1
Yıkamakla aşınmıyor gözyaşı;
Efkârın asılı olduğu duvarların
Tali bir çıkış bulduğuna dair ihbar
Edilesi düşlerin de recmi:
Zamanın yakasından düşmeyen pişmanlık
İşin aslı astarı
Şeffaf bir sitem varla yok arası.
İmzadan arınmış satırlar
Yana yakıla gidişatın tetikleyici
belki
İz sürdüğümüz yörüngede konuşlu
Sayısız gezegen
En çok da içindeki yalnızlığın uydusu
Sair hece kırpmakla kınamak arasında
Mürşit bir tembellik
Pembe beyaz yakasında şehrin
Nöbete duran asalet
Simsarı belki yorgunluğun
Suya yazıp da ismimi unutulduğum.
Köhne bir yakarış mimleyebilir
evreni;
Sinesinde kâh gün ışığı
Kâh unutulmuş eşyalar
Varlığın idamesi bazen peşin ödenen
sitayiş
Kanadı olsa bile neye yarar düşlerin?
Taradığın saçlarına dolan akların
Bile bir namusu var
Olmasın mı kazan kaldıran duyguların inkârı?
Kimine göre gereksiz;
Son sürat yakın durduğumuz ölümün
Tetikleyicisi bunca hüzün mü delalet
Arka yakasında ömrün
Baştan ayağa vazgeçiş
Suların durulacağı hangi iklimse
Bayat ekmeğin bile değil mi ki kutsal
tadındaki
Rahmet?
Beynamaz olmak neye yarar?
Önce yaratı sonra insanlığın mı inkârı?
Su götürmez ne çok gerçek
Dolunayda saklı sırlar
İki gözün arasındaki mesafe
Şüphenin bile erdiği zirvede
Neye yaradı sevginin iz sürdüğü o
eksen
Muhalif kim ise sebatla yarışan
Kanamalı bir cesaret:
Azımsanan bir öğe olsa olsa.
Gizli öznesinden rahatsız kim ise
satırların
Ayyuka çıkmadı mı telaşım?
Sevgiden yana tüm maruzatım:
Bir iklim değişir bir de insan madem
Acısından yüzünü buruşturan hangi
gölgeyse
Tutsun elimden ya da boş versin
Terk etsin bedenimi:
Yanlı yansız öğeler atışırken
Göğün teninde saklı bulutla
Bu elbette sevginin infazı.
Hatırşinas bir lanet
Zikrine yakın fikrinde dervişin
Elbet sonlanacak her yeknesak kaygı
Ölümle yaşam arasındaki bağı çözmeden
Tanrı.