-Hace Ahmet Yesevi Hazretlerinin yüksek ruhaniyetlerine arz-ı haldir.-
 
1.VARIŞ
Göğsümde bir sancı var Baba Sultan,
Acıtan, inciten, öldüren, erdiren…
Geceler boyu damar damar büyüttüğüm
Çizgi çizgi, düğüm düğüm;
Susturan, kanatan, ağlatan, susturan,
Bir sancım var, bir sancım var Baba Sultan…

2. VARIŞ
Her gece yıldızlar düşüyor üstüme benim,
Gencecik bir ölünün kapalı gözlerinde
Şirk taşları devriliyor, görüyorum.
Bir şarkı tutturmuşum, gecede yürüyorum.
Annemin elleri ateş, annemin elleri gül,
Annemin elleri anlımda dolaşıyor.
Manisa karanlığından bir kurşun çağırıyorum,
Gece, uykusuz bir lamba ve bir sigara ve kül…
Yazdığım her satır bir yağmura ulaşıyor.
Derken şarkım bitiyor, bir taşın üzerinde,
Ve her gece yıldızlar yağıyor üstüme benim.


3.VARIŞ
Divane olup da yollarına düşmüşüm,
Safa’dan Merve’ye doğru koşarken,
Avare ve yorgun şehrine düşmüşüm.
Günahımın depreminde hicranı yaşarken,
Bir seher yelinin peşine düşmüşüm.
Bir yudum umuttur bendeki,
Kıtmir olmuşum, kapına düşmüşüm.
Kalp değimli yoksa bu kölendeki,
Neden böyle gözünden düşmüşüm.
Bir nazar olsa senden, ey gönlümün tabibi,
Dermanımda bir dert içine düşmüşüm.
Çölde su arayan bir anne gibi,
Divane olup da yollarına düşmüşüm.


4. VARIŞ
Yüzünü görmesem hasretin çoğalıyor,
Bilmem ki nasıl uzanayım ellerine.
Bir ömrü dizlerinin dibinde geçirsem,
Düşsem, ağlasam, yıkılsam, erisem!
Bir ateş gibi değsem uçuk hayallerine,
Kapalı kapılar ardında ağlayan çocukların.
Beni zindanlara karıştır, ölesim geliyor.
Son düğümünü çözüyorum, varların ve yokların,
Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor…
Sorma gözlerim neden böyle dalıyor.
Düşlerimi yitirdiğimi nasıl gizleyeyim.
Geceler uzun şimdi, şimdi günler kısalıyor.
Bir yağmur olayım da sar beni güllerine.
Gücüm yetmiyor elde değil neyleyeyim,
Yüzünü görmesem hasretim çoğalıyor.


5. VARIŞ
Siyah mermerler üstünde ağlardım geceleri,
Seni çağırırdım tül perdelerin ardından.
İsli bir lamba yorardı uykularımı.
Ve bir çocuk ağlardı, yara bere her yeri…
En kutlu çiçeklerle toplarım baharımı,
Ömrümün sonbaharında gelmeseydim sana.
Ah… Beni sonbaharda sonbaharla kabul et.
Böyle gizlice, böyle sessiz, böyle yılmadan,
Zorlayabilseydim demir kapılı köşkleri.
Güllerden kan damlamazdı bülbüllerin yuvasına.
Öyle apansız birden sana düştüğüm zaman,
Siyah mermerler üstünde ağlardım geceleri.


6. VARIŞ
Göğsümde bir sancı var Baba Sultan,
Seni ta uzaklardan getiren,
Öldüğüm yalandır, bu benim düğünüm;
Gençliğimin nişanı saçlarımdaki düğüm,
Bırakma beni, bırakma ellerinden;
Dayanamam, dayanamam!
Baba Sultan, Baba Sultan, Baba Sultan…


2006 türkistan ....
( Baba Sultan başlıklı yazı Mümin Munis tarafından 3.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.