Soruyorum,
Sayın hocam Tarım-Orman konusunda fikrinizi alabilir miyim?

Bay vatandaş:

Elbette siz sormaya değer buluyorsanız mesele yok,
Hayatın ana unsurlarından ikisi;Dolayısıyla sahip çıkılmalı,geliştirilmeli,değerlendirilmedir,nasıl mı? Efendim yapılacak en önemli şey tarımla uğraşan insanımızı eğitmek,orman köylüsünü aydınlatmaktır.
Bilgilendirmenin önemini ifade etmeye katkı yapacak bir misal arz edeyim:Eskiden Orman memuru, meşe ağaçlarını kesip odun olarak satmak için şehre getiren kimseleri cezalandırırken ,odunu taşıyan arabayı trafikten men ederken, bayağı içerleniyordum o toy aklımla,sonradan okuduk bir şeyler öğrendik bir de fark ettik ki orman kalemdir,kağıttır oksijendir yağıştır daha bilemediğimiz nice yararlı şeylere kaynaklık ediyor.Bu aşamadan sonra artık kendim ormana sahip çıkıyorum,faydalarını anlatıyorum.Dolayısıyla bilgilendirmek esastır bilinçlendirme kaçınılmazdır,birilerine bir şeyler öğrettikten sonra dönüt beklersiniz,Bizim milli eğitimde bazen oluyordu böyle şeyler Efendim “Zümre çalışmalarını yapın”,nasıl yapılıyor bilen yok,”Proje yapın” nasıl yapılıyor bilen yok….

Tarım Orman nasıl verimli hale gerilebilir bilen yok, “eski tas eski hamam”.İnsanoğlu bu dünyaya “taş üstüne taş koymaya” ,Yaratan’ın buyruğu çerçevesinde yaşamaya gelmiş.Bu dünyayı nasıl ki atalarımızdan devir almışsak daha iyi bir şekilde torunlarımıza bırakmalıyız ki ruhumuz fatihadan duadan yoksul kalmasın.

Ülkemizde on binlerce Ziraat mühendisi ve orman mühendisi var bunları zaman içinde kadroya almaktansa seminerlerden geçirerek mevsimlik sözleşmeyle görevlendirmek lazım bu memlekette 657 ya da benzeri bir yasaya dayanarak devlete bağlananların çoğu hem verimsiz hem de korkak oluyorlar.Halbuki kısa kısa kurslarla değişik alanlara uzman yetiştirirsek bağ bahçeden tarladan orman ve ovadan çok çok daha fazla verim elde edeceğiz.

Nerdeyse çeyrek asır tarlalardan buğdayın iki çeşidi arpa nohut ve mercimek bazı yıllarda da zegerek tarzı hububat ekip biçiyorduk, en verimli yılında bire 10-12 veriyordu halbuki bire 20-25 veren buğday hububat şu anda ekip biçiliyor,tarıma destek veriliyor ama çiftçi bu desteği tarımın lehyine kullanmasını beceremediği için alıp yiyiyor,tarım toprak analiz laboratuarları kuruldu hile hurda yapılıyor.Acaba tarım insanını % kaçı bir avuç toprağın yetişmesi için bin yıl geçmesi gerektiğini biliyor? Maalesef ya tarımın yanında hayvancılığa ne demeli yani hangi açıdan olayı ele alırsak elimizde kalan “ah ah”tır.

Yani devlet şunu bunu yapsın, aş iş bulsun demiyorum ama vatandaşını bilgilendirsin kendisine rehberlik yapsın köpek balığının çoğunlukta olduğu bu hayat denizinde imdadına yetişsin, bunu yapmıyorsa devletliği ne işe yarar?

Ben bir ara bir işletme açmıştım, maliyeci geliyor bir hava, mali polis geliyor iki hava, mevzuat hazretleri içine boğulup kaldım yol gösteren yok, devlet memuruna soruyorum burnu bir karış havada halbuki işletmemin amacı kazanmaktan çok kazandırmaktı ama anlatamadım, gelen giden ceza yazıyor.Ne yazıkki benzer bir muameleyi de tarımla hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza yapıyoruz, orman köylüsüne yapıyoruz.
Bunun asıl çözümü, vatandaşa saygı duymakla mümkündür vatandaşın hizmetkarı olan devlet memurlarına, devlet nasıl anlatıyorsa anlatsın artık.

Memurun devleti mahcup etmeye ,kıymetten düşürmeye, devlet millet arasını açmaya hakkı yoktur. O kadar!... benim acizane kanaatim budur.
……………………………………
e.kaya
( Röportaj-7 başlıklı yazı Eyüphan KAYA tarafından 1/6/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.