Kırağı çalan bir düş’ tün sen belki de bir sevinç…

 

 

 

Aşkın karabatağı imgeler denizinden vazgeçiş değil asla

İçine düşülesi o devasa ateş

Belki de bir reddediliş

Sözcükler iken tohum misali

Toprağa ektiğim

Duygularsa s/onsuz bir minvalde ve de meyyalde

Hükümranlığında yüce Rabbin

Huzura dair bir arayış

Serzenişten çok uzak

Asla da külfet değilken sevgi

Ve işte

Ve işte, azizim

Hayatın merhalesi

 

Düş dökümlü etekleri güneşin

Cenk eden

Celp eden

Rahmetin sağanağına doymadığım kadar

Bir o kadar ölümle sevişen ömür

Ve kaidesi insanlığın

Sonsuzluğa zimmetli bir yakarış

Salkım saçak

Olsa ne ki duyguları

 

İhbar ettim edeli ziynetimi

İbraz ettiğim iken sevgimi

Varsın çiğnesin zalim ve iblis, cesedimi

Ben elbet yeniden doğacağım:

Külümden sökün eden

Mademki bir gülüm ben

İşte hüznümün ihya ettiği devasa derinliğin

Saf tuttuğum kadar saflığın

Sonsuzluğa zimmetli

Bazen otağı kurduğum göğün bulutu

Bazense çöktüğüm yerküre.

 

Çözeltiler

Özentiler

Çözümsüz addedilen ne varsa

Elbet aşkın durağında kayıtlı ibareler

Bir yer

Bir gök

Kavuşamadığı kadar birbirine

Kavuşacağımdan yana şüphem yok

Mademki dirlik ve dinginliktir tek sırdaş yüreğime.

 

Aşkın merhalesi

Tutuşan şanımın yankısı

Bazen bir nida

Bazen bir fısıltı

Tüm cihan tanık metanetime

Ve dirayetim

Ve sancağım

Ve asaletim

Azıcık asi olsa ne ki yüreğimde esen

Rüzgârın

Tutamağıdır elbet hayata

Tutuklu kaldığım bir bedenden yana

Yok iken derdim

Aza kanaat eden ruhum

Tevekkül yüklü yüreğim

Bir kumpas iken yaşam

Kuduran cihan ve şeytan

Azametin kölesi nefsine tapınan.

 

Ve de İlahi Aşkın

Tek kalesi ve kaidesi

Tapındığım

Yüce Rabbime meyyal

Kâh coşku kâh itikat kâh hemhal

Olduğum görünmez sağanak

Aşkın idamesi

Ve ifşası sözcüklerin tenimde değil tinimde

Saklı hasreti

Titrime eşlik eden hüznün kalesi…

 

Rengimle

Ulaştığım O Ulvi Rakım

Hem beyaz

Hem şeffaf

Hem de topak topak

Toprağın çağırdığı

Tek hamlede de ölmez iken insan

Varsın şerh düşsün şeytan

Nasıl ki isyandır kalesi

Nasıl ki metruktür karanlık yüreği

Ve de cehaleti ile

Varsın meydan okusun masumiyete

Yağdığı kadar rahmet

Yağmalansa ne ki yürek?

 

Yâdımda saklı tek teselli

Tecelli edecek İlahi Adaletin sancağı

Bir kuram değil

Bir kurum belki de

Karanlığın değil asla

Aydınlıktır yüreği

İhlaslı kulun idamesi

Yeter ki kabul görsün

Dergâhında Rabbin

Mevcut ne varsa olası

Onamı hayatın sevgi iken de tek kutsalı

Mazlum ve zalim

Masum ve solgun yüreği

İhya edecektir elbet gün ışığı

İnancın arifesi ve sonrası

Aşk iken hem de İlahi Aşk, Müminin tek şiarı

Erdiği kadar hidayete…

 

 


( Tevekkül Yüklü Yüreğim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 13.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu