…AŞK DİLİ…
Bakma öyle gizemli hüzünlerle gözlerime,
Biliyorum,
Ne kadar çok aşk sakladığını yüreğinin,
Enkazlar içerisinde can çekişse de
Yinede bir ışık var gözlerinde görüyorum.
Kötürüm kelimelerle de olsa
Hecelere dökülmemiş aşkın baharını
Dök hadi önüme!
İçinde ki ab-ı hayatla
Aşkın ışığında yıka hadi, kalplerimizi
Biliyorsun !
Gök ve çölün birleşmesi gibi bu sevda
Aramızda eksik olan sadece aşk yağmurları
Var mısın ıslanmaya beraber yâr?
Gökten ateş yağsa da,
Bak ! kalbimden aşk fışkırıyor
Bilir misin?
Aşk ölümsüz olunca,
Ölümün hükmü kaybolurmuş seven yürekte
Bende öyleyim şu an inan,seviyorum seni
Anlasana yâr
Ne olur bırakma içimde tebessümümün geri kalanını.
İnan,gönlüne düşen bir gölge bile olmaya razıyım ben…
Biliyor musun ?
Sen böyle mahzunken, dünyada yaşanan
Bütün acılar çörekleniyor sanki yüreğime
Ama yinede bir güvercin kanatlanıveriyor göklere
Ve ben uzun uzun düşüyorum
Yabani kekiklerin yaz sonu rengindeki gözlerine,
Biraz menevişli,biraz ışıklı…
Çoban yıldızının altında seni düşünürken
Hüzün dolu kalbinin nağmelerini duyuyorum,
Kulağıma çölün,aşkın,hasretin
Şiirleri çalınıyor sanki…
Hayalinse aşk sûretinde
Azgın bir sel gibi üzerime boşalıyor yâr…
Bırak maziyi
Unut hadi!
Dönüp de kimselerin bakmadığı
Geçkin bir çenginin olduğu yerde kırılıp dökülmesi gibi
Anılarında yok olsunlar, hadi !
Yüreğinde sakladığın sessiz aşkların şelâlesi
Ağır ağır dökülsün ağzından…
Bakma sen sert göründüğüme,korkma benden ne olur,
Bilirsin aslında,
Elmasa benzer kalbim benim
Sertliği yüreğimin saflığının nedenidir
İçine sevgiden başka bir şey gir/e/mez
Ve
Yansıttığı ise aldığından fazladır yâr.
Aldanma güzelliğime,
Bu aşk beni güzel gösteren
Yüreğimdeki sensin güzel olan
Kalbin kalple yakışması bu işte…
Bak ! ateş sunağı gibi kalbim
Dumanının nereye tüttüğü önemli değil
Sana doğru akan bir ateşin
Aşk dilidir bu
Ve senin için yanmaya değer sevgili
Yanmaya değer…
Şafaknur YALÇIN