Bu Mevsim Bir B/aşka...


D/işlek bir sanrı anda saklı kaydı ve yalnızlığın kayrası…

Bu mevsim çok farklı öncekilerden adeta azadesi yüreğin azık bildiğim azgın nefislerin tersine bir ömür kendimi acıyla bedenimi açlıkla terbiye ettiğim varsıl bir keramet iken yalnızlığın izinde.

Bu mevsim ve bunca belirsizliğin kehaneti adeta önüme sunulan devasa bir tepsi elimde kalemin sihri yüreğimin akan kanı şükürler olsun ki alnımın akıyla elimin kiriyle azat ettim ben yüreğimi: eh, o kadar da olsun farkı ruhumun döşeli zemini ve kendimden emin olduğum kadar emre amade bir kuluyum yüce Rabbin, bahşetti nefesle nefsimi öldürebildiğim genç yaşlarımın telaşında sevebilmeni asaleti ile teslim oldum ben ta ilk gün yüce Rabbime…

Bir saltanat sürdüğüm.

Ara sıra uzak coğrafyalara sürgün edildiğim…

Sürümü ömrün.

Sürünmediğim kadar yerlerde…

Süklüm püklüm olmadığım kadar karanlığın, iblisin ve zalimin hıncından uzaktır sırça köşküm kimine göre dört duvar kimine göre saraylarda büyüdüğüm mü gerçektir?

Ben bir düş gördüm o halde başlayayım tasvir etmeye.

Yediğim damga kurşun ağırlığında.

Sevgisiz yüreklerden alabildiğine uzak varsın olsun; yalnızlık içine düştüğüm bir tuzak.

Kilit noktam.

Şifrem.

Siren sesleri.

Sinmediğim kadar yaşarken sindiremeyen kimse Allah’ın da gazabına uğrayan.

Bu mevsim farklı bir seyir izlerken coğrafya ve atlas yorganım üstünü örttüğüm ruhumun yoksa var mıdır kaçağı?

Kaydım.

Kanadığım.

Kandığım.

En çok da andığım, rahmetli babam nasıl ki: ondan kalanı korumaktır vazifem ve evlat rütbem, anne sevgim akışkan bir cehaletle patlak veren balonlar iblisin ve nefsin tuzaklarına kanan gölgeler.

Mevsime şerh düştüm düşeli.

Varsın yaşattıkları olsun bana kabir azabı ve ölümden korkmadığım kadar bağlıyım hayata ölümden haz edebildiğim kadar eşlik eden delişmen yaşama sevincime ve yüreğimdeki o büyük sevda.

Bir masal kahramanıyım da:

Bakmayın siz yazdıklarım sadece bunlardan ibaret.

Varsa yoksa sevgi nelere delalet.

Yastık altı yaptığım öykülerim, masallarım bense harikalar diyarında seken bir yaralı prenses ve alnıma konan buse dünümden emanet bana baba sözü anne yüreği ektiğim sevgi ve ümidi derlediğim kadar ölgün dünlerden günüm dirlik birlik içinde geçmeli ki saf tuttuğum iyiliğin, masumiyetin de vereyim hakkını hak yemediğim kadar baş koyduğum Hakkın yolu ruhumda ve özümde saklı keramet, selamet.

Bu mevsim…

İklimlerden anne son bir buçuk senem.

Bu mevsim taşkınlara delalet en çok da aşkı şiar edindiğim başıma yağan rahmet kimine göre yakalandığım ahmakıslatan gelin görün ki: yakalandığımdır aşkın rüzgârı yakalandığımdır Rabbimin beni çağıran sesi ve her an O’nu hissettiğim Allah rızası için yaşamayı meşk eylediğim elbet varlığım saklı iken annemin dualarında ar bildiğim sevgi arz ettiğim şiir ne ki içimde yanan ateşin yanında ne ki dünüm ne ki yâdım ve benim biricik yârim kalanda saklı o diğer yarım…

Yağmalandı elbet nice hayallerim.

Yetmedi…

Çalındı nicesi.

Lakin pes etmedim yeni hayallere kucak açtım.

Dimağımda saklı olmayan sanrı alabildiğine sancılı bir ömrü tükettim tüketeli türediğimdir türeviyim mademki sevginin ve tünediğim o dal nasıl ki talibim sevgi denen iklimin izdivacına ruhumda saklı teyakkuz bilsinler ki vardır dokunulmazlığım men ettiğim kadar kini, nefreti mahal verense aşka İlahi Sırdaşıma beni götüren yolda asla da yarı yolda bırakılmadım nasıl ki haznesi geniştir Rabbimin…

Tek hazinem ve servetim sevgi ve asil ziynetim yüreğimde saklı dirayet, asalet ve zarafet.

Bir bir nakşettiğim.

Birden başlayıp sona varmak adına telaşla yazdığım.

Lakin son bulmayan bir arzu mutlak bir kimlik ve mutluluk varsın olsun yıkılsın tahtım bahtıma razıyım tarhında İlahi Sevginin bir tarla mahiyetinde içimdeki iyiliği, umudu ve sevgiyi ektiğim…

Hazan soluksuz iken.

Kış başında haykırırken.

Yazın acısı çökmüşken içime.

Bahardan uzak addedilse de içimdeki o izafi nihayet.

Bu mevsim çok başka.

Bu mevsim kucak açtım ki b/aşka…

İfa etmekle mükellef ve iddia makamında ibraz ettiğim yüreği belgeleri aşkın sureti nasıl ki tanıdık siması doğup da batmayan güneşin ve gürleyen sesi kalemin güç bulduğum kadar kalemimi elime her elime aldığımda ve içinde yaşadığım o kale duvarları beni korurken azat edilesi bir dürtü ile bayrak açtım ben yalanlara yanlışlara ve kimse şirk koşan Rabbine sevgi ekininde bir rengin de bitiminde açmaz mıyım çiçek çiçek?

Kasvetli bir havam var: doğrudur.

Doğru yolda yaşadığım kadar yaşattığım değerlerimle doğruyu işaretlediğim de bir olgudur.

Temize geçtim bu gün hayatı.

Bastırdım da tüm isyanı.

İnşası yaşamın imha edebildiğim kadar karanlığı ve ihaneti bahanelerle dolu olsa da nice siyah yüreğin temas ettiği ve işte içimde saklı o tema ya da saklandığım izlek…

Bükemediğim bileği elbet öperim.

Bir batında yaşadığım acıyı ve yalnızlığı ise dünde gömdüm.

Dümtek atan kalbim gürlediği kadar kaderin gülüm/semeye de şerh düştüm düşeli mademki insan ismiyle yaşar ve nasıl ki iki ismimle müsemma bir benliktir benimki…

Ben nasıl nasıl koşmam Rabbime?

Kilit noktam sevgi madem.

Ben nasıl nasıl kucaklamam kendimi azıcık kızgın kırgın olsam da içimdeki çocuğu yetim yüreğimle haiz olduğum umudun uğruna…

Haiz olduğum annemin şefkati ve bende saklı iken o devasa anne sevgisi.

Bu mevsim bir b/aşkayım.

Bu mevsim kendimi kucakladığım gibi babamın öldüğü yaştayım…

Yâdım.

Tesellim.

Temennim…

Hafif vicdanım ve ruhumun hür sesiyle…

Bu mevsim bu mevsim…

 


( Bu Mevsim Bir B/aşka... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.