Aşkın Müptelası...




Hangi düş’ ün sağanağına yakalandım bir düş kovuğunda saklanmak mıdır tek duyulası hicabım?

Aşkın karekökünde yüzölçümü duyguların bir nesre delalet iken iç sesim ve işte şimdi konduğum şiirin feryadı tırmalarken içimi dış sesin baskın seyrinde müptelası sevginin bastığım kadar frenine yüreğin fendine yenik düştüğüm bir kördüğüm adeta muhteviyatı kâh aşk kâh hasret çekincelerimle iştigal ben ki:  mütereddit bir âşık.

Hicvi dünün.

Hicretimim döngüsü ve işte külümden doğası bir gün şafağın inhisarında büyüyen bir yangına daha eşlik ederken cihan bense perdenin arkasından sarkan yüreğime konan bir vecize kadar da muktedir olamadığım ömre anlamlar yığdığım.

 

Ölümü irdeleyen bir serzeniş bir isyan

Teyakkuzda kabrim

Ah, sevdalı bulutlarım

Siz değil misiniz yoksa yarama tuz basan?

 

Zemheride suskum

Zalimin sönük ferinden uzakta tılsımım

Bandığım acının

Sonlanmayan fermanı yalnızlığımın

Koşulsuz sevdayım ben

Kayıtsız şartsız yağmalandığım

 

İrdeleyebileceğim yeni hayallerim yok artık yok işte yokluğumla iştigal var oluş felsefesinden uzak bir noktada yalnızlığımın kıyamında ve de gıyabında insanların ne garbındayım düşlerin ne de şark çıbanı benzeri bir kabarık eşlik ediyor yüreğime.

Çıtası yükselirken duygularımın çivi çiviyi sökemezken bastıramadığım bir isyanla hemhal: hem şehrin batı yakasıyım hem de yüreğimin doğusunda saklı yalnızlığım.

Üşüyorum.

Delicesine…

Devşirme acıların nokta kadar da hükmü yok iken insanların gözünde.

İmha edemediğim bedenim.

İhya edemediğim sefil yüreğim.

İbraz etmekten imtina ettiğim alt belleğimin kilitli çekmeceleri ve ben yerimde sayıyorum bir sayım memuru gibi bilmiyorum da bu yarışın bu seçimin nerede sonlanacağını ve hükmeden kadere diktiğim gözlerim ve metruk sözcüklerim meczup bir iklimim ben madem ve münzevi sessizliğin muktedir olduğu tepkisizliğin külliyesinde doğacağımı bildiğimden midir ne ölümle dans ediyorum bulutların üstünde…

Siren sesleri kulaklarımdan gitmeyen.

Sinemde saklı simam.

Simyacı varlığım izole edildiğim toplum imtiyazım ölüm itirazım yaşam eksik olmayan dualarımsa sadece annem için.

İçimdeki girift yollar ve o kara delik.

Müptelasıyım karanlığın ve karartılar kımıltılar.

İdrak edebildiğimden de öte görmekle mükellef ispat etmek adına aradığım deliller ve ibrazım.

Sakıncam.

Sarnıcım.

Sadakat yeminim.

Aşkın müptelası bir kördüğüm.

Gönlün hutbesi.

Aşkın ukdesi.

Sazı sözü eksilmeyen çenginin ve Çingene kadının fettan sözleri.

El falım.

Kahve falım.

Bayat nidalar.

Konuşlu olduğum en Ulu Rakım:

Rabbimle sırdaş.

Rabbimle hemhal

Rabbimle içli dışlı.

Korkmadan katına çıktığım kordan sevdamla iltimas geçen kaderin yaftaları.

Hali hazırda beklerken…

Neyi beklediğimi de bilmezken.

Neyden ibaret isem ve işte kulağıma çalınan ney sesi.

Nazenin.

Nazik.

Zarif.

İmha gücü kalemin ve hazırım ölmeye eşlik ederken dualarım sadece anneme.

İkazım yok artık insanlara itirazım hiç yok.

İbrazım sadece tek bir nokta:

Hem tek noktaya tekabül ettiğim hem de noktayı koymak istediğim ömür.

Üç noktalarım suskun.

Ünlem şaşkın.

İmlecim siperde.

İndinde evrenin sağ gösterip sol vuranlar ya da bel altından sunulan nidalar.

Yetim bir cümleden ibaretim ve beni besleyen sadece rahmetin ışığı ve annemin varlığı.

Sağdıcım aşk İlahi mertebede.

Sol anahtarım solumda saklı solladığım el salladığım her kapıyı açan.

Benimse kapım yıkık ve kapalı.

Mizacım.

Miracım.

Mızrabım.

Misyonum ve de.

Vadem dolsun diye beklediğim.

Gönülsüzüm yaşamaya.

Gönlümün surlarına serili sırlarım ve serlerime vakıf melekler.

Sızım.

Sızlandığım.

Sızdığım.

Sırma saçlarım.

Sakit olsun bununla diyebilmenin dirayeti…

Ve o kadar geç kaldım ki.

Geçkin bir şarkının kumpanyası.

Sırra kadem basan dostların kıyımı.

Kırılası bir dal da değilim artık dikenlerimden dahi yoksun.

Noksan bir şeyler de yok artık hayalini kurduğum bir yaram bir yamam var ya da yok.

Bense bir varmışım bir varmışım ki…

Yokuşun dik açısında saklı tüm acım.

Çok da geç artık gençliğimin sırdaşı hayallerimden dahi soyutlandığım ve çalınmadım neyim kaldı ki?

Çan eğrisinde kayıtlı bir nokta büyümeye de yok niyetim ikazı iç sesin kaderine razı.

Rengimle ismimle müsemma seyyah bir dalga bir yıldız bir çiçek korunda saklıyım alfabenin közünde saklı cihanın külümde ise sönmek bilmeyen yangının…

Bir kıvılcıma eş değer.

Bir kımıltı dahi yok iken bedenimde.

Uyruksuz şartsız kuralsız ve uyaksız bir şiire gömün beni toprak niyetine.

Son arzum son dileğim mezar taşıma da işleyin adımı ve üç noktamı noktalayamadığım bunca acının hatırına açığa alınmış bir hayalim mademki…

 

 


( Aşkın Müptelası... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.