Belki De Asla Var Olmadınız Siz Bayım...



Beyzade bir iklimsiniz, beylik sancılardan geçtiğim

Aklın ikliminde saklı bir ikilem meylettiğim

Renklerin duvarına tosladığım

İçimin yalnızlığında şiirlere sığındığım ne ki ne, bayım?

Aşkla irkilendir sözcüklerim

Kasveti içimde saklı mevsimin

Lal geçmişim ne ki?

 

Aşka namzet notalarda süründüğü gizemin

Genzimi yakan bir tesellisiniz, bayım:

Tereddüt etmeden sizi sevmemin bedelidir şiirlerim

Nazına niyazına yenik düştüm bir kere aşkın

Beyhude kıvrımlarında ömrün

Dikenli şarkılar söyledim

Ve benliğim

Ve belleğim

Ve bedenim

Besleyendir beni hüzün

Ve yalnızlığımla kıtalar aştığım…

 

Ürkünç doğanın devasa çatısında konaklı bir martıyım belki de:

Evim, deniz olsa da bir zamanlar

Dehlizlerde gidip geliyorum kaç zamandır

Ve şiirler serptiğim

Şarkılarla mest olduğum

Bir sürahi hüzün doldurduğum bardağıma

Süvarisiyim tarihin

Belki de devşirmendir sözcüklerim

Lalası aşkın

Lale devrinde sektiğim.

 

Hem, hem…

Milletin ağzı torba değil ki büzesin

Meylettiğimse varsa yoksa aşkta saf tuttuğum

Kadar safiyetimle sancılandı mı kalem

Saflığın bir eziyet olduğunu bildirdiler bana bir ömür

Meziyet bildiğim kadar masumiyetin izafi rotasında

Kayıp verdim bir ömür

Ah, nazenin yürek

Dikenli beden

Dilemması bilinmezin

Dilaltı mahiyetinde yazdığım şiirlerim,

Telaffuz ettiğimse aşk aşikâr.

 

Şakıyan kalemin dil yarası

Her şeye tezat

Belki de şiirlerim içine düşülesi tuzak

Garbındayım özlemin

Gıyabında hasretin

Gafil avlandığım imkânsızlığın

Çeperinde yanıp sönen bir ışık

Kasıtsız aşkın varlığı

Kaybolmanın arka bahçesi

Eş değerim sonsuzlukla

Eşim menendim yok madem

Matemimle erittim ben belleğimi.

 

Boykot ettiğimsiniz, bayım

Beyan ettiğim sıradan bir aşk değil hem

Kekelediğim gerçek

Her düştüğünüzde aklıma

Aklandığım kadar hasret çektiğim

Alyuvarları göğün

Atar damarı yerin

İmla hatasına denk düşen ismim

Ve evet, ben bir çiçeğim

Lakin solmaya daha var vakit.

 

Soluduğum şu havada tahayyülü imkânsız mutlulukların

Bir rivayet olduğuna kefilim

Aşka namzet sırdaş kelam

Hazanla verdiğim selam

İçimin dirliği mi?

İçtiğim şiirlerin yüzölçümü belki de

Beynamaz rüzgâra atıfta bulunduğum

Yüreğime serdiğim kilimde kayıp düştüğüm

Azat edileceğimse aşikâr

Elbet o güne değin içimde aralıksız eserse rüzgâr

Ve şerh düşüyorum güne ve anda

Anıldığım kadar sıfatlarla.

 

Alındığım doğrudur, bayım

Alıntı addedilmesin asla sevgim

Çalıntı ve metazori bir aşk hiç değil

Hemhal olduğum kadar yalnızlığın kırık tokasına konan

Kelebek misali

Uçuşan saçlarıma yağan kar öncesi

Yâd ettiğim mazim

Yarenim kalemle size özlemim

Aslında içimde saklı gizi

Teşhir ettiğimden öte

Gözlerimde saklı binlerce yıldızı ve aşkı

Sessizce sunduğum altın tepside

Belki de asla var olmadınız, siz, bayım.

 

Yokluğuma şerh düşün o halde

Zaten umurunuzda hiç olmadım

Hiçliğimle tokalaşan kalemim ve alın yazım

Yandığıma şahit evren

Yakardığımsa kaderim ve Rahman

Yansıması ömrün

Sırlı aynalarda kaybolduğum kadar

Siz de bir sırdan ibaretsiniz

Her zerremle kefil olduğum bu aşkın ibaresi

Tutuşan sözcüklerime bir odun daha atın o zaman

Taştığımsa kabımdan

Şiirdir ve aşk tek sığınağım

 


( Belki De Asla Var Olmadınız Siz Bayım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 9.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.