Kekremsi düşler, güne bağdaş kuran hüzne muhalif…

 

 

 

 

Yarım kalmış gülüşler:

Aşkın revnak kozasında saklı şair.

Meylettiği huzur

Meylettiği rüzgâr

Peçesinde saklı gizin izi

Savruk hecelerden ördüğü takkesi

 

Mevsim bir inilti

Sevgi saklı her zerresinde yoktan var edene taptığı

Nasıl da aşikâr

Her vakit O’na koşan

Renklerden siyah içinde saklı nizam

 

Bir öğreti bir hasreti

Kefen bezi bildiği günü ve ömrü

Ve haset olanlardan uzak

Cılkı çıkmışken cihanın

Sözcüklere tutsak

Sevdası,

Mihriban’ı

Gönül gözünde köpüren bir deniz

 

Sevginin ve kalemin ihbarı ihtimamı

İkaz ettiği ölü nefsi

Nefesini verene değin görevde ve içtimada

Ve nöbette

Yeter ki solmasın annesinin yüzü

Varsa yoksa yüz görümü

Bir hüzünde

Kolaçan ettiği kadar önünü arkasını

 

Renkler solgun

Gökse kibirli

Sözcükler yorgun

Şahikası şairin içinde saklı kubbeyi

Şiire banıp da yediği içtiğini

Hüzünse revnak bir döngü

Sadece Rabbi şairin tek muhabbet ettiği

 

Geçkin hayat

Solgun gök kubbe

Sadık olduğu kadar iman gücüne

Meylettiği yarın ve umut ve huzur

Ve aşkı kürediği

Doğduğundan beri

Saklı tuttuğu çocuk yüreği

İltimas geçen kedere

İnzivada geçen koca ömre

Verip veriştirdiği ne ki?

 

Yandığı kadar şair

Yaktığı kâğıdı

Kırdığı kalemi

Bir kör düğüm ki

İçinde saklı kaygıyı

Bertaraf etmenin tek yolu

Elbet sığınak bildiği yüce Rabbi ve kalemi

 

Şahlandıkça gün ışığı

Kordan heceler ördüğü

Sustukça varlığı

Varsa yoksa şiirleri

Sessizliğinin yankısı

Yâdı

Dünü

Ömrü

 

Taslaklarda saklı hayatlar kuramdan kurama geçiş yapan

Pratikte soğuduğu kadar elleri

Örtündüğü ise şiiri ve gizemi

Bahşeden mademki Tanrı

 

Öteki beriki

Sondan bir evvel yakın durduğu kabri

Gün ışığı ve gecenin karanlığı

Nasıl ki tezat birbirine

Sevdiği kadar umudu saklı tuttuğu

Kalesinde

Kalemin hızı

Ölümün çağrısı

Hükümranlığında Mevla’nın

Şiirlerinin de dibi yandı mademki

Matemi ile örtüşen mabedi

 

Her kıyıldığında içi

Aralıksız kıyama durduğu tek gerçeği

Ve beklediği yarını

Umudun korunda esen rüzgârı

Nasıl ki kendi gibi bildi insanları

Her halükarda başı dik

Her ihtimalde çıktığı yokuş nasıl da dik

Diklemesine sapladığı kalemi

Kâğıdın kanayan dokusu

Sarmalında hüznün Rabbi iken tek dostu…


( Sarmalında Hüznün Rabbi İken Tek Dostu... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10/14/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.