***… kim bilir ?...***

 Adını bile koyamadığımız bir öyküydü yaşadığımız

 Küf tutmuş duyguların, hasretle dışa vurumuydu sanki…

Hatırlar mısın ?

 Paslı zincirlerle kilitlenen yürek kapılarımızın

Sonuna dek açılmasıyla  sevgisiz,saygısız ,acılarla yoğrulmuş isyanlar,

yıllardır mahkum oldukları hücrelerini ,

heyecan,tutku ve sevgi dolu ateş yumaklarına bırakırken

 nasılda öfkeyle terk ediyorlardı yerlerini ?

 Bu iki kişilik gönül meyhanesinde

 meyimiz aşk,

 mezemiz sevgimizdi …

 Biliyor musun ,

 ne çok sözler biriktirirdim sana

 hepsini gözlerine dalarak

 ürkek bir serçe gibi göğsüne tüneyerek

 dökerdim dudaklarımdan kalbine.

 Sana ve sevgine susamış halde

 heyecandan kuruyan dilimle,

 Sevdamın bâkir şiirlerini,şarkılarını söylerdim…

 Oysa,

 Şimdilerde kanadı kırık kuşlar gibiyim

 Sensiz ,bomboş ellerimi açıyorum göklere

 Kokunla, dolu rüzgârları getirsin

Yada ikliminin yağmurlarıyla beni yıkasınlar diye…

Sensizliğin ayazlarında üşüsem de,

 Avuçlarım yanıyor,yüreğim kanıyor

 Evet,

Gecenin,karanlığın lâl olduğu saatlerdeyim

 Kalemimin kağıtlarla sevişme zamanı şimdi

 Dökülen her mürekkep yüreğimden akıyor sanki

 Belki duyarsın diye ,

 Okudukların sevdamın sancılı hikâyesi,

 Kundaklanmış düşlerimin çığlıklarıdır bir tanem ….

 Artık  yaşama tekrar senin çelme taktığın yerden başlayacağım

Son bir şey istiyorum senden :

Sevmeyi beceremedin ama

Belki bana şans dileyebilirsin,

 o kırdığın aynada kendini gördüğün zaman.

 Kim bilir….

Şafaknur YALÇIN

( Kim Bilir başlıklı yazı şafaknur tarafından 9/25/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.