutmak ve
bırakmak arasında seçim yapma zamanı.
Dış etkenlere ne kadar engel olabiliyoruz ki? Öyleyse değişimin sadece kendi içimizde
gerçekleşebildiğini ve bunu başardığımızda nasıl etrafımızın da değiştiğini fark
etmeliyiz.
Biz yaratıcının sevgili kullarıyız. İlahi bir
nur’un parçasıyız. Biz onun yeryüzündeki halifesiyiz. Ve o yaratıcı defalarca ve defalarca ‘ ne
kadar az şükrediyorsunuz ‘ derken ,ne çok şeyden söz ettiğini nasılda
unutuyoruz.
Şimdi yolculuk zamanı. Yol ,seçimimin bir parçası. Seslenişimin cevabı. Yol kalpten istenen. Yol herşeyle ve herkesle sevginin paylaşımı.
. Tekamülüm’e katkısı
olan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum. Şükürler olsun AŞK'a şükürler olsun düne ve bugüne…