Yahu çok kıymetli site dostlarım, arkadaşlarım, benim gibi sol görüşe sahip sosyal demokrat kardeşlerim, muhafazakar arkadaşlarım, ülkücü kardeşlerim, farklı görüşteki dostlarım;


Nedir bu karamsarlık?


Özellikle çok kıymetli dostum Sayın Kardelen’in güne gelen şiirine yapılan yorumlar – eksiksiz tüm yorumlar – gerçekten devletimize baya bi haksızlık. Şiir çok güzeldi, Serap hanım benim en saygı duyduğum birkaç sitemiz şairinden birisidir. Yazan da yorumlayanlar da iyi niyetli, bundan zerrece kuşkum yok, ama biraz insaf, biraz gerçekçilik, biraz ahde vefa … Tamam harbiden çok nitelikli bir şiir, ama bazı mısralara itirazınız varsa da lütfen bunu nezaketle ortaya koyunuz, Sayın Şair kendince haklı gerekçelerle " neredeyse batmış bir ülkeyiz" demiş, ne yapabilir ki? Serap hanım tüm iyi niyetiyle resmi böyle okumuş. Ben de hayatımın büyük bir bölümünde resmi böyle okumuştum. Yani benim yazım kıymetli şair dostuma bir yanıt niteliğinde değil ve fakat tüm yorumcuların aynı bakış açsına sahip bir izlenimde yazmaları canımı sıktı biraz. Değilse sadece kıymetli yazarımızın şiirini vesile ettim yazacaklarıma, zaten bugün yarın kaleme alacağımı uzun zamandır söylüyordum .


(Ekonomi felç olmuş, ülkem battı, batıyor

TL’nin değer kaybı, içimi acıtıyor

Farkında mıyız bilmem, gelen geçen yontuyor )

Bu ifadeye biraz direnin, yanlış anlaşılmaktan ürkmeden kendi düşünceniz farklı ise bunu olduğu gibi ortaya koyun, bu kötü bir şey değildir, şairimizi yermek de değildir, olsa olsa düzgün bir duruştur sadece, yazarın bakış açısına da bir katkı sağlayın  ya da yarın bir gün bir başka şairin şiirinde vatan millet Sakarya, birlik, milllilik yerlilik vs yorumlarına girmeyin, gerçekten şiir altındaki tüm yorumlara canım sıkıldı .... Kimsede bir art niyet aramadım, aramam, bunun altını da tekrar kalın çizgilerle çizmek isterim.


Mesela ben Sayın Mücella Pakdemir'in yorumlarına çok saygı duyarım, ve bana yaptığı yorumlarda genelde giydirir, arada bir de takdir eder, ama hiç bir zaman sürprizle karşılaşmam, duruşu hiç değişmez. Bu nedenledir ki ciddi saygı duyarım ve her harfini önemserim. Keşke hepimiz bu çizgide olabilsek.


Neredeyse herkes ekonomik gidişattan şikayetçi, yapmayın dostlar, bizler devletimize destek olmaz isek bu kötü gidişat diye tanımlanan hallerin sonu gelmez, refaha kavuşamayız.


Ekonomiden anlamam diyorsan ben cebime giren çıkana ve market fiyatlarına , 1 dolar kaç tl ona bakarım diyorsan beş dakikanı ayır benim bu yazımı bi oku, lütfen, sonuçta elbette kanaat senin.


Tam elli yıl boyunca sadece tüketen, üretimde son derece vasıfsız, armut piş ağzıma düş diyen, her olumsuzluğu dış güçlere, derin devlete, teröre vs vs tahvil eden bir milletiz. Elbette bu parametrelerin etkisi tartışılmaz ama “ sakın ha üretme, verimli olma, çok çalışma, tasarruf etme “ diyen bir yasa yok, ne ilahi olarak ne mevcut yasalar tahtında. Rabbim lütfetti Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ülkemize fevkalade dirayetli bir lider nasip etti. Recep Tayyip Erdoğan. Partili Cumhurbaşkanı imiş, külliyesi şöyle böyle imiş, kadroları falanca imiş, geçiniz bir kalem yahu.


Yok ejder meyvesi, yok 128 milyar dolar, yok çakma darbe vs vs... böyle gerizekalıca bir bakış açısı olabilir mi? Evet oluyor işte bizim ülkemizde.


Muhalefet ile genelevleri aynı tümce içerisinde geçirmek, Atatürk ile İnönüye iki ayyaş demek gibi aptalca bir söylem geliştirmek olabilir mi? Evet oluyor işte bizim ülkemizde?


Hadi söyle bakayım Dersime, Uludereye mi çok ağlarsın Hocaliye mi? Bu bakış bizim ülkemizde olabiliyor ....


Nedense hiç kimse şu cümleyi ya da kendine göre benzerini açıklıkla dile getirmiyor, ben şahsım için geçerli olanı dillendireyim;


Sayın Cumhurbaşkanım asla ve kat'a şahsınızın temsil ettiği siyasi görüş muvacehesindeki davanızın bir neferi olmayacağım, ama siz Başkomutanımsınız, ülkemizin seçilmiş liderisiniz, öl derseniz ölürüm, siyasi görüş tabanımı filan falan önemsemem, inancıma milliyetime Başkan sizsiniz, canım size, dolayısı ile ülkeme feda olsun ....


Bu hiç de çelişkili bir tümce değildir, bence kendi içerisinde gayet tutarlıdır.




E-devlet uygulamasına bir bakın, dünyadaki vatandaş-devlet ilişkilerinin platin kategorisidir, bir numaradır. Yollarımıza bakın. Hastanelerimize bakın. Eğitimde sınıf mevcutlarına, eğitim öğretim gereçlerindeki devlet sübvasyonlarına bakın, turizm gelirlerine bakın, onun bunun poposunda bir uçak vidası için dolaşan millet olmaktan savunma sanayi devi TAİ’mize, Aselsana, Roketsana bakın, havaalanlarına bakın, ihracat rakamlarına bakın, otomobil ve beyaz eşya alım endekslerine bakın, büyüme hızlarımıza bakın, evde tedavi hizmetlerine bakın, corona ile mücadele süreçlerine bakın, dünya ülkelerine tıbbi, maddi, sosyal yardım tutarlarına bakın… bakın da elinizi vicdanınıza koyup accık utanın. Çoğunuz biliyorsunuz, ben solcuyum, ama bunları görmezden gelemem, benim inancıma göre hem vallahi hem billahi Rabbim beni taş eder yahu. İnsaf biraz insaf.


Sadece son on günde 4 milyar doların üzerinde orta ve büyük ölçekli ticari kuruluşlarımıza, esnaf ve sanatkara devlet desteği verildi. Dünyada yıllık gelir toplamı bu rakamın altında olan 60-70 tane ülke var. 2020 -2021 yıllarında – yani hem de pandemi döneminde – devlet 200 milyar dolar civarında özel sektöre çok uygun geri ödeme koşullarıyla kaynak aktardı, ziyadesiyle zayıf mali moralitedeki firmalara bunun bir bölümünü hibe etti. Vatandaşa doğrudan mali destekler bunun dışında. 100 milyar dolar üzerinde yıllık milli geliri olan 40-50 tane ülke var kooooskocaaaman dünyamızda. Bizim ülkemiz bu tutarları sadece dönemsel olarak milletimizin kullanımına sundu, bu Türkiye Cumhuriyeti Devlet gücünün sadece küçük bir bölümü, benim verdiğim misaller sadece…


Eeeeee, bunca kaynak nereden geliyor? Devlet bizim haberimiz yok da Jüpiter’den filan bi uygarlık buldu da destek mi alıyor : )))))

 

Var ya, benzine saat başı zam gelse bile söylenecek halimiz yok, milli sermaye birikimimiz sıfır değil, zira eksi. Hep bana hep bana, yok öyle bir hayat. Zamlara katlanacaksın, devlet de içinden dolaylı ve dolaysız vergilerini alacak gelir elde edecek, vatandaşı için kamu harcaması yapacak. Dövizi, faizi makul seviyede tutacak. TV den izleyip atıp tutmayacaksın, elini taşın altına koyacaksın.


Zam istemiyor muyuz? Az et yiyeceğiz, çayı az içeceğiz, bir lokma ekmeği israf etmeyeceğiz, ama bankalarda ama evlerimizde yastık altı da olsa sermaye birikimine katkı sağlayacağız.


Türkiye şu anda mevcut koşullarda, kendi etnik/ stratejik/jeopolitik yapısı da dikkate alındığında dünyanın en başarılı ekonomi politikasını uygulamaktadır. Ama bunun bedeli var, yıllardır beleşten yaşıyoruz, bir elimiz yağda diğeri balda, gavurun onda biri çalışmıyoruz. Yatıp kalkıp şükretmeliyiz.


Sizlere bu özet girişimdeki her kelimenin doğruluğunu dizimin ilerleyen bölümlerinde günümüzden birebir örneklerle kanıtlayacağım inşallah.


Devletimize güvenelim, sözde değil özde güvenelim, güvenirmiş gibi yapmayalım, hakikaten güvenelim ve fedakarlıkta bulunalım.

 

Yazıktır, günahtır, abestir; kendini 7/25 bu ülkeye, bu ülkenin milliyetine, bu ülkenin dinine, dünyadaki mazlumlara, garibana adamış bir insana nankörlük etmeyelim, sözüm en çok da kendi tabanına; işinize gelsin gelmesin kişisel çıkarlarınıza bazen ters düşse de liderinizi yürekten ve icraen destekleyin, benim hayat tarzıma yüzde yüze yakın zıt olsa da ben destekliyorum yahu …. Lütfen, hakikaten verin desteğinizi ülkemize, sıkın dişinizi … Herkesin anlayabileceği basit ekonomik yaklaşımlarla, ukalalık yapıp işin entel dantel jargonuna girmeden halk diliyle yazmaya devam edeceğim burada çok çok özet geçtiğim bilgilerin dayanağını.

 

Konu konu yarından itibaren güncel başlıklarda yukarıda belirttiğim üzere devam edeceğim dostlar, okuyan da sağ olsun okumayan da … Mezun olduğum mektebe, Kemalist düşüncelerime, aile terbiyeme, en mühim olanı ise  dinime, imanıma aykırı hareket edemem, gördüğümü, bildiğimi aktarmakla mükellefim, bunları da laf olsun torba dolsun babından yazmıyorum buraya, bir kendime bir Rabbimedir vereceğim hesap. Allah korkum yalan söylememe ve sahte algı yapmama müsaade etmez. Bu ifadelerim elbette ki sizlere bir anlam ifade etmek durumunda değildir. Takdir sizlerindir.


Selam, sevgi ve saygılarımla.

çağatay



Not : Bu kendi halindeki yazıma - konu içeriğini fırsat bilip -  siyasi kimliklerle yazılacak abuk subuk yorumları anında sileceğim, kusuruma bakmayın. Partisi, dini, imanı, dayanağı fark etmez. Rakamlarla konuşacak arkadaşlar başım üstüne, sağa sola çatmayın yeter. Şiirlerinizdeki " vatanseverlik, dürüstlük, adamlık, duruş,  muhtelif tasavvufi yaklaşımlar vb gibi "  erdemleriniz yorumlarınıza da yansırsa sarıp sarmalayıp hafızamın en güzel yerlerine yerleştiririm. Kendi durduğum yerden ufkumun elverdiğince yazdım, umarım ve dilerim doğru bir şey yapıyorum, en azından yapmaya çabalıyorum.


Yukarıdaki 7/25 bir yazım hatası değildir, ERDOĞAN BAŞKANımız günü çalışma bağlamında 30 saate çıkarırsa hiç şaşmam. Kemalistlerim, bu muhteşem UZUN ADAMA, Türklüğün yüzakı REİSE kulak verin, evrensel İslamın teorisyenine inanın, boş verin tabanını, o bir teferruat. Sanki bizimki çok mu dolu ... ? ....  Kendini liyakatlı bilen ve hisseden tüm dostlar gün Başkana inanma günüdür, çevresindeki o ıvır zıvır zerzevatların yaşam süresi Türkiye'nin büyüklüğü ile mütenasiptir, biz büyüdükçe onlar da kelebek ömürlerini tamamlayacaktır.

( Bugünden Düne Türkiye Ekonomisi / Devam / Önce Bir Genel Durum Değerlendirmesi başlıklı yazı MCU :) tarafından 4.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.