Online Üye
Online Ziyaretçi
Bu mümtaz memleket yönetim açısından hala tam olarak aklı selimin atmosferine tam girmedi. Meclis tartışmasını hatırlayın terör sorunu gibi bir sorun tartışıyor Mecliste Başbakan yok, bir sonraki gün tartışma yapılırsa Başbakan da katılabilecek ne yazık ki MGK toplantısı var diye böyle önemli bir gündem maddesi Başbakansız, İçişleri bakanı olmadan tartışılıyor.
Bu memleketin başına gelen Pişmiş kellenin başına gelmemiş.50 yıldır Anadolu Baharı hedefine varmak için bir mücadele içindedir, başarmaya ramak kalmışken Kader-i İlahi her bir şeyi lehyine çeviriyor.
Buyurun barıştan yana olduğunu iddia eden bir Hükümetin, her geçen seçimde oylarını arttırması.
Kayda değer bir oranda Kürt vatandaşlarımızın oylarını alan BDP’nin mecliste bulunması,
PKK’nin vahim saldırısından sonra nitelikli bir operasyonla bir kınsımın PKK militanlarının etkisiz hale getirilmesi ve kahir ekseriyetinin sınır dışı edilmesi.
Van depremindeki birlik beraberliğin tescillenmesi, vatandaşın duyarlılığı ve sevgi çemberinin Anadolu sathını istila etmesi,
Hükümet ve muhalefetin duyarlı, yararlı, birleştirici bir yaklaşım sergilemeleri
Yakın zamanda polis kocasını Van’da kayıp eden hanım efendinin dört elle yardıma sarılması ve televizyon aracılığıyla “ben yardım için elimden geleni yapacağım, herkes bilsin ki kocamı Kürtler öldürmedi” diyor .
Yanı hangi nedene, hangi yöne bakarsanız bakın tüm yollar barış ve huzur diyor birlik beraberlik diyor.
Artık laf-ı güzafa yer yok zaman vatandaşın bu manevi sesine kulak verme zamanı aklı selim çerçevesinde anayasal düzenlemeyle barış ve huzura katkı zamanı ülkemizi basit soyut politik tartışmalardan kurtarıp zamanımızı eğitime, yatırıma, ekonomiye ve dış siyasete verelim.
İşte tam zamanı diyorum.
Yapılması gereken ilk iş anayasa l düzenlemeyi beklemeden siyasi içerikli makul bir genel af çıkartarak; kimin neye göre suçlu olduğu bilinmeyen bu karanlık süreçte bir barış ve umut kapısını aralamak. Bu vesileyle KCK davasında da şartlı tahliyelere de bir yol açmak. Dağdaki gençlerin hayata kazandırılması için bir fırsat oluşturmak,
İnsan onur ve şahsiyetine dayalı hak ve özgürlükleri birinci elde koruyan vatandaşlık kavramını yasanın merkezinde oturtan barış huzur ve mutluluğa kaynaklık edebilecek bir anayasal düzenleme lazım.
Halk akademileriyle nitelikli vatandaş yetiştirme adına sürekli eğitim kavramı içinde halkı aydınlatıcı bir programla beşeri sermayemize kalite katmak. Bu vesileyle devletin imkânları vatandaşı için vardır imajını uyandırmak ve halka güven kazandırmak.
Ayrıca canlı cansız beyaz ticareti yapan, yer altı dünyasının patronu olan, devlet kademelerindeki rüşvet çarkını döndürerek bürokrasiyi lehyine çeviren, hırsızlık şebekelerini yöneten kimseleri de umutsuz duruma getirecek kadar uyarmak lazım, kağıt üzerinde yasaların uygulanmasıyla bunlarla başa çıkılmaz. Çünkü piyonları iş yapıyor.
Hiç bir şey yapamıyorsak bari bunları deşifre edelim.
Bu ve benzeri çalışmalarla daha iyi günlere diyor, herkese başarı huzur ve mutluluklar diliyorum.