Yıllar bir su gibi geçmekte
Saçaklarda hala kılıç gibi buzlar sarkmaktaydı,bir türlü ısınmamıştı havalar.
Zemheri ayazları bıçkın gibi kesmekteydi genç delikanlının suratını.
Ya yüreği!
Bir başkasına sözlemişlerdi.yıllardır için için sevdiği kızı.
en yakın arkadaşının kardeşiydi bir türlü açamamıştı sevdalı yüreğini sevdiğine.
Uzun kış gecelerinde kandilin kör ışığında oyuna dalarlardı fark edemezlerdi zamanın nasıl geçtiğini.
bazı geceler her birisi bir yerde uyur kalır,hepsini bir yorganın altında toplar örter bastırırdı ana yüreği.
Daha o yıllarda filizlenmişti yüreğindeki sevdası genç delikanlının, ama nasıl açılırdı sevdiğine ayıptı ,günahtı arkadaşının kız kardeşini sevmek.
Bağrına taş basıp unutacaktı sevdalısına beslediği sevgiyi.
geriye dönüşü yoktu ok yaydan çıkmıştı bir kere üstelik berder denen illet vardı yaşadıkları toplumda.
Ayşe’yi Osman’a verecekler Osman’ın kız kardeşini de himmete alacaktı Ayşe’nin ailesi.
Bu saatten sonra ne yapsa kimseyi döndüremezdi bu yoldan geriye.
Çaresiz kaderine boyun eğecekti velhasıl kara yazgısına.

Aylar hızla birbirini kovalarken
Aradan gecen altı aylık zaman zarfında bir türlü alışamamıştı

 Zeynep ana gelin kızı Gülnihal’e

Önlerinde coşku dolu bir Ramazan bayramı vardı
Bayram arefesinde adettendi gelin kızı köyün hamamına götürüp orada kayın validenin yıkaması.
Bu bir nevi vücut kontrolüydü,acaba gizli bir yerinde bir arızası,yarası ,beresi var mı diyerek.

Gelin kız hamamda yıkanır saçları taranır ,örülür hep birlik de

Kız evine gidilir ve kız evinin oğlan evi için hazırladığı yemekler börekler,tatlılar ikram edilir kız evi tarafından oğlan evine ziyafet çekilirdi.

Zeynep ana seslendi kızına
// Kızzzz Ayşe hadi çabuk al bohçanı da çıkalım daha Gülnihal’i almaya gideceğiz geç kalıyoruz diyerek.
Ayşe bir çırpıda kaptı bohçasını düştüler Gülnihal’lerin evin yoluna.
Utanıyordu Ayşe yanakları al al olmuştu nede olsa Gülnihal’in abisi Ayşe’nin de yavuklusuydu.
Ne olur Allahım Osman evde olmasın diyerek dualar etti yol boyunca,şansı yaver gitmişti, Osman evde yoktu.

Gülnihal’i ve yirmi kadar kadını,kızı taktı peşine Zeynep ana doğruca hamama vardılar.
Bir gün önceden haberi olan hamamcı çoktan kaynatmıştı suları,musluklarda ateş gibi akıyordu sular.
Gülnihal büyük bir gururla oturdu kayın validesinin önüne upuzun simsiyah sırma saçları vardı.

Nede olsa uzun saç bir genç kızın en değerli hazinesi sayılırdı buralarda.
Zeynep ana titiz bir Osmanlı hanımıydı özen gösterirdi her davranışına hareketine.
İncitmekten korkarcasına yıkadı Gülnihal’in saçlarını,kemik tarağını aldı eline tarayacak artık gelin kızının upuzun saçlarını.
Bir anne şefkati ile  geçirdi Gülnihal’in saçlarına kemik tarağın dişlerini
Aman Allahım!
Bunlarda neydi böyle bir anda bir şeyler yürümeye başlamıştı Gülnihal’in saçlarının bittiği yerde.
Bunlar düpedüz bitti.
Bir anda iğrendi Zeynep ana, ben dokunamam bu saçlara bir daha diyerek vaz geçti Gülnihal’in saçlarını taramaktan.
Hamam çıkışı Gülnihal’lere gittiler yemekler ,ikramlar ,tatlılar gelse de önüne hiç birine el sürmedi.
Saçına bakamayan bir kız kim bilir nerede ve nasıl pişirmişti bu yemekleri tatlıları?
Akşam dar attı kendisini kerpiç yapıdan olan evine.
yaktı kandilini başladı Mahmut ağayı beklemeye,söyleyecek iki çift sözü vardı kendisine.
Nihayet Mahmut ağa yolun öte başında görünmüş eve doğru geliyordu.
Koştu hemen kapıyı açtı erine,güler yüzle karşıladı buyur etti dur evindeki sekinin üzerine.
Mahmut ağa
// Allahallah bu gün benim hatunda bir gariplik var ama hadi hayırlısı diye söylendi kendi kendine.
Önüne konulan sıcak tarhana çorbasını kaşıkladı,karnı bu günde doymuştu çok şükür.
Çıkarttı tabakasını sardı sigarasını derin bir nesef çekti içine,sonra döndü Zeynep anaya,
// Hayırdır hatun sende bugün bir gariplik var ne ola ki,dedi.
Zeynep ana söze nereden başlayacağını bilemedi aslında bir an önce söylemek istediklerini sıralayıp kurtulmak istiyordu bu yükten ama nasıl söyleye bilirdi ki

Gülnihali kapısında gelin olarak görmek istemediğini.
Bir çırpıda dökülüverdi ağzından cümleler.
// Bak bey!
Bizim üç kuzumuz iki gözümüzdür bilirsin.onlar için yapamayacağımız yoktur hayatta,
onların mutluğu bizim mutluluğumuz demektir,
velhasıl ben Himmetin bu Gülnihal’le mutlu olacağına inanmıyorum ve bu kızı oğluma almam der.
Duyduklarından ağzı açık kalan Mahmut ağa

/ sen ne dediğinin farkında mısın hanım der.
// Evet ne duyduysan onu dedim ben bu kızı kapıma gelin değil köpek olarak bile bağlamam,bu kız bitten ölüyor.

Yarın oğlumuza da bakmaz uzun lafın kısası bu nişan burada biter.
Duyduklarından şaşkına dönen Mahmut ağa küplere biner.
// Olmaz öyle şey ben söz verdim bir kere bu çocuklar evlenecek,daha ötesi yok der.
Zeynep ana kafaya koymuştur bir kere ne edip eyleyip bu nişanı bitirecektir.

Bu haber sabahın ilk ışıklarında Himmet’in Halil’e verdiği en güzel haberdir
Gülnihal’le, Himmet ayrılırsa, Ayşe ile Osman da ayrılır demekti.
Genç delikanlının yüzünde güller açtı bu haberi duyunca.
Her ne kadar arkadaşına ;olmaz sözü atamazsınız ,nişanı bozamazsınız dese de için için Yaradan’a yalvarıyordu,

/ Ne olur Allahım bir an önce bitsin bu nişan işi diyerek.


Nişanı bitirme işi uzadıkca genç delikanlının yüreği her gün çarmıha geriliyordu adeta.
Ya karşı taraf nişanı bozmak istemezse,ya siz bizim kızımızı almazsanız da biz gelin kızımızı istiyoruz derlerse!

Ya Mahmut ağa Gülnihal’i oğlu Himmet’e almazsa bile Kızı Ayşe’yi Osman’a verirse

Verdiği sözden geriye dönmezse o zaman ne yapardı.
Bu düşünceler beyninde zonkluyordu delikanlının.
// Ne olur ALLAHIM yalvarıyorum sana bu nişan burada bitsin yoksa ben bu acıya dayanamayacağım

Ayşesiz geçen her gün biraz daha ölüyorum diyordu delikanlı.


arkası yarın...

( Gülnihal başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 14.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.