Hicvi bu aşkın
Hayra alamet şaşkın mizacım:
Ah, sevdalandığım çöl çiçekleri
Yürek dediğim ne ki hem?
Varsa yoksa aşkın
Hümayunu
Çehreme de dokunamaz hiçbir el
B/ellediğimdir imkansız
Coğrafyasında sessizliğin
Caka satan kimsesizliğim
Ve ben, bu aşkın önünü iliklerim
Tüm saygımı esirgemediğim
Nemli yüreğimden de silinmez
İziniz
Ve giziniz
Titrine b/andığım ömrü
Güme giden neyse kindar zalimin
nefsine
Öfke püskürttüğüm kadar da eminim
kendimden
Zarif bir mısra iken öncemde
meylettiğim
Zaaflarımı af etsin yüce Rabbim
Mendireği ömrün
Men edemediğim kendimi
Neylerim hem?
Recmedildiğim günbegün
Sarkık teninde göğün
Ben sadece ve sadece ben varım:
Işıldağı olduğum kadar karanlığın
Gururla ve aşkla yandığım kadar
yakardığım
Rabbimi anmadan geçmez her an’ım her anı’m
Yutkunduğumda ölümü yudumladığım
Aşkın efkârına yenik düşsem bile
Dimdik ayaktayım, sevgili bayım
Hükmedene âşık
Hükümranlığında Rabbimin
Ne çıkar ki hem varsın olsun hüznüme
alışık
Bir gök cismi
Yuhalandığım aşkın meclisi
Yüklendiğim kurşun ağırlığında
yüreğimin közü
Özümden savurduğum
Her sözüme ve kalemimle kefil
olduğumdan da ziyade
Kehaneti evrenin
Aşka dokunan ellerin de kırılması
hükmünde
Cenk ettiğim Conk bayırı
Sezilerimin sarmalında adaklarımı
Beyan ettiğim her ezan vakti
Varsını bununla sakit olsun yüreğin
tini
Ön sözüm şiir
Son söz ise söylenmedi henüz
Ramak kala ölüme
Ant içtiğim namusum üstüne
Hem sevdalıyım hem yalnız
Masum bir çiçekten de gelmez
Hem zarar
Ziyan edilmiş yılların dökülen diviti
Döktüğüm kumun izinde inşa ettiğim
Kalelerimi yıkan olsanız bile
Kalemimdir sizi sevdiğimden de çok
Ziyadesiyle mutlu bir rüzgârım
Bazen içime ters estiğim kadar
Tersimden kalktım bu gün
Hülasası sözcüklerin
Sökün eden tüm renklerin
En asili olmaya aday
Asi yüreğimde konuşlu iken siz
Biz olamadığım kadar da mesudum
yokluğunuzla
Siz olmadığınız kadar yanımda
Yaktığım ateşin coğrafyasından
Sökün eden tek kıvılcım yeter
Kalemimle süren yolculuğumun nezdinde
Kızgın bir lav
Ve de lal hecelerin tümüne aday
Dalkavuk imgelerden de başımı
alamadığım kadar
Başım ve kalemim dimdik, ilerlerken
ömür
Denen bilinmeze
Katık ettiğimdir aşk ve gizem
Siz olmasanız da yanımda
Canınız sağ olsun
Bir girift bir hücre
Tünediğim aşkın gövdesine
Soluksuz yaşayabilmenin de güncesi
Frapan yıldızlardan da olsun farkım
Hem İlahidir yalnızlığım hem de ebedi
Edebin de yerleşkesi
İştigal olduğum kadar edebiyatın her
zerresine
Talibim
Sizsiz geçen zamanların
Verdiği hüküm kadar cebbar
Bazen sitemkâr
Şiirlerim ve ben simasında semanın
yanan Zühre
Olmanın verdiği coşkuya
Katık ettiğim kadar aşkı
Bu tek kişilik dünyama
Varsın hükmetsin kader…