BİR ŞARKIDIR KONUŞMAK

 

     Bir şarkıdır konuşmak. Şarkı sözü gibidir kendini ifade edip anlatmak. “Şiirin dili, nesir gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın, ortalama bir dildir. Nesirde üslubun oluşması için gerekli olan öğelerin hiçbiri şiir için söz konusu olamaz. Denilebilir ki, şiir, nesre çevrilemeyen nazımdır…” demiş Ahmet Haşim, ‘Şiir Hakkında Bazı Düşünceler’ konu başlıklı deneme yazısında. Haşim’in bu cümlesini lise yıllarımdan beri severim ve bazen köşe yazılarımda da ezberimden paylaştığım olur.

     Şiir gibidir yaşamak, şarkı gibidir duygular. Söz ve musiki arasında, sözden çok musikiye yakın, tatlı bir melodiyle, ezgisel bir hazla renklendiririz aslında hayatımızı. Ahmet Haşim’in dediği gibi şiir; söz ile musiki arasında olsa gerek. Mısraları yazabilmek için yaşanmış duyguları olmalı insanın ve iyi bir şair olmak da emek ister. Bir şarkıdır konuşmak, bir türküdür resmetmek, bir musikidir şiir okumak ve bir masaldır yaşamak. Kimi zaman konuşmak yerine tartışarak da kendini ifade edebilir insan. Montaigne, ‘Tartışmalar’ adlı denemesinde:Doğru dürüst adım atıp yürümesini bilmeyen bir insanla gerçeği aramaya çıkmanın anlamı var mı? Aradığımız şeyi bırakıp onu nasıl bir yoldan arayacağımızı düşünürsek ondan hiç de uzaklaşmış olmayız.” şeklinde yazmış. Doğru insanla yola çıkınca gerçekler kıvamına gelir. Tartışma yöntemiyle de gerçeklere ulaşılabilir, Montaigne’in sözünden yola çıkarsak. Tartışırken maksat karşımızdaki kırıp tezini dinlemeden çürütmek olmamalı, bilgiye dayalı yorumlarımızla saygı çerçevesinde fikirlerimizi tartışmalıyız aslında.

 

     Suut Kemal Yetkin’in ‘Yarına İnanmak’ denemesini okuyanınız var mı? O yazısında geçen bir cümle: “Sevgi, inanış, güven, acıma, saygı gibi varlığımızı ilgilendiren türlü insanlık duygularının bozulmadığı her devirde ve her yerde sanat ve edebiyat ciddiye alınmış, değer taşımıştır.” Sevginin, güvenin olduğu yerde insan sevdiğine gönül rahatlığıyla yaslanır. Sanat da o insan da ciddiye alınır gerçekten. Aynı yazısının sonunda: “Ben, sanatı ve edebiyatı insan varlığının en kutsal yaratışlarından biri sayarım. Gerçek sanat eserlerinin de, yarına geçecek değerde olduğuna inanan sanatçıların ellerinden çıkmış olanlar arasında bulunacağına inanıyorum. Zaten bana bu satırları yazdıran da bu inanış oldu. Tabii yarını, geleceği masal sayanlar, günü gününe yaşamakla yetinenler, diledikleri gibi düşünüp yazarlar. Bu, onların bileceği iştir.cümlesine yer vermiş. İnsan, sanatı sadece masal ve şiirle düşlemek yerine gerçeklerle de yaratabilir. Her somut gerçeklikte de kendi öznel duygularımız yer alıyor ve bizden olan sanatsal cümlelerle eser ortaya konuluyor.

 

     Bir şarkıdır konuşmak. Sanatçının yazdığı denemeden, anıdan, öyküden ve romandan bile şiirsel ifadeler çıkarabiliriz. Konuşurken her kelimesini vurguyla, edebiyle, tane tane, vücut dili ve mimiklerini usulünce kullanan insanlar nasıl da imrendirir çevresini. Her şairin, her yazarın bile farklı farklı mesajı vardır kendisinin kitaplarını okurken. Bir şarkıdır okumak ve bir şiirsellik yaratır yumuşak dokunuşla konuşmak. Kadife bir ses tadında, şarkı ılımlılığıyla geçen saatleriniz olsun.


KONUK YAZAR 

( Bir Şarkıdır Konuşmak başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 13.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.