1
Can
çekişen bir aşk sarkıyor şafağa yıldızlardan,
Mazinin
menziline yol alırken ruhum
Nefesim
bir neyin namlusunda
Parmaklarım
tetiğinde dolaşıyor sanki
Puslu
gecelerde,
Nemli
topraklara karışan kokunun izini sürerken ben…
Keşke,
Keşke
buğulu camlar, üstüne yazılan ismini
Öpüp
koklarken nasılda tuzla buz olduğunu
Dile
gelip anlatsalar sana,
yüreğim
gibi…
Ne
kadar geceler biriktirmişim sana da haberim yok,
Yine
dibine vurdum bak gecelerin.
Gecenin
en dibinde,yasakların isinde,
Sevapların
vurulduğu,günahların sisinde
Seninleyim
yine…
Kurumuş
topraklar gibi çatlarken yüreğim
Yokluğunun
ayazı
İp
gibi dökülüyor kirpiklerimden.
Soyamadım
yüreğinin kabuğunu
Ve
Yağdıramadım
aşkın yağmurunu…
Senden
sonra ben çok değiştim biliyor musun?
‘Ben’
o eski ben değilim artık,
Senin
sevdiğin ‘ben’i kapının önüne koydum
Aşkla
bakan gözlerim kurşun saçıyor
Ateşli
dudaklarım buzlar tutuyor
Gülüşlerim
boyun büktü,yere bakıyor
Kundakladığın
kalbimi küller sarıyor
Ve,
Ve
o küçük buseler kondurduğun burnumun
Direği
sızlıyor sevgili…
Giderken
üstüne giyip gittin aşkımı,yüreğin üşümesin diye
Ama
En
sevdiğin günahlarını,
Gümüş
aynalı yalanlarını,
Yaldızlı
karanlıklarını unutmuşsun…
Görüyorum
ki şimdilerde
Satışa
çıkarılmış yüreğin bitpazarında
Batan
geminin malı olmuşsun,
ALLAH
rahmet eylesin sevgili,
Allah
rahmet eylesin,toprağına aşk yağsın…
Şafaknur
YALÇIN