Toplumsal Yozlaşma

toplumsal yozlaşma



Ebedi hayat çizgisinde bu fani hayatı anlamlandırmak daha akıllı bir iş olacaktır diye düşünüyorum. Belki de bütün eksiğimiz bu ilahi düsturu unutmamız yüzünden. Tanzimat’ta sarsılan İslam inancı bizi yeni arayışlara itmiş, Batı’nın Rönesans ve reform etkisindeki sanayi kalkınması Türk Entelijansiyasının değerlerini törpülemiştir.

Yükselen batı ve gerileyen doğunun gizli savaşı başlamış, bu savaşta doğu hep yenik ve ezik olmuş, sürekli aldatılmış, bir türlü bu yenik ve ezikliği atlatamamıştır. Paris’e seyahat eden Yirmi Sekizinci Mehmet Efendi Batı’nın gösterişli tarafının büyüsüne kapılmış, kalkınmanın sırlarını araştırma gereğini duymamıştır. Batılılar tarafından tam bir uyutulma seansına tabi olmuş, ülkesine koyu bir batı hayranı olarak dönmüştür.

Ondan sonraki tüm entelijansiya aynı gözlüğü takarak kendi değerlerine düşman bir güruh haline gelmiş, Cemil Meriç’in deyimiyle tam bir müstağrip haline gelmiştir. Bu müstağripler halkına tepeden bakan, batı hayranı zavallılar güruhu olarak gerçek kalkınmanın yollarını tıkamış, geri kalışımızı kökleşmiş hale getirmiştir. 

Tanzimat ve meşrutiyet hareketleri bu yanlışlar komedyasının adıdır, Cumhuriyetle bu komedya zirve yapmıştır.


Milleti kalkındırmak yerine ruh kökünden koparmaya, aşağılık kompleksine yuvarlamaya azmetmişler, her fırsatta tahkir ettikleri medeniyetimizi alaşağı etmekten geri durmamışlardır. 

Ebedi hayatı yoksayan, Hristiyanlık değerlerini açıkça yüceltemedikleri için kendi değerlerini horlayan bir yapı tesis edilmiş, eğitim, sanat ve kültürel yollarla ilhad hareketine girişilmiş, dış düşmanlar yardımıyla gençlik ateizme yuvarlanmaya çalışılmıştır.

Devrim hareketiyle din ve ahlaki tüm faaliyetler yasaklanmış, eğitim ladinileştirilmiştir. Sanat ve kültürel faaliyetler hep bu doğrultuda geliştirilmiş, gençlik İslami değerlerden koparılmaya çalışılmıştır.

Yaşamın gayesi hazza indirilmiş, içki, kumar, zina ve en son uyuşturucu hızla yayılmıştır. Homoseksüalite meşru hale getirilmeye çalışılmış, porno yaygınlaştırılmıştır. Sosyalim, komünizm ve ırkçı faşizm yaygınlaştırılmış, felsefi fikirlerle İslam inancı sarsılmaya çalışılmıştır.

Ebedi hayat inkâra zorlanmış, dünya hayatı ve behimi zevkler teşvik edilmiştir. Çıplaklık yaygınlaştırılmış, normal hale getirilerek, ahlaki değerler yok edilmeye çalışılmıştır. Bu süreçte intihar vakaları artmış, basit sebeplerle ve sebepsiz yere adam öldürme yolu açılmıştır.

Haram yaygınlaştırılmış, çalmak marifet haline getirilmiş, helal kazanç hafife alınarak yok edilmeye çalışılmıştır. Faiz yaygınlaştırılmış, tefecilik dindar kişiler arasında bile geçerli hale gelmiştir. Batı hukukuyla tam bir batı mukallidi toplum oluşturulmuş, müsrif, aşağılık kompleksine sahip, parayı tek diğer gören bir topluluk olmaya doğru gidişin yolu açılmıştır.

Din yozlaştırılmış, yer yer protestanlaştırılarak inhirafların yolu açılmıştır. Eğitim felç edilmiş, kültürel yozlaşmanın kapısı ardına kadar açılmıştır. Medya tam bir küfür deryası haline getirilmiş, dizilerle şekerleştirilen kitlenin aile yapısı yıkılmaya zorlanmıştır.

Feminizmle kadın erkekleştirilmiş, roller değiştirilmeye zorlaştırılmıştır. Moda yoluyla tam bir dejenerasyona gidilmiş, insan ile Allah’ın arası açılmıştır. İnsan her yolla Allah’a başkaldırıya zorlanmış, bütün köprüler atılmıştır.

Ama yine de büsbütün ümitsiz değiliz. Gelecek yazımızda bardağın dolu tarafını göstererek büsbütün yok olamadığımızı, yıkılmadığımız göstererek ümit duvarını inşa edeceğiz inşallah.

Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 16.8.2018
( Toplumsal Yozlaşma başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 14.02.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.