Irksal Otorite

İnsanlar arasında en fazla çatışmaya neden olan husus ırk kavgası gibi görünüyor. Bu kavga geniş dairede Dünya çapında, milletler arasında oluyor, bazen de küçücük bir köyde aynı ırktan olan kişiler arasında sülale boyutunda yaşanıyor.

Irk kavgasını haklı çıkaran her hangi bir sebep olabilir mi?

Tarihsel seyre bakıldığında ırk kavgasının çok şiddetle yaşandığı görülür. Firavunun İsrail oğullarını köle etmesi ve yeni doğan erkek çocuklarını katledilmesi gibi örnekler mevcut. Daha sonraları Hitler Almanya’sında yaşananlar da diğer bir örnek. Yakında olanları yazmıyorum.

Burada gözlemlediğim husus şudur; katliama maruz kalan toplumların gücü ele geçirince katlim yapması. Acaba diyorum katledilirken katletmeyi mi öğreniyorlar? Öyle bile olsa bu onlara katliam yapma yetkisi vermiyor. Çünkü geçmişin hesabıdır sorulan. Yani hayatta olmayanların suçunun yeni nesilden sorulması. Burada gizli bir kan davası kokusu seziliyor. “Kapını kilitle, hırsızı günaha sokma” meşhurdur. Toplumların kendi iç barışını sağlaması ve güçlü olması gerekir ki mazlum konumuna düşmesin. Hile ile dahi olsa zayıf konuma düşmesi gelecek nesli tehlikeye atar. Ortadoğu’da vaktiyle topraklarını yüksek meblağlarla satıp, savunma yatırımı yapmaksızın yiyen toplumların işgali buna örnek.
“Ashâbım!
Câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.” Veda Hutbesi

Otorite ırk, “seçilmiş ırk” kavramından destek alıyor.

Kutsal kitaplarda “seçilmiş ırk” konusunda pek çok açıklama var.

Bu konuda Kur’an’da ki uyarı;
“Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz” diye hükmettik.” İsra/4

Ayrıca "54.Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir. Mâide Sûresi, 5:54.

Dikkat edilirse ırk belirtilmemiş, “topluluk” denilmiş.

“Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbınız birdir, babanız birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur.” Veda Hutbesi

Milliyet konusu iyi anlaşılmalıdır. Herkesin ait olduğu milli kimliği bireysel açıdan mühimdir. Toplumsal açıdan ise ulus kavramı devreye girer. Milliyetçiliğin bireyselde ırk olarak görülmesinde sakınca yoktur. Toplumsal alana yansıması da ulus kavramı ile olmalı. Yani ırk ayrımı olmaksızın toplumsal mutabakata ulaşmış bir ulus güçlü olabilir. Bu bağlamda Türk , Kürt, Laz, Çerkez, Rum, v.b. Aynı kapsamdadır. Vatandaş olarak adlandırılır ve yaşadığı ülkenin vatandaşlık ismini alır.

Milliyetçilik, kafatası milliyetçiliğine, ırk kavgasına çekildiğinde; Türk milliyetçisi ile Kürt milliyetçisi aynı kapsamdadır. Yani haklı tarafları yoktur.

Son tahlilde; günümüzde yapılan ırk kavgalarının hiçbir meşru gerekçesi yoktur. Bir toplumda kişi özgür ise hak ve hukukuna her hangi bir kısıtlama olmuyorsa, etnik aidiyetiyle ortaya çıkıp geçmişi deşeleyerek kavga nedeni araması tamamen toplumu zayıflatan bir durum. Irksal kavgayı reddederken kendi ırkının üstünlüğü üzerinden gidenler de uyanmalıdır. Kendi ırkına özgürlük isterken diğerini bastırmaya çalışanların da yanılgı içinde olduğu açıktır.


Saygılar

Ahmet Bektaş
( Irksal Otorite başlıklı yazı ahmet-bektas tarafından 22.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.