Mistik bir dünyanın
Saltanatını sürerken
İronik hayaller uçuşmakta.
Katmerli bir sancı belki de
Hatta olmazın oluru
Sırnaşık tüm duyumlar yadırganası.
Kolay alabildiğine
Yorgun bir gönlün müptela olduğu ne varsa.
Kanadı kırık
Dünü gömülü
Yarınlar ise çoktan hibeli.
Tutumlu bir sevda kadar irdeleyen
Sanılanın çok ötesi
Yordanası bir yolculuk
Başı biteviye
Sonu hiçlik ötesi.
Kanıksa elden geldiğince
Ya da savur boşluğa
Güne saplanıp kalmış kadar olası
Karışık o döngünün zorlayıcı muafiyeti.
Sanrılar uçuşurken
Duyular demlenirken kavruk düşlerde.
Asla, asla demeden
Ve sonunu bilmeden,
Yine de yeniden her çöküşte
Kılıfına uymuş onca yalan
Vicdanın çok ötesinde.
Savruk bir düş kadar naçizane
Ererken nihayete
Gözlerim görmeden
Dokunup sezmeden
Sığındığım yegâne kucak
Asla geri çevirmeden
Sarıp sarmalayan
Şükür, sabır ve dua değil mi
Aslolan ezelden ebediyete
Asla ölçülmeden var olan
Sevginin rayici değil mi sonsuz ve boyutsuz.