Yeter!!
Yeter
artık,
İstemiyorum
sende kalmasın
Zimmetine
geçirdiğin ruhumu geri ver.
Kurşun
saçması sözlerin
Saplanmasın
yüreğime.
Ne
dolu,
Ne
de kırkikindiler düşmesin kirpiklerime
Dayanamıyorum…
Oysa,tüm
duygularımı sermiştim
Yüreğinin altına.
Bir
semazen misali döndükçe etrafında
Döküldü tüm benliğim yerlere,
Sen
bastıkça,çiğnedikce yandı canım,
Sen dokundukça yama tutmayan yüreğime
Sökülen
yerlerim damla damla kanadı…
Çürük bir diş gibi, geceleri sabaha dek sızlayan
Çürük
bir aşktı sevgili…
Çekip
attığımda ise kanayan boşluğuna
Dil
gibi takılıyordu yüreğim…
Alnıma
yazılmış yazımsın dedim
Ben
sana kaderim,aşk sızım dedim
Apansız
gidince,bahtsızım dedim
Gönüllü
sürgündüm yüreğinde ben…
Yaşattığın
acılar,saçlarıma kar oldu
Sen
kokan duyguların hepsi tarumar oldu
Korkmasaydım
Tanrıdan tapardım inan sana
Bir
kere anlamadın yeter Allah aşkına…
Bundan
sonra kalbimde
Adın
‘Vefasız’,soyadın ‘Yalancı’ olacak
Yaşadığın
semt ‘Aşk’ olsa da
Ne
yazar sokağın ‘Çıkmaz’ olduktan sonra sevgili…
Bir
gün; su gibi,ekmek gibi
Arayacaksın
beni
Seferberlik
ilan ettiğin bu aşk da…
Ama,
Ama
ben kurban ettiğin aşkın kanıyla
Kağıtları
emziriyor olacağım satır satır.
Ve
bir
damla da alnına süreceğim gelirsen
‘’Allah
kabul etsin’’ diyerek sevgili…
Şafaknur
YALÇIN