Uzun süredir dökmüyorum seni kağıtlara, Anlatmıyorum. Ama kendime hep anlatıyorum seni. Kendi kendime. Uzun süredir şuna karar verdim: Sen benim ne yaparsan yap terk edemediğimsin aslında. Sen beni terk etmedin mi? Ettin değil mi? Belki de defalarca. Kafamın içinde yankılandı gidişlerin, Terk edişlerin.  Ama bir de bana sor bakalım, En kızdığım anda bile seni bırakır mıyım acaba? Tabiki hayır. Terk edişlerin kadar gülüşlerin de taze hafızamda. Ben seni güldürüyordum sen de kabul et. Bana gülerdin sen. O gülüşünü izlemek isterdim ben hiç durmadan. Sen benim yüz hatlarını ezberlediğim tek kadınsın. Bir de seni şu kağıtlardan başkasına anlatamıyorum. Birine anlatacak olsam, Soracak diyorum bu hikayenin sonu nasıl bitti diye. Nasıl bitti deyince, Ben yıkıldım o benim fırtınam oldu düşünmeden yıktı-geçti demek istemiyorum. Hep içime atıyorum seni, Hep içimdesin. Sen benim içime attığımsın. Aynı zamanda içimden atamadığımsın. Seni içimden de atamıyorum. İçim sen dolu benim, Seni kendime defalarca anlatsam sıkılmam. Sen o kadar benim içinsin ki sen olmasan bende olmazdım gibi geliyor. Elbette olurdum ama belki de senden başkasına böyle aşık olamazdım. Yani aşık olmayı böylesine tadamazdım. Böyle aşık olmak yordu beni, Ağlattı ama ben yine de iyiki vardın demek istiyorum. İyiki varsın içime atıp, İçimden atamadığım tek kadın. Terk edemediğim.
( Terk Edemediğim başlıklı yazı Aşığım tarafından 28.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.