;Sanem lütfen bir cevap ver inan ki senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum ben seni.

*******************************************************************************

Durdu ve bir an düşündü genç kadın: bu geçekten bu kadar çok mu seviyor bu adam beni.

Bir anda iş yerine geç kaldığını anımsadı ve hızlı adamlarla yürümeye başladı

O gün kışın en soğuk günlerinden birini yaşıyordu şehir

Aylardan Şubat’tı nede olsa keskin bir soğuk vardı esen kara yelin ayazı kurutmuştu genç kadının vişneçürüğü dudaklarını.

Suçlu bir çocuk ürkekliği ile açtı iş yenin kapısını hemen bir üst kata çıkarak iş kıyafetlerini giydi bir elinde temizlik kovası diğer elinde çarşaflar ile i bir alt kata

Bu gün günlerden pazartesi’ydi ve Sanem her pazartesi bütün yatak çarşaflarını değiştirir

Dip köşe temizlik yapardı .

Şükür ki evin hanımı henüz uyanmamıştı ve geç işe geç gelişini fark etmemişti.

Sanem pratik bir kadındı kısa sürede nerdeyse yapması gereken bütün işlerini tamamlamıştı ki evin hanımı seslendi;

Sanem bana bir sade Türk kahvesi yapar mısın Lütfen.

Evin hanımı uykudan uyanınca sade bir Türk kahvesi içmekten son derece büyük bir keyif almaktaydı bunu çok iyi bilen

Sanem hemen kahveleri pişirdi ve büyük bir titizlik ile ince Japon malı fincanlara boşalttı

Fincanlar o kadar inceydi ki neredeyse Fincanlarda ki kahvenin telvesi bile görülecekti.

Üzerinde uzun bir gecelik ile merdivenlere kadar gelen evin hanımı

Sanem kahvem hazır mı demeye kalmadan

Sanem :Günaydın İclal hanım buyurun kahveniz hazır diyerek orta sehpada hale hazır duran kahveyi göstererek bahçeye çıktı .

Geriye döndüğünde ise ; Bu hafta içerisinde bahçıvan Ahmet abiyi çağırsak iyi olacak bizim ateş dikenleri baya boy verdi, dedi

Sanemin sesinii duyan İclal hanım arkasına dönerek ;Valizimi hazırla Sanem bu akşam İstanbul’a uçuyorum bir hafta İstanbul da kalacağım ben İstanbul da kaldığım süre çerisinde çok fazla bir işin olmaz bahçıvanı çağırmaya gerek yok sen halledersin nasıl olsa Ateş dikenlerini ; dedi

Kendi dili ile kendinse iş bulmuştu Sanem

Daha dört katlı evin tüm kapı pencereleri ve salonun duvarları silinecekti

Üstelik havalar da oldukça soğuktu bu havada bir başına nasıl budayabilirdi ki koskaca evin ki tarafını saran Ateş çiçeklerini …

Hiç karşılık vermeden hemen bir üst kata çıkarak İlcam hanımın valizini hazırladı ve odanın kapısının önüne koydu

Kulağına gelen sesi şöyle bir dinledi ki ezan okunuyordu

O öğlen olmuş bile diye kendi kendisine söylendi

Oysa okunan ezan öğlen ezanı değil ilkindi ezanı idi

Allah kahretsin Öğlen namazını kaçırdım yine diyerek söylene söylene bir üst kata daha çıktı

 Üst katta kendisine ait olan küçük bir ütü odası vardı gün içersinde bu odada namazlarını eda eder haftada üç günde ütü yapardı.

Yan tarafta bulunan lavobodan abdestini alıp gelen Sanem acele ile seccadesini kıbleye karşı sermeye çalışırken

Yine telefonuna gelen mesajın sesi geldi kulaklarına

Gelen mesajını kimden olduğunu tahmin edebiliyordu şimdi ibadet zamanıydı ve vakti sınırlıydı

Kıbleye karşı durdu ve niyet etti ilkindi namazının sünnetine ardından farzını kılan Sanem geçmiş olan öğlen namazının kazasını da ihmal etmedi tabi ki.

 Tam bu sırada evin hanımı sesleniyordu

Sanem; geçen gittiğimde Vakko dan almış olduğum siyah degaje elbisemi de koydun mu valize

Evet İclal hanım koydum merak etmeyin, diyebilmişti

Sanemin sözlerini yeni gelen mesaj sesi kesmişti

Sonunda açtı telefonunu ve baktı kimden di gelen mesajlar

Üç yeni mesaj vardı telefonun mesaj hanesinde

İkisi genç adamdan bir tanesi de müşterisi olduğu bankadan geliyordu

Önce bankadan gelen mesajı okudu Çünkü gelen mesajın içeriğini tahmin etmek hiç

de zor değildi.

Sayın Müsterimiz_ _ _ _ _ _ Nolu kredi kartınızın bu ay ki ödemesi gecikmiştir ödeme yaptınız ise, bu mesajı dikkate almayınız, ödeme yapmadınız ise lütfen en kısa sürede ödemenizi gerçekleştiriniz.

Derinden bir Of çeken Sanem; biliyorum biliyorum borcum olduğunu ve ödeme yapmam gerektiğini ama yok işte diye kendi kendisine söylendi yine .

Telefonunda bulunan okunmamış diğer mesajı açtı ve gelen mesaj yine kendisini sevdiğini söyleyen genç adamdandı.

Gelen mesajları sessizce okudu telefonunu bir kenara bırakarak dalgın bir  gayri ihtiyari bir halde başında bununan namaz örtüsünü çıkardı büyük bir titizlik ile katlayarak yan tarafına koydu.

Aynı titizlik ile seccadesini katlayarak üzerine biraz önce büyük bir huşu içerisinde çekmiş olduğu tesbihini de koyuyordu ki evin hanımın sesi ile kendine geldi

;Sanem valizleri indirir misin geç kalıyorum uçağı kaçıracağım.

Evin hanımın sesini duyan Sanem bir anda kendisini alt katta valizlerin başında buldu valizler oldukça büyük ve bir o kadarda ağırdı

Zar zor da olsa bir alt kata kadar indirdi valizleri evin hanımı yolculuk için hazırlanmış ve kendini almaya gelecek olan ticari Taksiyi beklemekteydi.

Beklenin Ticari taksi bahçe kapısının önünde göründüğü anda evin hanımı teker teker yapması gerekenleri sıralamakla meşküldü Saneme .

Oysa Sanem tam 13 yıldır bu evde çalışıyordu ve yapması gerekenleri gayette iyi biliyordu.

Evin hanımını hava alanına yolcu eden Sanem derinden bir nefes aldı ve  yan tarafında bulunan koltuğun üzerine zor attı kendisini.

Bir taraftan evin hanımın söylediği yapması gereken işleri düşünürken diğer taraftan da eve nasıl gideceğini düşünüyordu.

Hava kış gökyüzü simsiyah bulutlar ile kaplı her an yağmur yağabilirdi evden çıkarken giymiş olduğu terliği de kopmuştu üstelik dolmuşa binecek parası da yoktu cüzdanında nasıl gidecekti şimdi bu akşamın yazında evine

 Üstelik evde odun kömürde kalmamıştı ne ile ısıtacaktı bu akşam sobanın başında yavruları.

 Düşünmenin derdine çare olmadığını söyleyerek olduğu koltuktan katlı ütü odasında iş kıyafetlerini değiştirdiği sırada iş pantolunun cebinde bir kağıt parçası olduğunu fark etti elini cebine sokup çıkarttığında avucun da yemyeşil bir yirmi TlL vardı.

Allahalah ben ne zaman koymuşum bu parayı cebime diye düşünürken

Ey hikmeti bol Rabbim sen yine darda koymadın beni en azından bu parayı yarın sabah çocuklarıma okul harçlığı yaparım diye dua etmeye başladı.

 Geçtiğimiz günlerde mahalleye gelen yoğurtçudan tarhana yapmak için beş kilo yoğurt almış ve yoğurtçunun verdiği para üstünü cebine koymuştu. Nasılda unutmuştu cebinde ki para üstünü ama olsun

‘’Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez’’ demiş atalar derken, bir an önce yola koyulması gerektiğini düşündü .

Sabah evden çıkarken giydiği terliklerini tekrar giyemezdi artık terlikleri Sanem’i tamamen yarı yolda bırakabilirdi

Ayaklarında buluna iş terlikleri ile çıktı artık mecburen dışarıya

Bildiği bütün duaları okuyarak kilitledi çalıştığı evin kapısını anahtar küçük ama sorumluluğu büyüktü ve Sanem bunun çok iyi farkındaydı.

Tam bu sırada yine telefonundan gelen sesi işitti kulakları

Açtı baktı okuduğu ama cevaplamadı mesajların sahibi genç adam yeni bir mesaj daha yazmıştı

;Sanem lütfen bir cevap ver gerçekten çok merak ediyorum seni.

Ne demeliydi şimdi

;Evde bu kış gününde çocuklarımı ısıtacak odun kömür yok, çocukların eline okul harçlığı olarak vermek için cebimde beş kuruş param, evime gidebilmek için ayağımda bir ayak kabım yok ama ben iyiyim merak etmeyin mi deseydi.

Telefonunu kapattı ve usulca çantasına koyarak evini yolunu tuttu sanem

 Hava oldukça soğuktu akşamın ayazı düşmüştü ıslak kaldırımlı şehre

Ayaklarında yarım yamalak bir çift terlik ile tam bir buçuk saat yol yürüdükten sonra evine ulaşmayı başarmıştı sonunda Sanem.

 Yorgun ama mutlu bir halde tebessümler saçarak açtı evinin kapısını baktı ki çocuklarının üçü de gazete kağıtları ile yaktıkları sobanın başında kendilerince ısınmaya çalışıyorlardı.

Elinde ki çantasını bir kenara koyan

Sanem odunluğa inerek son kalan ki Meyva kasasını kırarak kömür çuvalının dibinde kalan bir avuç kömür ile bir soba kavası hazırladı geldi yaktığı sobanın üzerine dün akşamdan hazırlamış olduğu yemek tencerelerini de yerleştiren Sanem

;Ben akşam namazımı kılıp geleyim hep birlikte karnımızı doyuralım çocuklar dedi.

Gülperinin gözleri pırıl pırıl olmuştu annesinin bu sözlerinin üzerine

Anneleri akşam namazını eda edene kadar Ahmet ile Kenan çoktan yemek masasını hazırlamışlardı bile.Akşam namazını eda ederek tekrar solana gelen Sanem gördüğü manzara karşısında çok mutlu olmuştu.

 Tatlı bir tebessüm ile göz kırptı yavrularına

Haydi çocuklar buyurun sofraya Allah ne verdiyse karnımız doyuralım hep birlikte

Yemeklerini yiyen çocuklar teker teker  masan kalkıp okul çantalarını yapmaya başladılar

Sanem bir taraftan masayı toparlar iken diğer taraftan da ertesi günün yemeklerimi yapmaya başlamıştım

 yemek bulaşık derken vakit bir hayli ilerlemiş çocuklar teker teker uyuklama moduna girmişlerdi 

Sanem sevgi ile okşadığı yavrularını teker teker yataklarına yatırarak sıkı sıkıya örttü.

Elde yoktu avuçta yoktu bu zor günlerde onların hasta olmalarını istemiyordu.

Çocuklarını teker teker yataklarına yatıran Sanem yatsı namazını da eda ettikten sonra günü yorgunluğunu atmak sabaha dinç uyanabilmek için yatağına girmiş içinde  Allaha yalvarıyordu Rabbim hikmetini merhametini esirgeme bizlerden.

Tam uykuya dalacaktı ki telefonuna gelen mesaj sesi ile irkildi. gelen mesajın kimden olduğunu tahmin edebiliyordu 

Komidinin üzerinde duran telefonuna uzandı ve gelen mesajı sessizce okudu

 ;Sanem seni kırdımsa çok özür dilerim lütfen hiç olmazsa bir cevap ver merak içinde bırakma beni.

 Bir an kendi kendine sesli düşündü Sanem .

 bir insanı bu kadar merakta bırakmaya hakkı yoktu

 ben iyiyim merak etmeyiniz diyen kısacık mesaj yazabildi genç adama 

belli ki sevdiği kadından kısacık bir mesaj da olsa haber gelişinden çok memnun olmuştu genç adam

 hemen ardından 

; bu ince nezaketin için çok teşekkür ederim Ne olur Sanem söylediklerimi bir düşün kimiz içinde mutlu günler hiç de uzak değil ben seni senden daha çok seviyorum belkide ne olur bir şans tanı ikimize.

Okuduğu mesajın da etkisi ile uykusu dağılan Sanem derin düşüncelere dalmıştı , 

Gerçekten de mutluluk kapısını çalmış olabil miydi.Bu genç adam sana  mi mutlu edebilir miydi 

Sanem yılların yorgunu olan sevgiye aç bir kadındı ,gerçekten de mutluluğun adı bu genç adam mıydı

Gerçekten bu genç adam Sanemi kendisinden ha çok sevebilir miydi

Gecenin ayazını iliklerine kadar hissediyordu genç kadın, bu düşünceler içersin de üşüyen ruhu mu yoksa bedeni miydi karar verememişti 

;Sanem ne olur bir şans tanı ikimize de, sözleri kulaklarında çınlarken günün yorgunluğuna dayanamayan göz kapakları gecenin uykunun esaretine yenik düşmüştü.


Sanem ne olur bir şans tanı ikimize de!


arkası yarın 


 

 

 

 

( Sevdam Hesap Soracak 3 başlıklı yazı S.SAMYELİ tarafından 2.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.