1 Refah Nedir?

Refah, ferah, müferrih  yakın anlamlı kelimeler olup insanın dünyevi ve ührevi  saadeti ile ilgili nitelendirici kavramlardır.

Dünyaya bakan yönüyle bir yandan hayatın parasal yönünü  anlatırken diğer yandan da kişinin ruh dünyasını ,gönül keyfini anlatan kavramlardır.

Aslına bakılırsa bireyin gönül dünyasında huzur yoksa insanın hayatta ferah bulması kolay değildir.Dolayısıyla insanları doğru davranışlar adına eğitirken asıl ruhuna terbiye gerek ,ne acıdır ki insan oğlu tanımakta pek başarılı olamadığı ruhu kendi yöntemleriyle tedavi ediyor ama nafile. Siz hiç aklı dengesi bozulan kimseye psikiyatristlerin tedavi ettiğine şahit oldunuz mu? Ben duymadım çünkü teşhiste yetersiz olduğu için tedavisi de cevap vermiyor.

Demem o ki, kanaat, sevgi, şefkat gibi kavramlar insanın refah ve huzuruna katkı yapar, yapıyor.

Biz insan olarak yer yüzüne hoplayıp, zıplamaya gelmiş mahlukat grubundan değiliz.Belli bir süreliğine hayat imtihanını kazanıp, bir üst makama  cenneti alaya Hak Te’ala’nın rızasına layık olduğumuzu ispat etmeye gelmişiz.

İnsandaki duygular, nefsani arzular için bu dünyanın nimetleri cevap veremiyor.İnsan olarak helal dairedeki payınıza razı olmayıp haddinizi aşanlar bu geçici hayattan da mutluluk kazanmadıkları gibi Yüce Allah’a karşı da mahcup gidiyorlar.

Bazı dünya ülkelerinden örnekler verelim.

Ameri 11 trilyon ouro borcu var yıllık hasılatı 3 trilyon 500 milyar ourodur.Bunun anlamı şudur ABD’de inanılmaz bir israf var ve gittikçe hayat dengeleri bozulacak, iflası an meselesi.

İtalya’nın borcu milli hasılasını dört katı, Yunanistan’ın borcu  üretiminin üç katı çık çıkabilirsen bu israf afetinin hortumunda!.. şimdiye kadar nasıl dengeleri bozulmamış hayret!...

Ben,TASAM’ın  81 il çalıştayı adıyla çalışmalarını sürdürdüğü 20023 itibariyle itibariyle dünyanın durumu ve Türkiye’nin bu yeni dünya içindeki yeri ve rolü içerikli bir panelde bir nükleer enerji profesörüne sorduğum soru üzerine  dakikalık bir değerlendirmeden sonra dedi ki , eğer dünya Avrupa Birliği standartlarında yaşamak isterse bu dünyanın nimetleri yetmez ikinci bir dünya lazım, eğer Amerikalılar gibi yaşamaya çalışsa üç dünya daha lazım.

Peki bu haktan reva mı? Bunu yapmaya birilerini sömürerek bu israf dolu hayatı sürdürmeye ne hakları var? üstelik bu uğurda gerektiğinde binlerce on binerce insanları bile ne yazık ki öldürüyorlar.  

Peki  dünyanın bu kargaşası sürerken Türkiye neden normal bir ülke izlenimini veriyor, büyüme görüntüsü  hissettiriyor. Bir istikrar havası estiriyor.

Bu iki yönlü  bir başarıdır biri Hükümetin halka verdiği güven ikincisi de vatandaşların kahir ekseriyetinin kanaatkar olması.Yani  vatandaş ele güne muhtaç olmadan onurlu bir yaşam sürdürebiliyorsa yatta katta yazlıkta kışlıkta gözü yok, aç ve açıkta kalmadıkça hamd ediyor şükür ediyor. Asgari ihtiyaçları temin edilmese dahi devletin yakasına yapışma gibi bir gayesi yok.

Doğrusu böyle bir özelik “oh ne ala, böyle vatandaş dostlar başına” desek de aslında günümüz vatandaşlık kavramı açısında kısmi bir kusur da sayabilirsiniz.Kardeşim Hükümetin hantallığını da israfını da takip etmeli ona göre haklarına sahip çıkmalı vatandaş. Üretmek öyle kolay bir şey değildir birileri Hükümeti dürtmezse ne diye ekonomik dengeleri ayarlamak, hazineye bir şeyler katmak için gecesini gündüzüne katarak çalışsın değil mi?

Yani her vatandaşımızın oturabilecek kadar bir evi bir de arabası olmalı bu onun hakkıdır.Ama  bu ev ve arabanın maliyeti (50-100) aralığında kalması şartıyla.Devletimiz  vatandaşına bu düzede hizmet vermek için çaba harcamalıdır. Fakat birileri Diyarbakır’da bir trilyon iki yüz milyarlık arabaya binerse vatandaşın hayat standartlarını yükseltmek, adil bir dağılım yapmak kolay değildir.Bu tür durumları kontrol etmek de Devletin görevidir. Yani birileri “benim param var, ben istediğimi alır istediğimi satarım” diyorsa memlekete kolay kolay huzur gelmez.

Türkiye’nin her yıl meclisten onay alan bir bütçesi vardır bu bütçeden birileri ayda 50 milyar kaparsa bir diğerine de ancak 500lira düşer hatta düşmeyebilir de değil mi? Demek ki mesele ruhen terbiye edilmiş  vatandaş yetiştirmekte yatıyor.Manevi terbiye, manevi terbiye.

Benden söylemesi

selam ve dua ile  

 

 

 

( Refah Nedir? başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 15.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.