gel, içeri geç
ben de tam herşeyi arıtabilecek bir yağmur düşlüyordum
kiri, pası, omuzlarıma yığılan reşit yaşı
işi, gücü, sorumlulukları...
anaç, sıcak bir elin özlemi var saçımın dağınıklığında 
ondan taramadım.
biraz da kahvem var, istersen birlikte düşleriz
her çocuğun becerebileceği kadar 
beceriksizce sırıtarak
bacaklarımızı telaşlandıracak değil
heyecanlandıracak bir yağmur...
                                                          düşünsene


inziva kapıları vardır insanların
bilir misin? bunun gibi, 
bunlar gibi
sancıyan, gıcırdayan
hiç çalınmadığı halde
hep içeriden açılan
güpgüzel ölen sarışın bir bahçe manzaralı

sana hoşgeldin derdim fakat
çalıntı mimiklerimi ele veren
bir ırgatın mahçubiyeti mesken yüzüme
bu sıra, çok doğru olmayıp 
az yalan olan tümceler gibiyim
bir yanımı eğip 
yalandan sırıtıyorum
her an bir şiire ufalanacak gibi kelimelerim


beni dinleme
her hecem biraz daha yalnız bırakır seni
vurup kapıyı gider
yastığının yaşına muhalif çocuksu motifleri
gülüşün bile katılaşır gülsen
şurada, günlükte birkaç mutlu anım var,
onları sığdırırım aramıza.
grinin milyon tonunda sevişip
beyazı unuturuz
burada bir başıma oturup
herşeyi arıtabilecek bir yağmur düşlemeliyim...
                                                                             sen düşleme




                                      emreyılmaz
2014
( Düş Hırsızı başlıklı yazı Emre Yılmaz tarafından 3.12.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.