Parmağında bir sır gezdirirsin sen
Kayalar arasından deniz diplerinden
Kimsenin bilmediği senin bilmediğin
Emzirip büyüten oldurup erdiren
Aydınlıkla bezenmiş saadet günlerinin
Hatırasını besteleyen
Evlerden sokaklardan ve caddelerden
BENİM BİLMEDİĞİM BİR SIRRIM VAR diye
Konstantiniyyeye ilan edemediğin
Onunla benim aramda durup dinlenen
Işık gibi srenk gibi ses gibi
Ama ışığa renge ve sese benzemeyen
Onunla benim aramda sezemediğin
Sağ yüzük parmağında gizlediğin
Anıt gibi bir sır gezdirirdin sen


Alnımdaki kurşun parmağındaki nişan
İstanbul bilmeyecek güneşe kaçtığımı
Gözlerinden son bir yudum zehir içtiğimi
Sen bilmeyeceksin kimseler bilmeyecek
Aşkın yenik hududuna güneş vurduğu zaman
Parmağındaki yüzüğe güneş vurduğu zaman
Her yeni doğana benim adım verilecek
Anneler oğullarını bir kez okşayamadan
Saçını rüzgarla tarayan kızlara verecek
O zaman anlayacaksın aşkın sır olduğunu
Namlusu gül dolu bir avcının tüfeğini
Sineme nasıl doğrulttuğunu
Beni nasıl vurduğunu
Anlatsın hasret zincir ve hasret zindan
Alnımdaki kurşun parmağındaki nişan....

 
nisan 2005
( Bir Sırrın Nişanı başlıklı yazı Mümin Munis tarafından 29.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.