Ölmenin de anlamlı olduğu anlar varmış. Beden dediğinden öte bir çok ölüm yaşarmış insan. Bir ömre onca ölüm sığdırmak , doğum kadar zorluymuş. Bir o kadar doğalmış.

 

Ölmenin, ya da bir tarafını öldürmenin de anlamlı olduğu zamanlar varmış. Bir elin hançer tutmayı seçmiş , diğeri buyur etmeyi öğrenmiş.


Miş li zamanlar yumuşatmış acılarını  ,hafif de bir tebessüm sağlamış. Üzülmüş mü ki? Evet azıcık üzülmüş.

 

Kalem söz dinlemez olmuş yine.  Asiliği sevilmiş mi? Evet . Sevilmiş.  Kırmış zincirlerini de , ucu  sivri değilmiş artık eski günlerde ki gibi. Kalın harfler daha bir koyulaşmış  lakin ;  cümlenin kapladığı yer hiç değişmemiş. Ama gel gör ki ,  eğik harfler biraz dinlenmek istiyormuş .

 


Demiş demiş ,susmuş. Sonra yine başlamış ,yine susmuş. Kağıdı mı öldürüyormuş ,harfi  mi doğuruyormuş , bu can bilememiş.

 


Bilememiş de ne olmuş ? Üç nokta koymaya hep gücü olmuş.

Bilememiş de ne olmuş ? Sevmekten  hiç vazgeçmemiş.

Bilemiş de ne olmuş ? Miş ler toplanmış , hançer sivrilmiş ,kalem ağır başlı tavrını takınmış , gökten üç elma düşsün diye herkes için dilek dilenmiş.

 

Ölmeyi seçen bir yanınız olmuş.Sırf , doğmayı seçen bir başka yanınıza yer açılsın diye…

( Bilememiş De Ne Olmuş başlıklı yazı GülşenKAZGIN tarafından 20.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.