BÜYÜKBABA  DEVLET


       “Babaya itaat Allah’a itaattir ve babaya isyan Allah’a isyandır.” (Hadis-i Şerif)


         Bugünkü makalem, her bir bireyi doğrudan ilişki içerisinde olduğu 'Devlet' kavramı üzerine olacaktır. Kavramın çıkış merkezi ile birlikte bizlere neler anlattığı ve yaşamımızdaki önemi ile ilgili inceleme, değerlendirme ve hedef saptamalarına değineceğim. Buyrun, akıl ve gönül mutfağıma;


AİLE


1. Anne,baba,çocuklar.
2. Evlilik ve kan bağına dayanan,karı,koca,çocuklar,kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Aynı soydan gelen veyahut aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü.
3. Birlikte oturan hısım ve akrabalar.
4. Eş,karı.
5. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışanların tümü.
6. Temel niteliği bir olan dil,hayvan veya bitki topluluğu,familya.
7. Toplumu oluşturan en küçük birim.
Vücutta hücre, hücrede atom, binada tuğladır aile.
BABA:
1. Çocuğu olan erkek, peder.
2. Çocuğun hayat bulmasında etken rol oynayan er kişi.
3. Çatı.
4. Bir ülkeye veyahut topluluğa yararlı olmuş kimse.
5. Er kişi.
6. Anlayışlı,iyi huylu,babacan.
7. Çete reisi.
8. Koruyucu,kollayıcı,sığınılan,güvenilir kimse.
9. Ced,ata.
10. Çok kaliteli,üstün nitelikli.
11. Tarikatlerin bazılarında tekke büyüğü.
12. Büyüklük ünvanı,büyük olan,kocaman,devasa.
13. Zevc,erkek eş,evin erkeği.
14. Sahip,efendi.
15. Su, kaynak,çeşme,göz yaşı, yağmur, şarap. Büyük deniz.Döl suyu,öz suyu.Suyolu açan.
16. Tazelik,parlaklık,billur,canlılık,keskinlik,cila.
17. Irz,namus,vakar,itibar,ağırbaşlılık.
18. Baba,peder,papa.Manevi lider.
19. Güneş dahil ay ile beraber gezegenler.
20. Ağırlık,yük taşıyan.Sorumlu,mükellef.
21. Örten,kuşatan,himaye eden.
22. Bayındır eden,imar eden,mamur eden.
23. Kul olunan,kulları olan.
24. Ebed olan,ebediyete taşıyan.
25. Bilgin,alim,şerefli.
26. Nikahlı,menzil,konak.
27. Bela,felaket,musibet.
28. Tohumcu,bezirgan.
29. İri ve kaliteli.İri ve kaliteli besini temin eden.
30. Açık,aşikar,ortada.
31. Kapı,direk,sütun.
32. Bayrak,alem.
33. Hayat veren,can veren.
34. Fedai,keskinkılıç.
35. Amaç,gaye,hedef.
36. Mükemmel olan,sağlam.
37. Mücadele eden,savaşan.Şimşek gibi çakan. Şimşek.Gürleyen,bağıran,haykıran.
38. Övünen,onurlu,gururlu,gururlanan.
39. Karnı şişkin,sır sahibi.
40. Özenli,dikkatli.
41. Ortaya çıkaran,keşfeden.
42. Düşmanı alteden.
43. Konuşan,tartışan,istişare eden.
44. Dikenli dağ.
45. Çok yorulan,kendini tüketen,helak eden.
46. Güneşi batıran.
47. Acele eden,hızlanan.
48. Öfkelenen,çirkin sözler söyleyen.
49. Kılıç ucu.Namlu ucu.
50. Örneği olmayan,tek.
51. Karşılığını veren.
52. Hızlı hızlı yürüyen.Düşünmeden ansızın hareket eden.
53. Başlangıç.Son.İstikbal.
54. Alçak gönüllü.
55. Yarışan,yarış yapan.Birbirine karşı böbürlenen.
56. Tartışan,münakaşa eden.
57. Kibirli,yüksek,yüce.
58. Tecrrübeli.Deneyimli kaptan.Tecrübe eden.Sınava çeken.
59. Kesada uğrayan,başarılı olamayan.
60. Yok olan,helak olan.Toprağı işleyemeyen.
61. İhsanda bulunan, iyilik sahibi. Dürüst insan. Görevini yapan. Faydalı.
62. Çukur açan, kuyu kazan, saklayan, defneden.
63. Avlayan, avcı. Vuruşmaya çıkan, savaşçı. Savaş gemisi.
64. Usta, mahir.
65. Tüfek, barut.
66. Tanrısal güçleri olan,Tanrı.
67. Zor, şiddetli, şedit.
68. Bağışlayan, af, mağfiret sahibi.
69. Çalımlı çalımlı yürüyen. Cüretli, cesaretli, kuvvetli, güçlü.Davudi.
70. Tez,aceleci.Vaktinden evvel çiftleşmek isteyen.
71. Asık suratlı.
72. Okşayan,teselli eden.Tebessüm eden.
73. Rızık temin eden,rızıklandıran.Yağmur bulutu.
74. Keskin sirke,ekşi süt.
75. Arslan.Atılgan,yiğit.
76. İşe el koyan,bizzat yapan. Çoğaltan. Kalabalıklaştıran.Bitiştiren, yapıştıran. Yaptıran, zorla yaptıran.Geçen,geride bırakan.
77. Basiretli,kuvvetlice gören,dikkatlice bakan. Önemseyen.
78. Sırları olan,sırları bilen,derinlik sahibi,derin bilgi sahibi, Rabb.İçli,gizli gizli ağlayan.
79. Sürü otlatan çoban.
80. Ölümsüzlük sırrına ermiş olan.Hakikate ermiş olan,şahit,şehit.Hidayete ermiş olan,hidayete erdiren.
81. Kazıyarak nakşeden,hakkettiren.
82. Adil,adaletli.Hakkaniyet sahibi.
83. Eken, dölleyen.
84. Çok çalışan,atlayan,sıçrayan,firar eden.
85. Nöbet tutan,bekleyen,kollayan.kollarını açan, himaye eden.
86. Aşırı giden,mübalağa eden,abartan.
87. Kıvanç duyan,kayıran.
88. Zarar eden,zararına çalışan.
89. Alıcı,müşteri,talip.
90. Düzelten,ıslah eden.Cezalandıran.
91. Kısa yoldan giden,kesen,kesip atan,kestirip atan.
92. Azık getiren, veren,ikram eden.Ziyafet veren,donatan.
93. Şişman, göbekli,avlusu olan.
94. Zelil eden. Uzaklaştıran, men eden.
95. Büyük şarap fıçısı.
96. Bolluk içinde yaşatan.Şenlendiren,müreffeh kılan.
97. Yaşlı, eke, cüsseli, büyük.
98. Şerefli. Kadri yüce olan.Ululanan, hürmet edilen.
99. Şans, talih, baht, nasip, imkan. Güç, takat. Lider. Dolunay.
100. Dede, beybaba, kayınbaba, babalık, sütbaba, kaynata, kayınpeder, büyükbaba, ebeveyn, ecdat, eslâf, aile, nesep, sülâle, oba, kan, hanedan, baş, başlayış, başlangıç, soy, boy, menşe, kök, uruk, aşiret, oba, kabile, oymak, kamet, ordu, silâhlı, kuvvetler, asker, künh, esas, mebde, öz, nüve, asıl, nefis, hamur, köken, gerçek, merkez, cibilliyet, çekirdek, maya.
101. Vekil, elçi, temsilci, halife, peygamber, adem.
102. Rabb,Tanrı.


●●●
İyi bilinmelidir ki, güvenlik olmadan küçük esnafla başlayan tüm ekonomik yatırımlar ve de işleyişler başta olmak üzere sağlık sektörü dahil tüm kurum ve kuruluşlarda sorunlar yaşanması kaçınılmazdır.
●●●


                                                       DEVLET


DERİN DEVLET: Devletin çıkarlarını gözetip kolladığı öne sürülen, göz önünde olmayan, gizli, örtülü güç. Devlet kademelerinde görev almış , daha ziyade kaytlı resmi olmayan, özellikle gayri meşru işler yapan kişi, grup, teşkilat. Devletin, resmi organlarından bağımsız, sınırsız imtiyaz sahibi, hafi yahut cehri *açıktan yahut gizli* çalışan, aynı anda bir çok yerde olabilme imkan ve kudretine sahip olan gücü, kuvveti, kabiliyeti.


İstihbarat: 1. İstihbar. 2.Haber ve bilgi alma. 3. Duyma, öğrenme. 4. Yeni öğrenilen bilgiler, haberler, duyumlar. 5. Bilgi toplama, haber alma. 6. Bilgi. 7. Öngörü. 8. Veri. 9. Edinç.10.  Hars. 11. Birikim. 12. Dağarcık.13. Müktesebat.14. Bili.15. Ittıla.16. Bilim. 17. Hikmet.18. İrfan.19. Kariha. 20. Yüklem.21. Sağlık. 22. Mesaj. 23. Çav. 24. Rapor. 25. Not. 26.  Salık. 27. Akıl.28. Yetenek.29.  Bilinemezci. 30. Bilimsel. 31. Anlamak.32. Basiret. 33. İçerik. 34. Güzelduyu. 35. Bilişim.36. Dirimbilim .37. Data.38. Ruhbilim.39. Nüfusbilim. 40. Ödevbilgisi. 41. Deprembilim . 42.Devinbilim.43. Öğretim bilgisi. 44. Gözebilim.45. Doğubilim.46. Eğitbilim . 47. Yazıtbilim.48.  Ergonomi.49. Eseme.50. Taşılbilim.51. Nedenbilim.52. Evrenbilim. 53. Evrendoğum. 54. Gökbilim.55. Fen. 56. Olaybilim.


İstihbarat Servisi:  Haber alma işlerini yürüten iş yeri.


Espiyonaj:  İspiyonluk. Casusluk. Gizlice bildirme.


İspiyon:  İspiyonlama. Gammazlama. Bildirme. Sırrı ifşa etme .Birinin sırlarını, davranışlarını, söylemlerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlama.


İhbar: Bildirme, bildirim, haber verme. Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme.


Gammaz: İspiyoncu. Kötü niyet besleyerek espiyonaj yapan. Münafık, fitneci, koğucu.


Haber: Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi. Bilgi. Yüklem. Bir durumun, bir olayın belirtisi. İletişim yahut yayın organlarıyla verilen, sunulan,aktarılan bilgi.Ortada dolaşan söylenti, dedikodu. Havadis. İpek çarşaf. Süslemek, güzelleştirmek. Yazmak, işlemek. Sevindirmek.  Huzura kavuşturmak, nimetlendirmek.


Muhbir: Haber ulaştırıcı, haber veren kimse. Yasa dışı bir hadiseyi yetkili makamlara bildiren kimse, ihbarcı.


Ahbari: Rivayet eden, ravi, rivayetçi.


Habir: Bilgili, haberli olan, Allah(c.c.)


Bar: Yük, ağırlık. İzin, müsade. Yemiş, meyve. Kale, duvar. Yağdıran, saçan, serpen, döken, ikram eden, sunan, arz eden.

Barr-Bari: Ebrar. İyilik sahibi, ihsan sahibi. Dürüst insan. Görevini hakkıyl a yapan. Usta, mahir. Yontucu, heykeltraş, Yaratıcı. Güzel şey,güzel kadın.


Bar-ı Hüda: Yaratan,Tanrı,Hüda.


Ber: Getiren, götüren, alan. ‘Dilber, peygamber’. Sine, göğüs, meme, kucak, genç kadın, anne. Meyve, yemiş, yaprak. Evin kapısı. En, genişlik. Hastanın iyileşmesi. Şifa bulmak. Yoktan var etme. Yaratıcılık.


Berr: Allah’ın isimlerinden biri. Hayır, iyilik, ihsan, lütuf. Doğruluk. Şefkat. Cennet. Peygamber. İtaat eden. Çok ikramlarda bulunan. İyilik veren. Şifa veren.


Berra: Yontucu. Masum, suçsuz. Temiz, saf, arı. Suçtan, günahtan beri, uzak olan. Borçlardan arınmış olan, borçsuz.


Hibr: Haham, dini lider. Peygamber. Eser, iz, güzellik.


Hafiye: Dedektif. İnat ve ısrarla gizli işleri araştıran, polis, casus, ajan. Cin, sır. Cinli yer. Gizli kalan.


Hafi: İkramı bol olan,güler yüzle karşılayan.Yalın ayak yürüyen adam. Saklı, gizli, cinli, esrarlı, sakallı.


Sakalan-Sakaleyn: İnsan ve cinler.Dünya ve ahiret.Ağır olan nesneler.


Rasül-üs sakaleyn: İnsan ve cinlerin peygamberi, Hz.Muhammed (s.a.v.)


Casus: Kötülüğe dair haber ve gizli işleri öğrenerek,belli kimse yahut makamlara haber veren kimse. Düşmanın askeri,güvenlik güçlerine ait bilgileri gizlice öğrenip bildiren kimse. Bir devletin veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse. Arabozmak için söz taşıyan kimse, fitneci, bozguncu, çaşıt. Bir kimsenin, bir ortaklığın veya bir devletin bazı işlerini yapan kimse, temsilci, ajan. Cesaret sahibi, cesur, korkusuz. Yürekli, iri yarı, iri yapılı, görkemli. Casus. Arslan. Radar. Köprü kuran. Köprü. Yiğit. Akıllı insanlar. Önemli insanlar. Cesametli olanlar, casir.


●●●
Unutulmamalıdır ki, devletten maaş almakta olan personel ile birlikte özellikle, güvenlik güçleri, her ne kadar devleti idare eden yürütme organının emrinde olsalar dahi, görevleri ile ilgili yetkilerini ve de sınırlarını ancak Anayasa ve kendilerine ait yasal düzenlemelere göre belirlemek zorundadırlar.
Hükümetler, siyasi örgütler sınırlı sürelerle yürütme ve yasama yetkilerini uygularlar. Ve fakat devlet ancak, sağlam iradeli, hak ve hakikat ölçüsü ile özünde bağımsız, hizmetçi olduğunun bilinci ile işini yapan kamu personeli sayesinde ismi ile hak ettiği değere kavuşabilir.
●●●


Güvenlik: Toplum yaşamında,yasal düzenin aksamadan yürütülmesi,kişilerin korkusuzca yaşayabilmesi durumu,emniyet.


Güven: Korku,çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat. Yüreklilik, cesaret. Emin olma.


Emniyet: 1.  Emin olma hali. 2. Güvenlik. 3. Güven, inanma, itikat. 4. Selamette olma. 5. Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer, emniyet müdürlüğü. 6. Bir araçta güven sağlayıcı parça, emniyet sibobu, fren,emniyet kemeri,emniyet düğmesi gibi koruyucu tertibat. 7. Korkusuzluk, tehlikesizlik. 8. Eman. 9. Güvenilir liman.10. Mina.11. İyi niyet. 12. Selamet, huzur, rahat.13. Erlik.14.  Erkeklik.15. Celâdet.16. Bahadırlık.17. Büzük.18. Asık suratlı.19. Alplık .20. Yiğitlik.21. Şecaat.22. Mertlik.23. Hamaset.24. Cüretkârlık. 25. Maneviyat .26. Fedaîlik.27. Asayiş.28. İnzibat.30.. Düzen.31. İntizam .32. Adalet.33. İtina.34. İnsicam.35. Hiza. 36. Ritim.37. Düzgünlük.38. Tertip. 39. İhtimam.40. Tutarlık.41. Sıkıdüzen.42. Harmoni.43. Denge.44. Kombinezon.45.. İtminan.46. Güvenirlik.48. İnanç.49. Güvenç.49. İtimat.50. Karakol.51. Kol.52.. Komiserlik.53. Devriye.54. Merkez.55. Nokta .56. Cesur 57. Korkusuzca.58.  Maneviyat.59. Asayiş görevlileri.60. Barış.61. Denge.62. Dirlik.63. Sistem. 64. Uyum..65. Yöntem.66. Alfabe.68. Örgüt.69. Dağınık.70. Cümle .71. Dizgeli.72. Dizgi.73. Önem.74. Tutarlık.75. Güvence.76. İtimat etmek.77. Emanet etmek.78. Sakıncasız.79. Güven vermek. 80. Cüretkârlık.81. Acarlık.82. Yürek.83. Babayiğitlik.84. Erlik.85. Şecaat.86. Bahadırlık. 87. Ataklık.88. Emanet etmek. 89. Maneviyat.90. Sakıncasız.


Polis: Asayiş görevlileri. Zabıta. Komiser. Dedektif . Kolluk. İnzibat. Şerif. Hafiye. Zaptiye. Asayiş. Koruyucu . Bekçi. Karakol.


Emin: İçinde iyi niyet olan,iyi niyetli. Emniyetli, rahat,huzur. Mimlenmiş, önemli kişi. Sığınılacak liman. Kötülüklere mani olan. İyilik, lütuf sahibi. Mutlu.


Selam - Selamet: Selame,rahatlık,emniyet,sulh,iyi ve hayırlı olma. Zevalsizlik, huaur, fani olmama, emin olma. Necat, kurtuluş. İslam olma, müslüman olma.
Mehmet: Çok övülen, meth edilen. Ziyadesiyle övgüye layık olan. Hamd eden. Emin, güvenilen, önemli kimse. Ehemniyetli.


Muhafız: Koruyan, koruyucu, muhafaza eden, esirgeyen, saklayan, bekçi. Hatırda, ezberde tutan, Kur’an-ı Kerim’i ezberleyen, hafız. Rahat, huzur, refah , ferahlık, itidal, hafz. 


●●●
Ülke güvenliği; öncelikle bizatihi kişinin kendi ruh, akıl ve beden güvenliği ile başlar. Şahıs emniyetiyle öncelik arz eden bu sistemli oluşum sırasıyla aile, yakın çevre, mahalle ve tüm ülke genelinde, devamında tüm dünyadaki toplum ve tüzel kişiliklerde sağlanabilir. 
●●●


ENDERUN: Bir şeyin içi, iç tarafı, harem dairesi. İnsanın kalbi. Hırka-i Şerife’nin ve Hazine-i Humayun’un bulunduğu saray. Büyük sarayların iç bölümü. Devlet görevlilerinin yetiştirildiği okul, teşkilat.


Derun: Derinlik. İçeri, dahil, iç, iç taraf. Kalp, yürek, gönül.


Derr: Kişi, insan, nefis. En güzel eser, güzel iş. Süt. İş. Hayır. Zırh, gömlek. Akmak. Şakır şakır yağmur yağmak. Sağlığına kavuşmak. Var gücüyle çalışmak. Pırıl pırıl parlamak. Piyasanın hareketli olması. İçinde. Yırtıcı, yırtan, yaran, arslan. Savmak, uzaklaştırmak, defetmek. Kaya parçası. Kavga,dövüş.


Der-i Ba: Divan kapısı. 


Dar: Ev, hane, konak, saray.. Diyar, yer, yurt, belde, şehir, medine, oba, kabile.


Dara: Hükümdar. Cenabı Hakk’ın isimlerinden biri.


Düvel: 1. Devletler. 2. Zamanın değişmeleri. 3. El değiştirmeler, dolaşımlar. 4. Kursaklar. 5. Mallar. 6. Zaferler, galibiyetler. 7. Muktedir olmak. 8. Meşhur olamak, ünlenmek.


Derahim: Paralar,akçeler.


Derin: İç, içeri. Kalp, gönül, yürek.D ip. Ayrıntı, detay. Yoğun. Uzun, uzun uzadıya. Yüzeyden içeri inen. İçten gelen.. Derinlik  Abis Depderin Çukur Alt Dip Temel Oturak Yer Detaylı İnce Mufassal Mepsuten Tafsilâtlı Etraflı İçten Muhlis Tabiî Toksözlü Samimî Can Koyu Kıvamlı Ağdalı Viskoz Mütekâsif Ağır Yoğun Derişik Konsantre Boza gibi Yoğun Sık Kesif Ağır Gür Deri Dermek Demek Büyük Çukur Aşağı Minimum Detay Detaylıca Dürüst Gizli İçtenlikle İçtenlik Yoğunlaşmak Viskozite Katı Yoğunluk Yoğunlaştırmak Sıkı samimi ihlaslı ağlamaklı. İç. Dâhil İçeri İçmek Gönül Karın Öz İçerik Kök Çekirdek Cibilliyet Asıl Nüve Ruh Hulâsa Temel. Cevher. Maya. Nefis. Özet. Mücmel İhtisar Telhis Muhtasar Zübde İcaz İcmal Kendi Zat Ekstre Özet Hesap özeti Arı Steril Sağ Rafine Sek Ak pak Mutlak Halis Hilesiz Som Sade Yoz Saf Akarsu Akarca Kırkgeçit Karasu Kargın Dere Sızak Gerçek Dâhil Kaynak Esas Asıl Baş Merkez Radikal Yazı Epikriz Kısaca Kıs.


Derinlik: Bir şeyin dip tarafının, yüzeye, ağıza olan uzaklığı. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu. Bulunan yere göre uzakta olan yer. Bir kanunun veya durumun özü. En duyarlı nokta. Karanlık, bilinmeyen. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi. Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının sonuna kadar olan uzaklığı.


Derin uyku: Uyanılması güç uyku, ağır, deliksiz uyku. Taş uykusu. Ölüm uykusu. Gaflet.


Derviş: Bir tarikate girmiş, onun kurallarına ve törelerine bağlı kimse, alperen. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş olan. Alçak gönüllü. ‘Yaratılanı seven Yaratan’dan ötürü’ anlayışını kendisine ilke edinmiş olan kimse.


——- 21 - Enbiya suresi 87. ayet (Genel: 21 - İniş: 73 - Alfbetik: 21) ——-
(٢١-٨٧)
وَذَا النُّونِ اِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِى الظُّلُمَاتِ اَنْ لَا اِلٰهَ اِلَّا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّٖى كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَ
Kuranı Kerim Türkçe okunuş :
21.87 - Ve zennûni iz zehebe muğâdıben fezanne el len nagdira aleyhi fenâdâ fiz zulumâti el lâ ilâhe illâ ente subhânek, innî kuntu minez zâlimîn. 
Diyanet Meali :
21.87 - Zünnûn’u da hatırla. Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum" diye dua etti. 
Elmalılı Hamdi Yazır Meali :
21.87 - Zennunu da; hani öfkelenerek gitmişti de biz kendisini aslâ sıkıştırmayız zannetmişti, derken zulmetler içinde «la ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minezzalimîn» diye nidâ etti 
Ömer Nasuhi Bilmen Meali :
21.87 - Ve Zünnûn’u da (yâd et) o vakit ki, gazebnâk olarak gitmişti. Bizim kendisini muaheze etmiyeceğimizi zannetmişti. Derken zulmetler içinde (kalıp) niyazda bulundu ki: «(Yarabbi!) Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, şüphe yok ki ben zalimlerden oldum.» 
Hasan Basri Çantay Meali :
21.87 - O balık saahibini de (hatırla). Hani o, (kavmine) öfkelenmiş olarak gitmişdi de bizim kendisini hiçbir zaman sıkışdırmayacağımızı sanmışdı. Derken o, karanlıklar içinde (kalıb): «Senden başka hiçbir Tanrı yokdur. Seni tenzîh ederim. Hakıykat ben haksızlık edenlerden oldum» diye (Allaha) niyaz etmişdi. 
Ali Bulaç Meali :
21.87 - Balık sahibi (Yunus’u da); hani o, kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: “Senden başka ilah yoktur, sen yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum" diye çağrıda bulunmuştu. 
Celal Yıldırım Meali :
21.87 - Zünnûn’u da an, hani bir vakit o öfkelenerek gitmişti de kendisini hiç sıkıştırmıyacağımızı sanmıştı; ne var ki o karanlıklar içinde, «senden başka ilâh yoktur, seni tenzîh ederim ; doğrusu ben kendime haksızlık edenlerdenim» diye duâ etmişti. 
Muhammed Esed Meali :
21.87 - Ve o balık olayının kahramanı(nı da an); hani, o gücümüzün kendisine ulaşamayacağını sanarak öfkeyle çıkıp gitmişti! Ama sonra (düştüğü bunalımın) derin karanlığı içinde: “Senden başka tanrı yok! Sınırsız kudret ve yüceliğinle Sen her şeyin üstündesin: doğrusu ben gerçekten büyük bir haksızlık yaptım!" diye seslenmişti. 
Ali Fikri Yavuz Meali :
21.87 - Zü’n-Nûn’i (Balık sahibini = Yûnus’u) da hatırla. Hani o, (dinini kabul etmiyen kavmine) öfkelenerek gitmişti de, kendisini hiç bir zaman sıkıştırmıyacağımızı sanmıştı. Derken (yutulduğu balığın karnındaki) karanlıklar içinde: "- Senden başka hiç bir ilâh yoktur, seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Gerçekten ben, haksızlık edenlerden oldum." diye dua etmişti. 
Süleyman Ateş Meali :
21.87 - Zünnûn’u (balık karnına girmiş olan Yûnus ibn Matta’yı) da an; zira (o, kavmine) kızarak gitmişti, bizim kendisine güç yetiremeyeceğimizi, (kavminin arasından çıkmakla kendisini kurtaracağını) sanmıştı. Nihâyet karanlıklar içinde (kalıp): “Senden başka tanrı yoktur. Senin şânın yücedir, ben zâlimlerden oldum!" diye yalvardı. 
Yaşar Nuri Öztürk Meali :
21.87 - Ve Zünnûn. Hani kızarak gitmişti de ona asla güç yetiremeyeceğimizi/ölçüyü kendisine uygulamayacağımızı sanmıştı. Sonra, karanlıkların bağrında şöyle yakardı: “Senden başka ilah yok, tespih ederim seni. Kuşkusuz, ben zalimlerden oldum." 
Suat Yıldırım Meali :
21.87 - Zünnûn’u da an. Hani o halkına kızmış, onlardan ayrılmış, Bizim kendisini sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonra karanlıklar içinde şöyle yakarmıştı: “Ya Rabbî! Sensin İlah, Senden başka yoktur ilah. Sübhansın, bütün noksanlardan münezzehsin, Yücesin! Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Affını bekliyorum Rabbim!" 
Abdulbaki Gölpınarlı Meali :
21.87 - Ve Zünnun da hani öfkelenip gitmişti de sanmıştı ki bizim gücümüz yetmeyecek ona; derken karanlıklarda nidâ ederek gerçekten de senden başka yoktur tapacak, tenzîh ederim seni ve şüphe yok ki ben, zâlimlerden oldum demişti. 
Şaban Piriş Meali :
21.87 - Zunnûna da.. Hani o, öfkeli olarak giderken, aleyhinde hüküm vermeyeceğimizi zannetmişti. Karanlıklar içinde seslendi: - Senden başka ilah yoktur, Sen tüm noksanlıklardan yücesin. Gerçekten ben, zalimlerden oldum. 
Diyanet Vakfı Meali :
21.87 - Zünnûn’u da (Yunus’u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmişti; bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet karanlıklar içinde: «Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!» diye niyaz etti. 
Elmalılı Meali Sadeleştirilmiş 1 :
21.87 - Zünnun’u (Yunus’u) da. Hani öfkelenerek gitmişti de Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı; derken karanlıklar içinde: «Senden başka ilah yoktur, seni tenzih ederim, ben gerçekten zalimlerden oldum diye.» seslendi. 
Elmalılı Meali Sadeleştirilmiş 2 :
21.87 - Zünnun’u (balık sahibi Yunus’u) da hatırla. Hani o, öfkelenerek gitmişti de, bizim kendisini hiçbir zaman sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Fakat sonunda karanlıklar içinde: «Senden başka ilâh yoktur, sen münezzehsin, Şüphesiz ben haksızlık edenlerden oldum» diye seslenmişti. 
Fizilalil Kuran Meali :
21.87 - Zunnun’a (Yunus’a) gelince hani o öfke içinde yurdundan ayrılırken artık bizim kendisini sıkıntıya uğratmayacağımızı sanmıştı. Fakat sonra karanlıklar içinde «Senden başka ilah yoktur, sen her türlü noksanlıktan münezzehsin, ben gerçekten bir zalim oldum» diye bize seslendi. 


●●●
Gönül dilinden anlamalı devlet. Hem gönül ehlinden hem tebaasının dilinden. İki arada bir derede. Sırat köprüsün üzerinde. Keskin kılıcın tam ucunda…
Anlatılanı değil, anlatılmak isteneni kavramalı.
●●●


Devlet sözcüğü bizlere neleri anlatmaktadır? Gelin birlikte göz atalım;


1. Bir hükümet idaresinde teşkilatlandırılmış olan topluluk. Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler Topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık.
2. Bu tüzel varlığın yönetim organları.
3. Büyüklük,mevkii
4. Devleşmiş olan.
5. Mutluluk.
6. Şans, talih,baht.
7. Ülke,halk,idari teşkilat yapısı birlikteliğinden oluşan canlı varlık.
8. Kamu.
9. Davet edilen,toplanılan,yemin edilen, ant içilen, iddia edilen,ziyafet verilen yer,yurt.
10. Zaman geçmek,eskimek,yıpranmak, pörsüyüp sarkmak.
11. Geniş yol.
12. Devamlı rızık olan yer.Sütü bol hayvanların olduğu,geniş düzlüklerin bulunduğu,parlak ışıkların olduğu,hastalıklara çare bulunan,ulu ağaçların olduğu,sürekli çarkı dönen, bilginlerin, alimlerin,yürekli,cesur,maharetli insanların ,iri ve güçlerin atların, göçmenlerin,muhacirlerin,sulanan tarlaların, besili develerin, kara yağmur bulutlarının,dönen su değirmenlerinin, makinaların, tekerlekli araçların,elbise dolaplarının,berrak suların olduğu yer.
13. Geniş düzlükler. 
14. Çöl.
15. Hastalık.
16. İlaç,tedavi,çare,umur.
17. Ulu ağaçlar.
18. Avı yanlış yola sürmek.
19. Davut peygamber.
20. Islah etmeye çalışmak.
21. Elden ele dolaştırmak.
22. Döndürmek.
23. Dolaşıma sokmak.
24. Müzakere etmek,görüşmek,danışma meclisi.
25. Devam ettirmek.
26. Üstelemek.
27. Sebat ettirmek.
28. Ağırdan almak.
29. Tedavi etmek.
30. Şifa bulmak.
31. Şifacı.
32. Kaymaklı süt.
33. Yankı.
34. Şiddetli.
35. Üzerinden devir geçen,uzun süre evam eden.
36. Uzun boylu kadın. 
37. Başına felaket gelen.
38. Arslan.
39. Felaket, afet, büyük olay,hadise.
40. Omurga kemiği,eğe kemiği.
41. Dadı,süt anne.
42. Ödünç veren.
43. Hesaplaşan.
44. Daireler,halkalar,çevreleyenler,kuşatanlar.
45. Yenilgiler,bozgunlar.
46. Bölgeler.
47. Tarım işleri.
48. Binalar.
49. Uyanlar,tabii olanlar.
50. Yaşlılar,ihtiyarlar,sonlar.
51. Asıllar,esaslar.
52. Duvarlar,duvar dipleri.
53. Karavanaya giden kumar okları.
54. Domuz yavruları,sıpalar.
55. Divit, hokka.
56. Üzüm,karpuz,ebu cehil karpuzu.
57. Kabuklu meyvalar,yemişler.
58. Gafiller, paslı kılıçlar.
59. Aba, palto.
60. Evcil hayvanlar.
61. Dönme dolaba koşulan develer.
62. Karanlık geceler.
63. Tam olanlar.
64. Ulu.
65. Öfkeli insanlar.
66. Sersemler,ahmaklar.
67. Sarı hurmalar.
68. Av tuzakları.
69. Avlanmak amacıyla çekilen çitler.
70. Sacayağı taşı.
71. Meyve sepetleri.
72. İç taraflar,iç yüzler.
73. Ardı arkası kesilmeyen rızıklar.
74. Deniz tutması.
75. Ay çiçeği,günebakan.
76. Pergel.
77. Bilginler,alimler, okumuşlar,ders görmüşler.
78. Eskimiş eşyalar.
79. Kulplu testiler.
80. Şarap kaseleri.
81. Aslan,yürekli,cesur.s
82. Becerikli,maharetli.
83. Kör.
84. Kıt akıllı, geri zekalı.
85. Dokuma tezgahıBurun.
86. Sebepler.
87. Davetler.
88. Davalar.
89. Davet edilenler.
90. Düşman üstüne ağır ağır yürüyenller.
91. Gemi direkleri, serenler.
92. Penisler,inler.
93. Tadına bakmak.
94. Entrikalar,dolaplar.
95. Yer altları.
96. Hazineler, definler,gömüler.
97. Besili hayvanlar.
98. Geniş yollar.
99. Sulanan tarlalar.
100. Sabiti kadem olmak.
101. Oturmak,ikamet etmek.
102. Sürekli yağmu yağmak.
103. Yorulmak.
104. Çalışma zamanı,mesai saati.
105. Toprak.
106. Avcı barakaları.
107. Zayıflar.
108. Altıda bir dirhemler.
109. Sicil defterleri.
110. Divanlar,kanepeler.
111. Şiir kitapları,şiir divanları.
112. Kitaplar.
113. Mahkemeler.
114. Kompartımanlar.
115. Kalem daireleri,sekreterlikler.
116. Yağ tabakası.
117. İki katlı ip.
118. Hizmet etmek.
119. Büyümek.
120. Geniş gölgelikler.
121. Kıl çadırı.
122. Dağıtmak,bozguna uğratmak,istila etmek,sersemletmek.
123. Gezinen, gezdiren.
124. Zayıflayan,kurtlanan.
125. Kurtlar,kurtçuklar,böcekler,sülükler.
126. İpek böceği,pamuk kurdu.
127. Fırsat,imkan,kuvvet,iktidar.
128. Tekrarlanmak,halden hale geçmek.
129. Çalışmak,işlemek.
130. Rol,derece,kat,mevkii,makam.
131. Hastalık nöbeti.
132. Evler,konakalar,saraylar.
133. Yurtlar,beldeler,şehirler,obalar,kabileler.
134. Devre,devran.
135. İktisadi dönemler.
136. Kan dolaşımı.
137. Sıhhi tesisat.
138. Parlamentonun yıllık çalışması
139. .Desti
140. .Bir tür serçe.
141. Devriye.
142. Akort.
143. Çiğnmek,basmak.
144. Rezil etmek.
145. Hoyratça cinsel ilişkide bulunmak.
146. Cilalamak.
147. Ekini harmanlamak.
148. Aldatmak.
149. İnsan topluluğu.
150. Görme zayıflığı.
151. Gözleri bozulmak.
152. Gece körü olmak.
153. Yüz görümlüğü.
154. Karıştırmak, sulandırmak.
155. Kabus.
156. Fesat.
157. Yoksulluk,düşkünlük.
158. Yiyen,yiyecek.
159. Hepsini almak.
160. Döverek inceltmek.
161. Ezmek.
162. Batırmak,daldırmak. 
163. Bela,şer.
164. Düşmanlık.
165. Meşhur olamak.
166. Mallar,servetler,mülkler,toprak.
167. Üstünlük.
168. Dolaşımda,elden ele dolaşan.
169. Sedir ağacı,çınar ağacı,ulu ağaçlar.
170. Tolga.
171. Ara bulan.
172. Düzenleyen,tertip eden.
173. Kaydetti.
174. Kitap yazdı.
175. Şerefli. 
176. Şerefli ölüm.
177. Gök gürültüsü.
178. Kin güttü.
179. Korktu,korkuttu.
180. İnsan topluluğu,kalabalıklar.
181. Akıllılar,dahiler.
182. İki yüzlüler,dalkavuklar.
183. Cömert, eli açık.
184. Diyetler,kan paraları.
185. Süslemek,desenlemek,bezemek.
186. Yeşertmek.
187. Güllük gülistanlık etmek.
188. Hiç kimse.
189. Diyare.
190. Millet.
191. Mezhep.
192. Dine girmek, din edinmek.
193. Buzağı,ayva tüyü,havva.
194. Güzellik,letafet.
195. İkram.
196. Dedikoducu.
197. Pezevenk.
198. Yumuşak olmak.
199. Ar namusu bir tarafa bırakmak.
200. Deyyus oldu.
201. Hayvanı ram etti.
202. Yolu çiğneyerek düzeltti.
203. Çekirge.
204. Çok şey.
205. Gür otlak.
206. Hayırsız.
207. Durum.
208. Adet.
209. Kilise,manastır,ruhban.
210. Ormanlık,sık ormanlık.
211. Gümüş tepsi.
212. Dolu havuz.
213. Beyaz ekmek.
214. Uzun yol.
215. Öküz.
216. Beyazlık.
217. Işık.
218. Balarısı oğulu.
219. Tilki yavrusu,ayı yavrusu,küçük karınca.
220. Şişman ve bodur kadın.
221. Büyük memeli kadın.
222. Gücüne erişilmez insan.
223. Yüce tanrı.
224. Yargıç,hakim,hesaba çeken.
225. İpek,ipekli kumaş.
226. Sarnıçlar,hamamlar, zindanlar, mezarlar.
227. Koruyan,muhafaza eden.
228. Hıfz eden.
229. Cezalandıran.
230. Ödüllendiren.
231. Öğreten.
232. Unutturan.
233. Veren.
234. Alan.
235. Can alan.
236. Hayat veren.
237. Borç.
238. Bedel.
239. Zimmet.
240. Hak.
241. Onaylayan.
242. İnancıyla başbaşa bıraktı.
243. Temlik etti.
244. Selam.
245. İslam.
246. Hüküm.
247. Durum,hal
248. Din. 
249. Tedbir.
250. İbadet.
251. İman,inanç,takva.
252. Suçtan sakındı.
253. Saltanat.
254. Ceza.
255. Bağlılık.
256. Baskın çıktı,galebe çaldı.
257. Tevhid.
258. Kanun.
259. Tanrı’nın birliğine inandı
260. .Kulluk etti,kul edindi.
261. Sahip.
262. Sahip edindi,sahip oldu.
263. Dinamo.
264. Dinamit.
265. Horoz.
266. Vadeli borç.
267. Vadeli borç verdi, vadeli borç edindi.
268. Hız yaptı,koştu,izinden gitti.
269. Hareket ettirdi.
270. Durdurdu.
271. Üstünü örttü.
272. Isınmak.
273. Isınacak giysi giymek.
274. Büyük iş.
275. Çalışmak, çabalamak,gayret etmek.
276. Miskin hastalığı.
277. Sersem hizmetkarlar.
278. Kıskançlık.
279. Dermansız hastalık.
280. İç hastalığı.
281. Zindelik.
282. Gece ile gündüz.
283. Üst dudak oluğu,bıyık
284. .Postane,postacı.
285. Ansiklopedi.
286. Seçim bölgesi.
287. Hırsız.
288. Çalan.
289. Gönül alan.
290. Birbirini aldattı.
291. Adet edindi.
292. Kovdu.
293. Canlılar,hayvanlar. 
294. Yüz çevirdi,karşı koydu.
295. Asıl,esas,kök.
296. Ekabir.
297. Kirlendi,kirletti.
298. Tüccar.
299. Seferde olan.
300. Hizmetçi oldu.
301. Bol yağış getirdi.
302. Burma bilezik.
303. Süslü oyuncak.
304. Nakışlı giysi.
305. Dünya.
306. Sebatsız insan.
307. Evlendi,haneye girdi,saadet buldu.
308. Temsil,temsil etti.
309. Erdi,ulaştı,vardı.
310. Vekil oldu.
311. Adına konuştu.
312. Sustu.
313. Öldü.
314. Tiyatro oynadı.
315. Opera,tiyatro.
316. Çocuk yuvası.
317. Cennet.
318. Darphane.
319. Encümeni Daniş.
320. Dar-ül Ulema.
321. Akademi.
322. Okul,mektep.
323. Müftülük. 
324. Mahkeme.
325. Kütüphane.
326. Ahiret yurdu.
327. Memlük olunan yer,memleket.
328. Davulcu,ney çalan,üfleyen.
329. Toy,düğün,eğlence.
330. Yontan,yaratıcı,tanrı.
331. Halik olan,tanrı.
332. Halk,ahali.
333. Gümrük.
334. Hudut.
335. Haddini bildi.
336. Sınırını çizdi.
337. Kendi bildi,bildirdi.
338. Yarayı sardı.
339. Seslendi.
340. Sanatını icra etti.
341. Hünerini gösterdi.
342. Birbirini oyuna getirdi.
343. Koltuğunu kaptı.
344. Elindekini vermemek için çırpındı.
345. Gizledi,sakladı,savundu.
346. Oyaladı,savsakladı,geciktirdi.
347. Reddetti. 
348. Rekabet etti.
349. Dakik oldu.
350. Ayrıntılı hesap gördü.
351. Neşeli neşeli yürüdü.
352. Neşelendi,neşelendirdi. 


●●●
En alt makamda görevli kamu personelinden devlet başkanına kadar tüm yetkililerin bilmeleri öncelikli ve de zorunlu ‘ özbeöz belirgin bir var oluştan’ haberli olmaları durumunda, başarılarındaki maksimum kazanım vazgeçilmez olur. Peki, nedir bu gerçeklik?
●●●


                                                                          ASKER


Asker: Erbaş.  Başıbozuk.  Çeri. Zabit.  Erat.  Soldat.  Nefer. Er.  Çeteci.  Komutan.  Alaybeyi. Teğmen, Astsubay Subay, Çavuş.  Birlik. Gerillâ. Garnizon. Savaşkan. Zıpkın. Oğuz. Makbul. Esaslı. Değme.  Seçkin  Mümtaz.  Düzgün. Düzenli. Köklü. Özenli. Sağlam.


Er:  Erkek.  Müzekker.  Herif. Adam. Bay. Oğlan. Asker.  Nefer. Başeski. Şövalye. Erbaş. Savaşçı. Baltacı. Başıbozuk. Soldat. Eş. Harem. Çift. Koca.  Efendi. Yeknesak. Birörnek. Eloğlu. Ayal. Evdeş.  Yiğit.  Koç.  Fedaî. Dadaş.  Gakkoş.  Bahadır. Aslan. Serdengeçti. Cesur. Koçak. Kabadayı. Kahraman. Ermek.  Bey.  İnsan.  Sevgili. Ağabey.  Beyefendi. Baba.  Erkeksi.  Dayı. Çeteci. Birlik.  Savaşkan.  Aynı.  Helâl. Cesur. Yardımsever. Yurtsever. Yeniyetme.  Dürüst. Hakşinas.  Civanmert.  Faziletli.  Mert.  Doğrucu.  Hilesiz.  Nezih.  Namuslu.  Nitelikli.


            Kudret ve kuvvet. Zalimlere karşı zafer. Kadın için koca, evlat için baba, aile içinde evin direğidir er kişi.


KAYNAKÇA


1- Hasenat5-Kuran-ı Kerim Mealleri
2- Osmanlıca Türkçe Lügat – Mevlüt KARACA ‘Hisar YAYINEVİ’
3- Türkçe Sözlük- Türk Dil Kurumu YAYINLARI
4- Kanar Arapça Türkçe Sözlük – Prof. Dr. Mehmet KANAR ‘SaY’
5- Microsoft Word Sözlüğü

( Devlet başlıklı yazı kemalat tarafından 5.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.