SIRADAN BİR GÜN
Çok bilinen bir öyküye yer vererek giriş
yapmak istiyorum. Hatta bir üniversite hocası yaşanan bu tarz olayı Türkiye’de
bir seminerde paylaşmıştı. Benzer olay üniversite hademesi ve gençler arasında
yaşanmış. Şöyle:
HADEME
“Ülkenin en
iyi işletme fakültelerinden birinde okuyordu. Okulda ikinci senesiydi ve okulun
en başarılı öğrencilerinden biriydi. Sene sonu sınavlarından birine daha
girmişti. Soru kâğıdını alıp soruları hızlıca incelediğinde, onuncu soru
karşısında şaşırıp kaldı. Bu bir şaka mıydı yoksa soru kâğıdını basan
görevlinin işgüzarlığı mı? Veyahut bir dalgınlık eseri mi sorular listesine
girmişti?
Aynı
şaşkınlığı diğer öğrenciler de yaşıyorlardı. İçlerinden biri, cesaretini
toplayıp:
“Hocam,”
diye seslendi, “Onuncu soruyu soracaktım.”
“Evet
arkadaşlar,” dedi profesör. “O soruyu oraya ben koydum. Bu sorudan da puan
alacaksınız.”
Soru
şöyleydi:
“Her gün
okulu temizleyen hademe kadının adı nedir?”
Bütün
öğrenciler bu kadını her gün, özellikle de sabah ve akşam saatleri koridoru
temizlerken görürlerdi. Elli yaşlarında, uzun boylu, siyah saçlı bir kadındı.
Ama öğrencilerin onunla ne işi olabilirdi ki? Dolayısıyla adını nereden
bileceklerdi? Ne o cevap verebildi onuncu soruya ne de diğer öğrenciler.
Sonuçta, o
sene o dersten tam not alan olmadı. Ama kâğıtları verip sınavdan çıkarken
profesörün söylediği sözü hiçbiri hayatlarının sonuna kadar unutamayacaktı:
“Hayatınız
boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi birbirinden farklı insanlar… Ama
sizin ilgi ve dikkatinizi hak eden insanlar bunlar. Onları göz ardı etmeden
yaşamayı öğrenmeniz gerek.”
Delikanlı
bu dersi hayatı boyunca unutmadı. Hademenin adını da… Adı Dorothy idi.”
Çıkar
ilişkilerimiz yüzünden sadece işimize yarayan bilgiyi öğreniyoruz. En iyi film
oyuncusu, maç sahnesi, dantel modelleri, gündemdeki popüler şarkı, sınav
sorularının çıkacağı ders notları ve kırtasiyenin ismi, at yarışlarında kim daha
iyi diye sorulsa anında biliriz. Muhakkak faydalı ya da faydasız alanı
kapsayan, her dalda az çok da olsa halkın ilgilendiği konular listesi vardır.
Aslında faydalı ilim öğrenirken çıkar ilişkisi gözetmeden ve Allah rızası için
öğrenip öğretmek erdemli sonuçlar yaratır.
Bir insanın sözünü kesmeden dinlemek,
karşımızdaki insanın gözünün içine bakarak pürdikkat dinlemek, sıradan birine
içten bir selâm vermek, bize iyilik yapanları görmezden gelmeyip önemsemek
saygıyı çoğaltır. Sıradan bir gün için de; biz istersek sıradanlıktan çıkar,
özel güne dönüşür. Özel, güzel ve anlamlı gün doğar ve sıradan bir günü altın
değerinde yüceltir. Yaşadığınız hiçbir gün sıradan olmasın ve altın değerinde
var olsun. Sıradanlıktan kurtulup her daim hasretle aranıp sorulan bir birey
olabilmeniz temennisiyle…