“Her doðru her yerde söylenmez” düsturunu hepimiz çok iyi biliriz. Niye söylenmez? Çünkü iþin zaman ve derinlik boyutu vardýr onun için!

Bir de, kiminle konuþtuðumuz ve ne konuþtuðumuz konusu, konuþurken dikkat etmemiz ve hassasiyetle üzerinde durmamýz gereken, beþeri münasebetlerin ana unsurlarýndandýr.

Dünya hayatýmýz üç boyutlu olarak yaþadýðýmýz bir yaþam þekli olarak algýlanmaktadýr. Ama aslýnda dördüncü olarak, zaman boyutu da vardýr ve hususiyetle dikkate alýnmasý gereken önemli bir boyuttur.

Sadece zaman boyutu deðil, bir de siret deðimiz, iç halimizin derinliði vardýr. Ehlinin muhteviyatýyla vakýf olduðu bu boyut, ne yazýk ki sohbet ve konuþmalarýmýzda hemen hemen hiç dikkate alýnmamaktadýr. Halbuki o kadar önemli bir boyuttur ki; insan iliþkilerinde en çok hatayý bu boyutu dikkate almadýðýmýz için iþlemekteyiz.

Sohbet esnasýnda bir ayet veya hadis dahi söyleseniz; öyle bir kiþiye, öyle bir zamanda ve öyle bir þekilde söylersiniz ki; adeta Kaf daðýný tuz buz edersiniz! Binaenaleyh: “Her doðru her yerde söylenmez” denilmiþtir.

Özellikle nasihat ederken çok dikkatli olmak zarureti icap etmektedir. Çünkü nasihat vermenin içinde potansiyel olarak: “Sen bu konuyu iyi bilmiyorsun” veya “Ben bu konuyu senden daha iyi biliyorum” manasý mündemictir. Dolayýsýyla gizli bir kendini beðenmiþlik ve Allah korusun kibirli olma halini de hamildir. Bu nedenle sohbetimiz içerisindeki teklif veya önerilerin, makam ve yaþ cihetiyle kendimizden büyüklere arz veya takdim, kendimizden küçüklere ise  rica veya istirham þeklinde olmasýnda fayda mülahaza edilmektedir.

Bu þekilde dahi yapýlýrken zaman boyutu ve enfüsi boyut hiçbir þekilde  unutulmamalýdýr.         Yoksa kaþ yapalým derken göz çýkarýr, kalp kýrarýz, gönül incitiriz. Kýrgýnlýklara ve üzüntülere sebep olabiliriz. Allah muhafaza eylesin.        

 Mündemic: Dürülüp sarýlan, içine sokulmuþ olan, içine alýnmýþ olan.