Dayanamıyorum artık. Ne biçim bir gezegen bu dünya? Akıl sır eriyor mu kardeşim?
Dünya denen bu gezegene yakılmadık ağıtlar mı kaldı, yazılmadık şiirler, edilmedik küfürler mi kaldı? 
Dünyanın toprağından mıdır havasından suyundan mıdır nedir bilemiyorum insan ırkına bir şeyler oldu. Ne zaman kötü şeylerle karşılaşsak dünyayı suçlu buluyoruz. 
“Ah yalan dünya, vah kahpe dünya” dünya ne yaptı bize?
Dünya kendi kendine değişmedi dostlar, 
Dünya kendi kendine betonlaşmadı, kendi kendine fabrika zehirleri üretmedi. Kendi kendine ağaçları yok etmedi, ekosistemi bozmadı. Hepsini insan ırkı yaptı. 
Peki ne için?
Birçok sebepleri var. Kimi sebep masum kimi sebep hırs.
Masum dediğimiz sebepler insan hayatının sürdürülebilmesi için doğadan çok şey feda ediyoruz. Yollar yapabilmek için doğanın bağrını yarıyoruz. İlimde irfanda bilimde ilerleyebilmek için doğanın ciğerlerinden tüketiyoruz. Bunun gibi birçok sebep var saymakla bitmez dostlar. 
Hırs dediğimiz şey toprak kavgası, farklı ırklara edemediğimiz tahammül, bencillik, açgözlülük ve sayamadığımız çok şeyler.
Gelin görün ki olumsuz davranışlarımızın sonuçları olumlu davranışlarımızın sonuçlarından daha etkili ve ağır oluyor ve olmaya devam edecek. 
Kabil’in Habil’i öldürdüğü yerde başladı insanlığımız küçülmeye. Arttıkça dünya nüfusu; azalır oldu tahammülümüz, sevgimiz, merhametimiz. 
Güzel olan ne varsa hızla tüketiyoruz ve yenisini yerine koyabilmek için gerekli çabayı da sarf etmiyoruz. Dünyamız yaşlanıyor acılar çekiyor bizler farkında değiliz. Bizler de diğer canlılara acılar çektiriyoruz. Kendi ırkımıza bile acımıyorken diğer canlıların gözünün yaşına bakar mıyız orası şüpheli. 
Bir gün kıyamet kopacak ve nefes almaya vakit bulamayacak içinde bulunduğumuz galaksi. Bir gün kıyamet kopacak ve geri dönmeye fırsatımız olmayacak. 
Vakit son dostlar, umudumuz yok insanlıktan. Ve içinde bulunduğumuz gezegeni şikâyet edip yaşayabileceğimiz başka gezegenlere gidebilmemiz için servetler hatta canlar ödeyeceğiz.
Bu gezegeni güldürmediğimiz gibi diğer gezegenlerin de anasını ağlatacağız. 
Sonrası belli işte:
“Ulan yalancı, kahpe, gözü çıkası Mars!” 
( Ulan Kahpe Dünya başlıklı yazı AyşegülAktağ tarafından 3.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.