1 Bir 29 Ekim’den Bir Başka 29 Ekim’e ---5. Bölüm---

Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 1.11.2022
Okunma Sayısı : 445
Yorum Sayısı : 4
Bir 29  Ekim’den  Bir  Başka  29  Ekim’e ---5. Bölüm---

Almanya , Osmanlı Devletine ‘’ Haydi artık ne duruyorsunuz? Saldırsanıza Rusya’ya’’ Derken Enver Paşa , ‘’ Saldırmasına saldıralım ama bu savaşı finanse edecek paramız yok. Bize 2 Milyon Alman Markı tutarında altın gönderirseniz bu işi oldu bilin.’’ Dedi.
Almanya , Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu ekonomik durumu bildiği için bu parayı göndermesinin şart olduğunun farkındaydı. Ancak parayı doğrudan doğruya Osmanlı Devletine gönderirlerse aradaki ittifak açığa çıkmış olacaktı ve bu şimdilik istenen bir durum değildi. Para ( 2 Milyon Alman Markı tutarında altın ) savaşta o an itibariyle tarafsız olan Romanya üzerinden gönderildi. Ancak Romanya’daki Rus casusları Rusya’yı uyardı: Almanya Türklere 2. Milyon Mark tutarında altın gönderdi. Bunlar bir haltlar karıştıracaklar temkinli olun.’’ Diye.
Türkler ve Almanlar ne yapabilirdi? Rusya için bu sorunun cevabı hiç de zor değildi. Amiral Souchon’un Türk Deniz Kuvvetleri Komutan yardımcılığına getirilmesi ve Karadeniz’de tatbikatlar yapması gösteriyordu ki Türk ve Almanlar denizden bir saldırı yapacaklardı. Saldıran ve savaşı başlatan taraf olmamak için tüm tedbirlerini alıp bekleyeceklerdi.
Almanya’dan beklenen para da geldikten sonra artık Rusya’ya saldırma konusunda Enver , Talat ve Cemal Paşalarda hiç bir tereddüt kalmamıştı.
24 Ekim 1914’de Enver Paşa , Amiral Souchon’a filosunu Karadeniz’e götürmesini ve savaş filan ilan edilmemiş olmasına rağmen Rus Filosunu gördüğü yerde saldırmasını emretti.
Tüm bu haberleşme sözde gizli yapılmataydı oysa Enver Paşa , Souchon’a ‘’ Rus Filosuna gördüğün yerde saldır’’ Emrini verdikten çok kısa süre sonra Rusya saldırının 29 Ekim’de yapılacağını bile öğrenmişti.
Evet... Şimdi bu baskına katılan gemileri tanıyalım ve bakalım Osmanlı Donanması Haliç’te çürümeye mi bırakılmıştı II. Abdülhamit döneminde.
Amiral Sochon’un emrine verilen Osmanlı deniz filosunda Almanlardan daha yeni satın alınan Goben ( Yavuz ) ve Breslav( Midilli ) zırhlılarının yanında Osmanlı donanmasının savaş gemileri olan Hamidiye , Berk-i Satvet , Peyk-i Şevket , torpido kruvazörleri Gayret-i Vataniye , Muavenet-i Milliye , Taşoz ve Samsun Muhripleri , Nilüfer Mayın gemisi , Barbaros Hayrettin , Turgut Reis , Burak Reis Gambotları gibi gemiler vardı. Yani Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşına girmesi sadece Yavuz ve Midilli’nin marifeti değildi. Hatta ilk saldırıyı yapan da Yavuz ve Midilli değildi. Bakın hangi gemilerdi?
İlk saldırı 29 Ekim 1914’de saat 01.00’da Osmanlı donanmasının Gayret-i Vataniye ve Muavenet-i Milliye adlı savaş gemileriyle Odesa limanına yapıldı. İlk top mermisi Gayret-i Vataniye’den atılmıştı. Peşinden Muavenet-i Milliye toplarını ateşledi ve limanda bulunan iki Rus muhribi , bir kaç ticari gemi , beş petrol tankı , bir şeker fabrikası havaya uçuruldu. Ayrıca elektrik santraline isabet eden bir mermi sebebiyle şehir karanlığa gömüldü. Bu arada Gayret-i Vataniye 64 Metreden bir Rus savaş gemisi olan Donets’i torpido atışıyla batırdı.
Gayret-i Vataniye ve Muavenet-i Milliye , Rusların karşı ateşi sebebiyle çekilseler de hiç bir hasar görmeden 30 Ekim’de istanbul Boğazına geldiler.
Aynı gün Amiral Souchon’un içinde bulunduğu Yavuz Zırhlısı , Samsun , Taşoz muhripleri ve Nilüfer mayın gemisiyle Sivastopol önlerinde görüldü. Ancak Odesa’da olan biten Sivastopol’daki Rus donanmasına haber verildiğinden Sivastopol hazırlıklıydı.
Amiral Souchon 29 Ekim 1914 Saat 6.30 Civarında Sivastopol’a saldırdığı anda Ruslar karşılık verdiler. On beş dakika kadar süren karşılıklı saldırıda Yavuz Zırhlısından Sivastopol’a 47 ağır 12 orta şiddette mermi gönderilerek oldukça önemli hasarlar verilse de Rusların verdiği karşılık sonucunda bacasından vurulan Yavuz geri çekilmeye başladı ve bu çekiliş esnasında da İstanbul Boğazına mayın döşemekten dönen Rusların Prut adlı mayın gemisini batırıp 72 mürettebatını esir etti. Kendisi sağ salim İstanbul’a vasıl oldu.
Bu arada Sivastopol Limanı ağzına 60 mayın döşeyen Nilüfer mayın gemisi de İstanbul’a dönerken yolda rastladığı Grandük Alexandr yolcu gemisindeki yolcuların tamamını kendi gemisine alıp boş gemiyi top atışlarıyla batırdı.
Aynı gün yani 29 Ekim 1914’de Kefe’yi( Feodosya) bombalamakla görevli Hamidiye , saat 8.30 Civarında Kefe önlerinde görüldü. Herhangi bir karşılık görülmeyince bir Türk ve bir Alman subay karaya çıkıp yetkiliere kıyının bombalanacağını sivil halk için gerekli tedbirlerin alınmasını söyledi ve saat 9.00’dan itibaren Kefe kıyılarına 150 top mermisi atıldı Hamidiye’den.
Kefe’den sonra Yalta Limanını da yine Hamidiye Kruvazörü bombalamıştı.
Bu baskında bombalanan yerlerden biri de Novorossiysk limanıydı. Buranın bombalanması görevi Midilli , Berk-i Satvet ve Peyk-i Şevket Gemilerine verilmişti.
Bombalamadan önce Berk-i Satvet gemisinden bir filika ile elçi gönderilip limanın bombalanacağı bu sebeple sivil halkın güvenli bir yere taşınması uyarısı yapılmak istendi ancak bu gönderilenlerin geri gelmemesi üzerine bombardıman başladı. Sadece Midilli , Novorossiysk limanına 308 mermi göndermişti.
Bu saldırıda Rusların pek çok tahıl ambarları bir daha kullanılamaz hale geldiği gibi 50 petrol tankı da imha olmuş , sızan petrol ve akaryakıtın yanması sebebiyle şehir alev alev yandığı gibi yoğun bir duman tabakasıyla kaplanmıştı.
29 Ekim 1914’de gerçekleşen bu baskından hemen sonra 1 Kasım 1914’te baskına katılan tüm savaş gemileri sağ salim İstanbul’a dönmüşler ve Amiral Souchon bu çok başarılı harekatından dolayı Gümüş İmtiyaz Madalyasıyla ödüllendirilmişti. Ancak ortada çok önemli bir sorun vardı: Savaş ilan etmeden bir ülkenin limanlarını bombalamayı nasıl izah edecektik dünyaya?
Bu sorunun cevabı ve diğer gelişmeler de son bölüme kalsın olur mu?
( Bir 29 Ekim’den Bir Başka 29 Ekim’e ---5. Bölüm--- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 1.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.