HARFİ HARFİNE

 

     Alacakaranlığı yırtıp gün yüzüne çıkmalı kelimeler. Dilimiz değişen teknoloji ve medyanın bozucu diline inatla sapasağlam direnmekte her gün. Anadilimiz vazgeçilmez bir cevherdir susayan geçmişin geleceğine. “Harfler, seslerin işaretleridir. Kelimeler ise seslerden mürekkeptir. Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaçları konuşturabilirsiniz. Bu büyü değil de nedir?” der Mehmet Kaplan, ‘Dilin Canlandırma Gücü’ adlı denemesinde. İnsan kelimelerle vardır ve cümlelerle sözünü ballandırıp ifade eder kendini.

     Kalem üstatlarının mavi akar kanı, mürekkep ruhuna işlemiştir de yalan perdesini sıyırıp yazmanın doğruluğuna kucak açar. Gerçeğin biteviyeliğinden kurtulamayız ya hani, severim gerçekçiliği de. Düşe çağrı yapsak da gerçeği de buyur ederiz yine. En güzel gerçek samimiliktir aslında. Saf ve derin duyguları edebiyatta toplayıp kaleme aldırır insan ruhunda. Hayat ve edebiyat tatlı ikili ve yol arkadaşıdır düşe çağrıda. Gerçekler ve kaleme alınan doğrular yön verir insana.

     Gönlümüzün güzelliği sevgi ise, beynimizin güzelliği de düşünebilme yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanalım. Unutmayalım ki düşünen insan, özgür insandır.” demiş İpek Ongun, ‘İçimizdeki Güzellikler’ yazısında. Düşünen insan tat alır her şeyden, tıkır tıkırdır beyni de her yenilikte. Yaratan ne güzel yaratmış ki insan olmanın bile ayrıcalığı farklı. “Gençken gösteriş olsun diye okurdum; sonradan, biraz da kendimi yetiştirmek için okumaya incelemeye başladım; şimdi ise vakit geçirmek, oyalanmak için yapıyorum bu işi; çıkarımı sağlamak aklımdan bile geçmedi. Kitaba karşı içimde, beni paradan çıkartan aşırı bir sevgi vardı; yalnız kendi ihtiyacımı karşılamak için değil, üç adım uzaktaki çevremi doldurmak, süslemek içindi bu sevgi; bir hayli oluyor, onu da bıraktım.” demiş Montaigne, ‘Kitaplık ve Okuma’ başlıklı deneme yazısında. Gençken okur geçeriz gerçekten, altını çizip yorumlamak da orta yaşa doğru kendini gösterir. En güzel okuma yöntemi de, insanın ilerleyen yaşlarında okuduklarını hayatına harfi harfine uygulayabilmesi olsa gerek. Sevgi ile okuma aşkı da birleşince büsbütün sevinç zilleri çalar kalbimiz.

      Bacon’un ‘Okuma Üstüne’ adlı denemesindeki cümle geldi aklıma: “Okumak, insana olgunluk, konuşmak canlılık, yazmak da açıklık verir. Bu sebeple, az yazanın, hafızasının kuvvetli, az konuşanın hazırcevap, az okuyanın da bilmediğini bilir gibi göstermesi için, kurnaz olması lazımdır.  Tarih kitapları insanı akıllandırır; şiir nükteci, matematik dikkatli kılar; felsefe eserleri de derinleştirir. Mantık ve hitabet, münakaşalarda ustalaştırır; ahlak da ağırbaşlı yapar.” Her kitabın ayrı bir tadı var tür olarak. Okuma faaliyeti, zihnimizi süsleyip tecrübeyle hazza bürünür an gelir. Müzik ve melodi, insan yoksunluğundaki gereksinimi karşılamada bir anahtardır. İnsanın duygusallığı melodiye bürünüverir ve kıyafetini tamamlar.

 

     Harflerdir insanı ayakta tutan ve insanı insan yapan. Bir kelime bile yanlış telaffuz edildiğinde o hatamız nasıl da şımarır durur. Kelimeler dilimizin esiri, cümleler vicdanımızın sesi, okuma aşkı da ruhumuzun eşsiz gıdasıdır. Harfi harfine yaşamalı hayatı ve saniyesi saniyesine iktisadını yapabilmeli bize armağan edilen o yirmi dört saniyenin her anında. Harf harf yeşersin duygular ve avuç avuç deste olsun yüzümüzde açan güller. Harfi harfine yaşayıp gerçeklerle yüzleşmeli okurken bile ve tatlı bir romanın akıcı sayfalarında sürüklenip gitmeli. Harfi harfine söz vermeli ilim aşkıyla yaşamaya ve iki dünyamız olduğunu her nefeste hatırlamalı. Her nefesimiz altın değerinde bir harf ola!

                                                                       KONUK YAZAR

 

( Harfi Harfine başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 11.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.