Acıyla yıkanan yüzlerin
Ağaran saçlarını okşuyor
Kırık dalların iç sızlatan güncesi
Ve tüm çıplaklığıyla seriliyor kavimler üstüne
Perdesini aralayan ağıtlar


 Zor oluyor şemsin narına uyanmak
Yükselen duvarların sisli naraları çınlarken ocaklarda

Ah ! Endamı kokuşmuş zamanın kumdan kaleleri devriliyor üstüme
Dilime asılan bir kilit çözülmek bilmiyor
 

Çilekeş örtüsüyle sarmalıyor analar yanık bağırlarını
Nefesim daralıyor
Kara yazmasını bağladıkça gelinler
Semazenlerin öfkeli etekleri kanatıyor
Sabrımın üstündeki yarayı


Narkoz içmiş bu deli rüzgar
Dağıtıyor sığırcık yuvalarını
Nasıl koşsun güneşin gölgesine
Goncasını yere eğen gül dalı
Nasıl sığınsın yaprak kıvrımlarına
Acıdan şerbet süzmek adına


 Toprağın kara bağrında besleniyor bir yangın
Tüten bu duman kumral gülüşüyle akşamı kandıran zehir
Göğün altında demir
Üstünde bakır
Yerin altında yatan umudun ekmek parası
Alnımızın kömür karası


Güneşe uzanmak
Ecelin menbaını kucaklamakmış
Ve emek bir ömür harcamakmış

( Güneşe Uzanmak başlıklı yazı Derin Mavi tarafından 16.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.