Sen, rüyalarımın baskenti;
Şimdi, tam da şuan bırak ellerimi
Ellerim sen yokken de sıcak.
Dokunma kirletme tenimi
Tenim yangınlar ötesi.
Ne buhran karardım kaldım gündüze.
Bembeyaz çarşaflar örtsem yine de aydınlanmaz içimin karası.
Toz bulut olsamda esip gitsem diyordur şimdi vicdanın diğer adı.
olmayan yüzüne tükürmek belkide tarif ettiğim. 
Hangi günaha belenmiş tenlerde buldun kendini.
Ya da zevk alabildin mi desem ayıp mı kaçar ki?
Ne büyük bir hayal kırıklığı oysaki
İçimi aydınlatan gözlerinin kaldırım zevkli olduğunu öğrenmek.
Ne anlatılmaz bir acı tasviri yok yaşadıgımın/yaşattıgının.
İntihar edilesi değil mi?
 Lanet /Beddua edilesi.
Ardı kiltlitli kapılara mı saklasam seni içimde?
Yoksa herhangi bir sokağın çöpünemi fırlatsam kirli zihnini?
Ben o seni benim zannederken,
Hangi duvarları dualı odada kirlendi acaba bir fahişe gibi.
Derdim ne mi?
Derdim sen değilsin inan.
merak ediyorum insan ne yaşarda bu kadar midesi genişler ki?
Bakma kusuruma adam sandığım adam.
Fazla konuştum sağır bir kulağa!
 İntihar edilesi bir acı evet.
Ama dedim ya.
Varsa inancın Tanrıya, 
oturup bir şiir yazarsın kalıpsız adamlara..          
        " Sevgili Dostum Ezgi Hanımın yüreğinden,Benim kalemime dökülenler "

( Kalıpsız Adam. başlıklı yazı ŞaRa tarafından 22.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.