Kendini Akıllı Sanan Ahmaklar
İşin en zoru da bu; aslında büyük bir aptal olup kendini akıllı, hem de dünyanın en akıllı insanı sanmak. Bu da yetmiyormuş gibi kendisi gibi düşünenler dışında herkesi aptal sanmak. İşte aptallığın en ileri derecesi de budur ve bundan daha büyük aptallık olamaz.

Biz bu aptallığa aptallık da demiyor, ahmaklık diyoruz. Bu ahmak tipler aslında tek kelimeyle eblehtirler. Şimdi siz eblehin ne demek olduğunu soracaksınız. Söyleyeyim; ebleh aptallıkta en ileri seviyedir ve bu aptallığın sınırı yoktur. Ebleh herkesi ahmak kendini dünyanın en akıllısı sanır. Herkesi geri zekalı gördüğü yetmezmiş gibi kendini de gelmiş geçmiş çağların dâhisi, en ileri zekalı insanı sanır.

Gel gör ki gerçek bu adamın düşündüğünün tam tersidir. Çünkü bu adam her şeye tersten bakmaktadır ve bu yüzden her şeyi tersinden görmektedir. Amuda kalkmış elleri üstünde yürüyen bir adamdır o. Herkesi tepesi üstü yürür görmektedir. Dünyayı tersine gören bu adam her şeyi tepetaklak sanmakta, hem kendini aldatmakta, hem de kendi gibilerle beraber büyük bir travma yaşamaktadır.

Eskiler bu gibilere şöyle seslenirlerdi: behey sersem alemi kör herkesi sersem mi sanırsın. İşte biz de şimdi öyle söylüyor, bu aptallar güruhuna böyle sesleniyoruz. Behey ahmaklar güruhu siz kendinizi akıllı başkalarını ebleh mi sanıyorsunuz.

Bu zavallılar kendi gibi düşünmeyen insanlar gördükleri zaman onlara koyun diye hitap ediyor, onların kendileri gibi başkaları tarafından koyun gibi güdüldüklerini sanıyorlar. Oysa asıl başkaları tarafından güdülen kendileridir. Çünkü neyi niçin yaptıklarını bilmemekte, olayları kendi başlarına anlamlandıramamaktadırlar. Ne söylemleri, ne de eylemleri kendilerindendir. Hep başkaları onun ve onların gibilerin yerine düşünmekte, hep onların yerine konuşmakta, karar vermekte ve onları koyun gibi hatta tabirimi mazur görün it gibi gütmekte ve sürüklemektedirler.

Bu zavallılar dünyayı anlamlandıramamakta, başkalarının empoze ettiği gibi yaşamakta, düşünmekte ve konuşmaktadırlar. Hatta onların istediği gibi yaşamakta, onların istediği kararları almakta, hatta hiç karar almamakta, alınan kararlara körü körüne uymaktadır.

Basit ve masum bir sebep gösterilerek eyleme sevk edilmekte, doğayı koruma bahanesiyle yapılan eylemlerde doğa tahrip edilmekte ve kendini akıllı sanan ahmaklar tarafından bu çelişki anlaşılamamaktadırlar.

Bir çeşit düşünmeyen robot insana dönüştürülen bu ebleh takım eylemlerini hiçbir zaman sorgulayamamakta, doğruyu yanlıştan ayırt edememektedirler. Akılları bir deli aklı-ki ona akıl denirse- zekâları bir çocuk zekası kadardır. Çabuk tahrike kapılırlar. Ne yaptıklarını bilmezler.

Vandalizm’e sapmışlardır. Sloganlarla hareket ederler. Yakıp yıkmaktan başka bir şey bilmezler. Sürü psikolojiyle hareket ederler. Kişisel görüşleri yoktur. Kişisel söylemleri de olmadığı gibi kişisel eylemleri de yoktur. Kişilikleri de yoktur. Hiçbir zaman olmamıştır. Olması da mümkün değildir. Beyinleri dumura uğramıştır. Çalışmaya çalışmaya paslanmış dumura uğramıştır. Medya tarafından yönetilir, yönlendirilirler.

Tam bir zavallıdırlar, acınacak halleri vardır. Ağlanacak hallerine gülerler. Kin doludurlar. Kin ve nefret söylemiyle yaşar ve hayatlarını böyle anlamlandırırlar. Çünkü hayatlarının bağımsız bir anlamı yoktur. Yemek içmek ve hayvanlar gibi çiftleşmekten başka bir şey bilmezler. Bunlardan birinin tehlikeye düştüğünü hissedince saldırganlaşırlar. Tam bir hayvandırlar. Belki de hayvandan da aşağıdırlar. Kutsal kitabımız böyle adlandırıyor onları.
( Kendini Akıllı Sanan Ahmaklar başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 13.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.