Merhaba arkadaşlar,
Son günlerde yorumlarda sıklıkla rastladığım üzere serbest şiirlere üvey evlat muamelesi yapılıyor gibi gibi : )) Şiir dediğin illa ki hece şiiri olmalı yönünde bir algı yürütülüyor. Peşinen söyleyeyim bu görüşe asla katılmıyorum. Şiir dediğin aruz ile yazılır, böööööyle de ters köşe yaparım işte serbestcilere, serbest diyeceğim sanmıştınız de mi : )))))) Tabii ki uzak doğu’dan tanka ve haiku’yu da yabana atmamak lazım ya da evrupai edebiyattan villanella, balad vs. de unutulmamalı. Neyse efendim benim gibi bir dünya lüzumsuz bilgiye sahipseniz şekilde görüldüğü üzere atarken mangalda kül bırakmazsınız. Hem Google amca ne güne duruyor : )))
Serbest tarzda yazılmış bir şiirde gerçekten akustiği yakalamak çok zordur. Bu sebeple çok iyi serbestçiler olarak nitelediğimiz şairlerin büyük bölümü gizli birer sesbilimci, anlambilimci, dilbilimcidirler, bu yeteneğe doğuştan sahiptirler, müthiş bir okuma arzuları vardır, kelimelere dans ettirirler ve doğaçlama olarak tüm fonotik kurallara kendilerinin birer mütemmim cüzü olarak hakimdirler. Mesela MFÜ ağabeyim, mesela mektepli biricik arkadaşım Gülüm hanım, mesela Demir ağabeyimiz, mesela Gök Hasretim, mesela Adem Beyimiz, mesela Sevgili Canan Hanım, mesela saklı bahçemiz, mesela sevgi pıtırcığımız kıymetli SİLGİSİZce, bu şair dostlarımız sadece sitemizden birkaç örnek. Kendimi hiç ortaya koymuyorum zira ben zaten bilirsiniz süüüperimdir yani : )))
Ayrıca hepsi birer sanatsal devrik cümle sihirbazıdır, mektup yazıyor gibi nesirleştirmezler duygularını;
“Ben seni çok seviyorum” yerine “ Çok seviyorum seni ben” , “ Çok seviyorum ben seni”, “Seviyorum seni ben çok”… gibi. Tüm özne/yüklem, sıfat/zarf/zamir/fiil/isim kombinasyonlarına takla attırırlar ki belli imgelere vurgu yaparak manayı pekiştirirler, farkındalık yaratırlar. O an itibariyle şiir içerisinde kullanılacak imgeler de anlamın ilerleyip gelişmesi sürecinde müteakip mısralara konumlandırılmış durumdadır, onlarca kez zihinde güncellenip revize edilirler.
Daha neler nelerrrrr, bu kadar örnek bile yeterlidir serbest şiirin oluşturulma güçlüklerine dair. Fazlaca uzatıp kimseyi sıkmak istemiyorum.
Ööööööle üç beş hece sayıp da satırları alt alta sıralamakla olmuyor yani şiir yazmak filan… aman ne zor ne zor… sankim bi şikar hece şiiri yazmak desem,
Elbette ki şaka yapmış olacağım : ))))))
Fevkalâde bir donanım gerektirir layığınca hece şiiri yazabilmek, serbesti serbest stilde yazdık ama heceyi de hece ile izah etmeli de mi ama : )))
He-ce he-ce hece şiiri
Evde kal hece çalış, virgüle yedi hece
Takiben aynen devam, bu " yedi artı yedi "
Kafiyemiz tam olsun, iki harfli bilmece
Şimdilik ayak dursun, biri uyak mı dedi ?
Halk edebiyatında “ uyak ”, ayak demektir
Artık kafiye uyak anlam olarak tektir
En az “di” hecesini, kıta sonuna sektir
Çekinme bol bol dene, parayla mı adedi ?
Fiile ekse “ redif ”, isim köküyse uyak
Bu “di” dediğim hece, detayına sonra bak
Ses benzeşmesi, görev, anlamına selam çak
Haydi yine “di” lazım, altta bekler komedi
Unutma ilk üç dize, uyak alta inmeli
Sadece teknik olmaz, manası bilinmeli
Bahara yazsan misal, muzipse silinmeli
Sosyal mesafe var ya, Mart’ı unuttu kedi :))
Gerçekten çok kolaydır, hece, kafiye, durak
İnan istersen olur, üşengeçliği bırak
Hem hece hem serbestle, sitemiz kalmaz kurak
Yazar isen edebi, fikrin kalır ebedi
Yine de zor gelirse, sadece heceyi say
Her mısra eşit olsun, sonra kafiyeyi yay
Bir de örtüştürürsen, oldu da bitti vay vay
Durak bir dahakine, her okuyan belledi
Say, yay, vay’daki “ay” lar " tam kafiyeye " örnek
Hepsi kelime kökü, değil herhangi bir ek
Üç söz lüks ikisi şart, dersek kel alaka “tank ”
Al sana “ yarım uyak ”, harf harf ansiklopedi :))
Göz korkmasın hesabı hep “di”ye yoğunlaştık
Basite odaklanıp, “edi”yle zoru aştık
Yavaş yavaş amaca, tebessümle ulaştık
Hece hece üreyip, tekniğimiz türedi
Neden kıta sonunu “edi” ile bitirdik ?
" Zengin kafiye " yapıp , tam uyağı yitirdik
Dokuz kıta yazarak, izahatı yetirdik
Daha da uzatırsak, sonumuz trajedi :))
Ha ha ha şaka yaptım, accık daha bekleyin
Yok öyle beleş bilgi, biraz parmak tekleyin
Uyak şemamız “ koşma ”, dağarcığa ekleyin
Mana ve teknik mühim, olmaz Büdü ve Edi
Pek bilmiş bilmiş yazdım, harbi yüzüm kızardı
Ama hiç paylaşmasam Sami abim kızardı
Mangalda küller bitti, köfteler zor kızardı
Dam üstünde saksağan, şair ayvayı yedi
“ kızardı “lar “cinas ” tır zira anlamlar farklı
Mesela biri garplı, öbürü ise şarklı
Böyle de kıvırırım, mısralar yandan çarklı
Şimdi de üç ses aynı, bunlara da “ tunç “ dedi
Kim diyecek ben tabi, başka cinas var m’ola ? (*)
Arayın bulun bakem, buyrun size bir mola
Heceler sarhoşladı sayfaya dola dola
Sürç-i lisan affola, vaktimiz taneyledi
MCU
(*) Türkülerimizde sıklıkla tesadüf ettiğimiz “varmola” okunuşlu “ var mı ola” kelime öbeği - yazım dilinde “ ma, me, mı, mi, mo, mö, mu, mü” soru ekleri olması sebebiyle ayrı yazıldığı için - ve fakat kendinden sonraki kelime ile de birleşmesi nedeniyle T.D.K. imla kurallarına göre böyle yazılıyormuş. Ben de şiiri yazarken hata yapmayayım diye araştırdım ve henüz öğrendim : )) Tabii ki üç hece sayılıyor.
( kendi kendimden alıntı : )))) )
İmdi diir leydiyiz ent centılmın;
Bunca aynı hece sayısına sahip mısrayı genellikle dörderli kıtalar halinde alt alta yaz ve hepsinin de kafiyesi olsun, bi de bu kafiyeleri belli bir düzenle şemalaştır, bitmedi daha…
Duraksız ise sıkıntı yok ama durakları olan bir şiirse, haydi şimdi bi de otur bunları eşit hece sayılarına sahip duraklara ayır, üstelik kafana göre durak yapma, her durakta anlam da kendi içinde bir es vermeli, yani bitiyormuş gibi kandırıkçılık yapıp daha da mükemmelleşen bir ara geçişle aynı hece sayısına sahip şekilde devam etmeli, uygun kafiye ve/veya kafiye+redifle bitmeli.
Eeeee hepsi bu mu? Hayııırrr, en önemli başlığa geldik, tüm bu teknik kurallar şiirin ana temasına zarar vermemeli, tüm mısralar kendisini anlaşılır, duygu yüklü bir şekilde manaya uygun bir şekilde ifade edebilmeli, aynen manalar da teknikten ödün vermemeli.
Hülasa görüldüğü üzere hakkını vererek serbest stilde veya hece tekniği ile yazmanın kendine has bi dünya belirleyicisi vardır. O kolay bu zor, o güzel bu vasat gibi yargılamalar her iki türe de ciddi haksızlık olur.
Tabii ki aruz durur iken ben yok efendim heceymiş, serbestmiş filan uğraşmam.: )))) Harbi aruz meraklısı var ise zevkle uzun uzun yazarım ha : )))))
Gönlümüzce yazalım, hayat kısa; dolu dolu ve güzel güzel kullanalım.
Herkese selamlar, saygılar.
çağatay
"Serceruz " çağatayca" bir kelime olur an itibariyle tarafımdan uydurulmuştur; serbest, hece, aruz. : ))