1
Telkin et düşlerine ve tesir et
içimdeki bitimsiz acıya:
Şükrettiğim kadar sehven ölüyüm de
Oysaki
Ölümsüzlüğe nazire eden bir kuştum
ben
Kuytularda uçan
Sözcüklerin nazarında minicik gagam
ve kanatlarım
Kayrasında yalnızlığın
Kalben zengin ve huzurlu.
Sonra miadı doldu gülüşlerimin
Miraca çıktı kırık kalbim
Afişe edilen merdiven altı sevgilere
Asla ve asla itibar etmeden
Kondum en tepeye
Sevgiden öte yol yoktu benim için
İçinde yaşadığım kuş cenneti
Afakanlar basıp da içimdeki huzur
öldüğünde
Geç kaldığıma nasıl da emindim
Geçinden versin diyenlere idi sitemim
Gel-geç aşklara meyleden
Huysuz ve sanrılı eşkıyalar
İnsan olmanın ikliminde kopardılar
Önce kanatlarımı
Kanattılar gözlerimi
Kardığım iklimlerde saklı
Beyhude ve gezgin yüreğimle
Taş kalmadı taş üstünde
Nihayetinde kendimi dibinde bulduğum
kuyunun
Kör karanlığına hapsoldum
Uyudum sandım oysaki ölmüştüm
Tam da ölümsüzlüğü içime çekip de
kavuştuğumda Rabbime
Gerisi geldi lakin
Gerisin geri gitmedi kanatlarım
Kanadığım kadar kanmıştım ben ölüme
Ve huzurun çatısı
Akan yaşlarıma biat
Bitimsiz yasıma inat
Mutluluktu şimdi kanatlarımın
çırptığı
Mecazi bir iklimde baş veren bir
heceden çıktığım yola
Aşkın latif rüzgârı ile dans ettiğim
coşkuyla
İnsanlardan da insandım
İman gücümde saklı bilinmezi ve sevgiyi
adamıştım bir kere
Sonsuzluğun uçuşan peçesinde
Yeniden doğduğumun da müjdecisini
verdi rüzgâr
Kalantor gölgelerden firar ettim
edeli
Fedaisi olduğum sevginin de dikiz
aynasında
Savrulduğum kadar bir ömür
Savunmamı sundum en üst Makama:
Avunduğum kadar ayyuka çıkan benliğim
Kuytuda unutulmuş bir gülücüktü artık
sahiplendiğim
Elbet kimsesizliğimi de sonlandıran kâinat
Kanaat ettiğim kadar hayata
Katıksız özgür ve sevdalıydım ben
sadece Rabbime
Küçücük cüssemde büyüyen bir inanç ve
özgürlük
Sevginin kayrasında sonsuzluğu
kucaklayan kırık kanatlarımla…