Baþa aldýðým filmi kaçýncý seyrediþim kim bilir. Saymadým gereðini bile duymadým ayrýca. Gerek duyduðum ne varsa zaten kayýplarda.

Tümlenme ihtiyacý duyan bir cümle nasýl da eksik belirteçlerinden belki benim ayracý olmam kadar gerçek bir hikâyenin ya da ömrün tam da ortasýnda huzursuzlukla beklerken. Beklenti dâhilinde zaten sýrasýný savdý kim varsa hem de çoktan. Sýrasýný savmasý gerek son kiþiyim bir yandan ertelerken biteviye.

Ne garip þu düzenek tebeþir tozu kadar deðerim yokken. Hadi silin þu son izi de silin ve gideyim artýk buralardan. Fazla kaldým zira hem de kaçak göçek saklý iken metruklerde. Yoksa garip ya da uyumsuz olan ben miyim? Ne de olsa zihinlerdeki yerleþik portföylerde kuponu kopmuþ bir tahvil kadar bile deðerim yok. Bir banknot olsaydým ya sahte ya da tedavülden kalkmýþ bir kâðýt parçasý olurdum. Gerçi soyum tükendi hepten ben bu denli haricinde iken çaðýn. Hem günümüz teknolojisine olan vurdumduymazlýðým hem de uyumsuz kimliðim ile olsa olsa tuþlarý kýrýk bir hesap makinesiyim seksenlerden kalma. Belki de eski bir þarkýyým ilk gençlik yýllarýmda milyon kez dinlediðim. Hatýrlar mýsýnýz nasýl yumuþak ve naif bir esintisi vardý. Phoebe Cates seslendirirken ben yeni öðrendiðim Ýngilizcem ile caka satarken bir yandan da mýrýldanýrdým…’’Paradise…’’

Sakýn ukalalýk olarak adlandýrmayýn ne de olsa orijinal ismi idi Türkçeye ‘’Cennet’’ olarak tekabül eden. Evet, cennetteymiþim cehennemin varlýðýný hep yadsýrken.

Ya þimdi… Cehenneme yolu düþen sayýsýz insan gibi beklemedeyim olur da cennete düþer mi yolum, diye.

Þu bir gerçek ki, gerçek dünyada zaten defalarca yaþýyoruz her iki âlemi de. En azýndan kanýksadýklarýmýz, hoþ görümüz ara sýra da olsa vicdanýmýzý yoklayýp kolluyoruz benliklerimizi hem de ne için… En baþta egomuz bizi süründüren, o arsýz nefsimiz doymak bilmeyen. Bir sofradan diðerine koþuyoruz hem de aralýksýz. Daha çoðunu istiyoruz neyi istediðimizi dahi bilmeden. Sahi, daha neye sahip olabiliriz ki… Beþeri anlamda ne gelirse aklýnýza. Ýrade zaten çoktan devre dýþý kalmýþ. Egolarýn burnu Kaf daðýnda. Yetmeyen, yetinmeyi bilmeyen onca varlýk varlýksýzlýðýndan bihaber. Ne de olsa kartvizitlerimiz var ve kimliklerimiz rakamlarla ve hanelerle donatýlmýþ.

Bir eksik bir fazla, hadi yazýn ve heceleyin ve kodlayýn. Ah, bir de duygularýnýzý kodlayabilseniz. Bir de ket vursanýz þu garip istemlere.

Sað gösterip sol vurmasanýz her þey nasýl da yoluna girerdi.

Ýhanet, nefret ve kötülük çýkarýlsaydý lügatten ve kimliklerimizdeki resimler kadar güleç olsaydýk ve içten.

Denemedim deðil ve denemeye de devam edeceðim. Neyi mi… Masallarýmý yazacaðým her gün yeni replikler eþlik ederken masal kahramanlarýna. Her ne kadar þahsýma ait replikler tek düze ve anlamsýz olsa da çoðunun nazarýnda.

Bir yandan engel olamadýðým sancýlý onca sanrý sarmýþken ufku. Herkes bir yerlerimden çekiþtirmekte. Ýyi de ben bir yere gitmek istemiyorum her an yer kapma telaþý güden o gürültülü kalabalýðýn içinde yer bulmaya çalýþýrken. Ýteklenmek ya da örselenmek hatta görmeyen gözlerle üzerime basýp geçen nicesi. Evet, ben bu filmi defalarca seyrettim.

Kanýksanmamayý kanýksama güçlüðü çekerken artýk biliyorum ki fazlasýyla yorgun ve yýlgýným. Fazlasýyla yaþlý ve bir o kadar çocuk. Sanýyor musunuz ki tek kiþilik bir oyundur saklambaç? Sayýsýz ve deðiþken matruþkalarým ile bir baþýma oynuyorum bu oyunu hem de kendimi bildim bileli.

Çok küçüktüm ve bacak kadar boyum ile ne çok oyun arkadaþým vardý tamamý hayal ürünü olan. Aklýmda kaldýðý kadarýyla, bir anne ve sayýsýz çocuðu idi hayali oyun arkadaþlarým. Pedagojik olarak ne denli saðlýklý olup olmadýðýna karar vermemiþ olsam da þükür ki okula baþlayýnca gerçek arkadaþlarým oldu ama her daim beni sýrtýmdan vurmaya hazýr ve nazýr. Çocukluk aklý iþte bilemedim gerçek dünyanýn asla masum hayal dünyam kadar saf ve temiz olamayacaðýný. Uyumsuzluðum iþte tam da bu noktada baþladý. Çocuklar gerçek anlamda acýmasýz olabilmekte ve her nasýlsa rol modelleri vazifelerini layýkýyla yerine getirmekte.

En büyük rol modelim öncelikle annemdi ve þanslýyým ki görünmez kanatlarý ile ömrüm boyunca beni koruyup kollamýþtýr keza halen de bu görevini seve seve ifa etmekte her ne kadar zaman zaman zýtlaþsak da. Varsýn serzeniþte bulunun ve yadýrgayýn. Her ne kadar kimlik kavgamý halen veriyor olsam da seviyorum tarafýnca okþanýp yeri geldi mi azarlanmayý. Sanýrým Freudien teoriye göre çocukluðumun evrelerinden birinde saplanýp kalmýþým ama en azýndan çamura saplanmak yerine hala oyun çamurlarýmýn özlemi var içimde.

Yine de gerek öðrencilik hayatýmda gerekse baþarýsýzlýktan hüküm giydiðim o çalkantýlý meslek yaþantýmda kimseyi örnek almadým kendime. Zira en büyük savaþýmý hep kendimle vermiþimdir ve en büyük iyiliði de kötülüðü de yine kendime yapmýþýmdýr ve süreç halen ivmesini yitirmedi.

Ya iyi olmalýyým ya da iyi olmalýyým ama her anlamda. Kabul görüp görmemek tabii ki inisiyatifine kalmýþ insanlarýn ama kötü kelimesini hiçbir zaman sevmedim. Kötü olmak ya da zarar vermek her ne kadar zarar görsem de hiç mi hiç itibar etmediðim bir uzantýsý oldu ilkelerimin.

Ah, benim bitimsiz ve istifli ilkelerim. Kim bilir kaç cilt kitap olur tek tek sýralasam tabii bir de açýlýmlarý ve örneklemler.

En çok da bu yönümü seviyorum. Gizli benleri bir bir soymak ayný bir soðanýn kabuklarý gibi. Bir çocuk, bir yetiþkin ve derken muhalif kimliðim avaz avaz baðýrýrken uzlaþtýrýcý yanýmla arasýnda dört dönendiðim kim ya da ne varsa. Nasiplendiðim öðretmenlik mesleðinden ömür boyu öðrenci rütbesi alan þahsýmý da ekledik mi bu kimliklere biliyorum ki farkýndalýk düzeyi yerlerde sürünmekte ne de olsa görmezden geldiðim onca þey haricimde yoksa nasýl tuttururdum ayarýný düzeneðin.