Peygamber(a.s) buyuruyor,”iki günü bir olan aldanmıştır” buna inandığını dilleriyle ikrar eden birçok kesim birçok kurum ya yerinde sayıyor ya da geriliyor. Sayıları bir hayli fazla da ben buna üç örnek vereceğim.

Valilik İnsan hakları komisyonu,
İl Milli Eğitim Müdürlüğü,
AK Parti Diyarbakır teşkilatı,
Daha niceleri var ama bu kadarıyla yetinelim şimdilik.

Diyarbakır gibi bir çok insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir ilde maalesef bu konuda bir gün basın huzurunda bir konuyu ele aldığını görmedik, haydi diyelim basına çıkıp şov yapmak bize yakışmıyor desinler, peki bir gün halka açık medya huzurunda faaliyet raporunu açıklasınlar bari o da yok peki devlet ne diye bu komisyonu kurmuş, aldatmaca mı yoksa Ankara’nın bu amaçla insan haklarını iş olsun diye ele alacağına inanmıyorum bu tamamen görevlendirilen kimselerin beceriksizliğinden kaynaklanıyor. Bir gün ziyaret ederek yüz yüze birkaç soru sordum, kaygıyla endişeyle cevap verdikleri gibi ayrıca “bize müracaat edenleri değerlendiriyoruz” cevabını almıştım. Hangi devirde yaşıyoruz. Artık mazlumun kapısına bizim gitmemiz lazım, sorunlarını yerinde dinlememiz lazım, zaten yükü ağır, hayata küskün, umudu kırılmış vaziyette bunu düşünürken beynim sıkıntıdan uyuşuyor.

Klasik bir tarzla evrak üzerinde İl Milli Eğitim idare ediliyor, kayda değer bir vizyonu andıracak, stratejik bir plan da sahada gözükmüyor maalesef. Bazen bir medya mensubu edasıyla toplantılarına katılıyorum çok umut verici şeyleri dile getiren kimi yöneticiler oluyor ben de “oh ne güzel galiba bunlar artık kale alınır ve eğitim öğretimin kalitesi artar”, ama ne çare valiliğin çok ilginç bir tespiti var “yaptıkları iş bir müdür yardımcısının atanması için sabah yazı onaya gelir öğleden sonra da özür dileriz başka birini atamak istiyoruz” şeklinde boş işlerle uğraşırlar.
Hizmet içi çalışmalarına gülen gülene, ne anlatan memnun ne de katılan göz boyama, iş icabı ve öğretmen kalitemizde kalite adına bir ilerleme yok eski tas eski hamam,
Okul Yönetim Gelişim Ekibi diye medeni bir oluşum var ,yedi okuldan birinde işlemiyor,kağıt üzerinde kurulmuş,Halbuki işlevsel bir duruma gelirse yönetim çok rahat edecek, okulun çehresi değişecek, bu durum okulun başarısına da yansıyacak ki asıl amaç da budur zaten.Bir ara OGYE kitabını okumuştum o kadar güzel şeyler içeriyor ki hayran kalmamak elde değil,Bakanlığımız da okullarda bunun kale alındığına inanıyor.Mala méné!..Bir ara merak ettim yedi lise müdürünü aradım bu kitabı okuyup okumadıklarını sordum maalesef hiç biri okumamıştı.
Strateji adına bir şey yok kağıt üzerinde bir hazırlık var ama okulda uygulanmıyor neden? çünkü bilen yok bir sürü toplantılara çağrılan idareciler, bunun için bir araya getirilip konunun önemi anlatılmıyor,okullarda bir çalışma yürütülmüyor.
Eğitim Ortamında Şiddetle mücadele eylem planı çok ağır aksak gidiyor,her ilçe kendine göre bir şeyler yapıyor ama keşke Bakanlığın bizden istediği çalışmalara ağırlık verseydik daha verimli işler yapardık bakanlık personeli artık eski personel değil gerçekten kendini yeniliyor,ulusal seminerlerle de camiasını yetiştirmeye çalışıyor ama koca koca adamlar dersten kaytarıyor ,sözüm ona devamsızlık hakkını kullanıyorlarmış!...Bu hal yine beyin hücrelerimi kemiriyor.

Hükümetin temsilcisi durumunda olan Ak Parti İl ve İlçe teşkilatı kendi kendine iş yapıyormuş gibi kendini teselli ediyor ama bu Başbakanın vizyonu karşısında çok sönük kalıyor,halktan kopuktur. Basit bir misal vereyim beş dönem siyaset akademisi verdi ilimizde çok güzel bir çalışmaydı. haftada bir sıra ile akademiye katılanları bir araya getirip öz eleştiri yapamaz mı? Ortak akıllarından yararlanamaz mı? Yapılacak çok şey var ama galiba bundan önemlisi yok.Kendi içinde bir sosyal münasebet geliştirmiş ,ama çok yetersiz,zamanınızın çoğunda etrafındaki insanlar aynıysa yerinde sayıyorsunuz demektir.Örmek mi istiyorsunuz alsana çarpıcı bir örnek,Bizim iki ayda üç taziyemiz oldu partiyi iki sefer aramama rağmen gelen olmadı, bu bir siyasi oluş için,iktidarda olan bir parti için eksiklik değil mi?Eksikler saymakla bitmez bütün bunları düşününce bu sürecin yavaş gittiğini hissedip halsız düşüyorum

Bundan dolayı üretken beynim uyuşuyor diyorum. Düşünen insanlara Allah Yardımcı olsun diyor, herkesi düşünmeye davet ediyorum. Çünkü “düşünmek ibadettir”.
Selam ve dua ile…
e.kaya
( Üretken Kafam, Uyuştu başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 6.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.