Her şey bir ilkbahar akşamı başlamıştı
Yürekleri parçalayan bir fren sesi
Karaköy iskelesi müdavimlerinin nazar-ı dikkatine
Hasıl olmuştu.
O bedbin, o yorgun yüzler
Telaşeyle evine yetişmeye çalışan tipler
Pür dikkat kesilmişti
Sanki INCEPTION..

O an kimseden
Levrek olmuş otuz tl
Görmesini beklenemezdi
Oysa balıkçı
Nasıl da özene bezene yazmıştı
O küçük ama hayali büyük
Kızılcık dalı endamlı etikete.
Bugün tavan yapacaktı satışları
Yıllardır ertelediği düşlerine
Öylesine yakındı ki
Bir nikah yüzüğü parası çıkacaktı besbelli…

Ama o fren sesi yok mu ???
İçine mıçtı tüm hayallerin..
Amman Tanrım,
O ne ?
Okyanus Mavisi bir Land Rover
Durmuştu salaş restorantın kapısında.
Şerıtın hilmiton out idi artık
Böyle avam takılmak in idi.
Önce sütun misali bir bacak uzandı kapıdan
Yavaş ve ritmik
Ve otantik ve romantik,
Bir şekilde bastı kaldırıma.

Arnavut parkesiyle
Hepsiburada.com’un buluşmasıydı bu,
Divarese’di markası
Ama olsun,
Mağazadan alacak sorumsuzlukta değildi,
Yapamazdı bunu ülkesine,
Atalarından, büyüklerinden böyle görmemişti,
Morhipo açmıştı onun gözünü
İnternet ucuzdu.
Ardından diğer bacak gözüktü
Öyle ahenkli basıyordu ki yere
Rüzgar selam durmuş,
Boğaz raks ediyordu.

Etiler’in leydisi
Bir yardımlaşma yemeğine teşrif etmişlerdi,
Hayatının anlamını,
Biricik sevgilisini
Arabada bıraktı bir müddet için,
Ve fazla gecikmem dedi.

Meraklı gözler
Derin bir hayal kırıklığını müteakip
Devam ettiler yollarına,
Ne first hanımefendiydi arabadan inen,
Ne de tali olanı.
Kaderin garip bir oyunuydu bu ;
Alışkındı vatandaş son yıllarda
Bu otomobillerin profiline oturan bayanlara.
Oysa önde eskort görmüşlerdi,
Bilemezlerdi ki
Biri yurtiçi kargo nun
Bir diğeri pizza hattın servis boylarıydı.

Ama bu sefer yemedi
Bir sükut-u hayal hazanı
Düştü Karaköy gecelerine.

Kapı zorlanıyordu,
Neler oluyordu böyle
Ve içeri daldılar
Teyibi söktüler,
Alarm ötmedi
Torpidoyu boşalttılar,
Alarm öttü !!

Ve sirkeci karakolunun
Tarihi akustiğinde
Bir duvardan bir duvara
Dolaştı durdu bluetootlu sirenler,
Kimseler duymadı,
Oysa belliydi böyle olacağı,
Showtv defalarca uyarılmıştı
Adını koyduğumun dizisi
daha geç saatlere taşınmalıydı
Belliydi bir kaos olacağı.
Kimse feriha ile gülsüm ün o diyaloğunu kaçıramazdı
İnsanlardan bunu beklemek haksızlıkdı,
Gerçekten böyle bir zülum olamazdı
Ve olanlar oldu.

Ama hırkızlar uyanamadı bu hususa
Ve pılıyı pırtıyı toplayıp zıldılar..

MIRNAV çoktan sırra kadem basmıştı
Çok korkmuştu
Tir tir titriyordu,
Ne pis ne iğrenç sokaklardı onlar,
Banallik diz boyu,
Kedi cehennemi burası olmalıydı zahar..
Arabayı da bulamıyordu
Can havliyle kaçmıştı delicesine
Pustu bir köşeye bekledi,
Bekledi,
Bekledi,
Ve uyuya kaldı garibim.

Oysa nasıl da beklemişti bu günleri,
Dört numaranın misis mırnavıyla
Kayakçılık yapacaklardı,
bu onun ilk Mart ayıydı.

Etiler’in kedisi dam dam dolaşmazdı,
Orada adet başkaydı,
Veterinerler uygun çiftleri
Özverili bilimsel çalışmalarla belirler,
O soğukta kapı kapı dolaşıp
Bu kutsal görevi ifa ederlerdi.
Hediyesi birkaç bin avroydu.

Bir de Kedirabi kanunları vardı
Sahibesi tarafından da psikolojik olarak hazırlanmıştı,
Her akşam neyşınıl cografikten preymır taymda
Kedilerle çok özel saatleri izliyordu,
Akıllı kediydi Mırnav,
Esra Miyavla başbaşadan bir beklentisi yoktu..
Ve şu anda rüyasında başroldeydi
Ani bir kükremeyle uyandı.

Bir canavar vardı baş ucunda
Kedizilla mübarek,
Titrek bir sesle sordu
Siz kimsiniz ?

Ben MİYAVALEMDAR dedi,
Ve ekledi sen kimsin lan angut.
Testisli kediydi Miyavalemdar,
Görmüş geçirmişti,
Halden anlardı
Mahmutpaşa da yetişmişti,
Anası Gülhane parkının zilli boncuğuydu,
Babası da bab-ı ali den fırlama Usturamiyavdı
Müthiş bir sentesizin,
Sanatsal bir estetiğin ürünüydü,
Ez cümle delikanlı bir kediydi.

Mırnav anlattı bir bir başına gelenleri,
Biraz da alt ve üst kimliği hakkında bilgi verdi,
O ezilmiş ve dışlanmış bir Van kedisi değildi,
Kütüğünde vardı ama
Asıl olarak bir Ankara kedisiydi o.

Mırnavalemdar hislendi,
Zordaydı Etili,
Yabancısıydı buraların,
Serde düşene vurmak yoktu,
Tamam hadi takıl bana bu gecelik
Yarın ola hayır ola dedi.
Tuttular Mısırçarsındaki viranenin yolunu.

Bak sen burada kal bu gece
Acıkırsan dal bir sakatatçıya,
Korkma buralar da mekanım
Pist diyen olmaz sana
Zaten küllen kapanır dükkanlar birazdan dedi.

Ya ne yaparım ben bir başıma
Ham yaparlar belkim beni,
Vallayi korkarım diye ağladı etili..

Tamam lan gel,
Ama karışma hiçbir şeye
Ben yakaladığıma atlarım.
Sen de bekle,
Seyret,
Ne yaparsan işte,
Ama maydonoz olma.

Dam buz gibiydi,
Ortalık sessizdi,
İcraat yoktu,
Neredeee o eski günler
Kediler de bir tuhaf olmuştu artık,
Yediğinden mi,
İçtiğinden mi,
Sahibinin psikolojisinden mi,
Çevre kirlenmesinden mi,
Bir muamma işte bilinmez ??

Ya mırnav kardeş,
Vakit geçmiyor be,
Hadi laflayalım biraz,
Senin keyifler keka dır oralarda de mi ?

İyidir ne olsun,
Ortam sıcak,
Sahibem sevecen ve anlayışlı,
Özel sağlık sigortam var,
Ama çok yalnızım,
Bu üçüncü Martım,
Halen sevdiğime kavuşamadım,
Alt katımızda oturuyor
Tam dokuz kez teşebbüs ettim
Balkondan balkona atlamaya
Her seferinde çakıldım yere.
Ve tabii ki artık terk eyledim
Kaçamak yolları,
Riski göze alamam
Damdaki tedirginliğimde bundandır.

Oğlum manyakmısın sen
kafayı mı yedin ?
Kendini çizmeli kedi mi zannedersin ??
O bir şehir efsanesi lan
Şehir efsanesi..
Ne işin var damda dumda ?
Dal bir ara içeriye,
Şip şak
Bağla işi
İşlem tamamdır.

Ah bir bulsam girecek delik
Hemen dalacam içeriye de
Kapı baca kilitli.

Niye lan Etili,
Sizin oralar kültürlü yer be,
Medeni yer yani icabında,
Herkes de çok zenginmiş,
Sabahlara kadar da hayat devam edermiş,
Gelir durumu da çok yüksekmiş
Bol bol uygun zemin ve zaman olması gerek.

Ya sayın alemdar siz bunları nereden biliyorsunuz ?

Mıçarken öğreniyom ooolum ..

Anlamadım.

Bak şimdi,
Küçüğü her tarafa sallıyomda,
Sonuçta mekanımız,
Uluorta büyüğümü yapmam,
Bulurum bir yer ederim içine
Eee burada toprak moprak da yok,
Gazetenin üstüne ederim
Üstünü de gazete ile örterim.
Bizim buranın esnafı spor sayfası ile magazini didik didik okur,
Hatta saklar,
Yarın bi daha okur,
Kalanını da atar çöpe.
Ben hep ekonomi
Ve sanat sayfalarının üzerine mıçarım
İşte o ara takılıyoz biraz mecburiyetten
Enflasyon, resesyon
Vadeli işlemler borsası filan
Biliriz yani ufaktan,
Akademi ödüllerini de okurum
Çizmeli kediyi de oradan bilirim
Aferin lan Oscar almış…
Neyse demem o ki,
Ne iş oğlum bu,
Bu refah düzeyinde,
Bu güven ortamında,
Niye sizinkiler kapı baca kilitler,
Senin işe de taş koyarlar ?

Öyle değil işte sayın Alemdar,
Biz kimseyle görüşmeyiz,
Konuşmayız,
Kapımızı açmayız…

Hayat mı len buuuu?
Eeeee, elin şeyinde askersin o zaman her Mart ayında : ))

Maalesef : (( maauuuwwww mauuuuwwww ( kedice hüngür hüngüüüüür )

Bak lan
Valla harbi acıdım şimdi sana,
Senin şu künye münye
Zamazingo var ya,
Seni kesin yarın bulurlar,
Orda bişeycikler yazıyo
Besbelli numora falan var,
Bugün yaptın yaptın
Yoksa zooor senin işin ..
Bu gece sana kıyak geçcem..

Napcan ???? mırrrrrrrrrrrrrrrrrrrr ( kedice merak ve sevinç karışık bir duygu )

Ben tutcam sen yap ooolum.

Yaaa gerçekten miiii ?

Tabiii koçum,
Erkeklik öldü mü be.

Tamam tamam çok sevindim
Kondom var mı kondom.

La s…ittir git
Pişman etme adamı
Malmı sın la sen ?

Yaa kızma,
Yani ne bileyim
Dediydim işte öyle bi.
Tamam çok sağol,
Zaten kedirabi de hiç şansım yok.

Ne lan bu kedirabi ??
İkidir söylüyon.

Ya, kedirabi kanunlarından birini yaptınmıy dı
İşin kolay.
Bi dünya kediyle flört olanağın oluyor,
İnsanlar sana da dikkat etmiyor,
Her an serbestsin yani.

Merak ettim lan sosyetik kedi anlat bi bakiyim.

Ya zaten iki tane bu kanun,
Birincisi ;
Etilerde sabaha kadar açık bi
Marmaris büfe var,
Orda ayvalık tostu yiycen.

Nassıl yaniiii?

Ya sahibinin yanında olcan,
Ya da evden kaçcan,
Sabaha kadar o büfede bekliycen
Genelde üç gibi damlar artizler,
Hemen pozisyon alıp
Sırnaşçan,
Tekmeyi yersin anında,
Ossun yılmıycan,
Azim ve kararlılıkla sırnaşcan,
Bir ara magazin muhabirleri haşırttadanak gelirler,
Onlarla röpörtaj filan yaparlar,
İşte tam o anda yine sırnaşcan.
Seni hemen kucaklarına alırlar
Yedikleri tosttan verirler,
Kameralar filan da çekerler,
Belki dizi teklifi alırsın,
Belki röpörtaj uzar evlerine götürürler seni,
Kesin orada da bir dişi kedi vardır,
Ya da büfede bütün dikkatler senden uzaklaşır,
O anda başka kediler miyavlar sana
Yani hemen işi bağlayabilirsin.

“ hmmmm anladım,
Süper direkt bir ilişki,
Sen kesin bundan hemen sonuç alırsın,
Miiiiiyaaaav, miiiiiiyyyaaavvvv ( kedice kahkaha )
Oğlum köktenci Abaza olun len sen : ))))

Bi de öbür kanun var tabii,
Ama o hepden zooor,
Aynılarını politikacılarla yapcan,
Etilere pek uğramazlar kiii ?

Hahhh len Etilerin meterosu,
şimdi geldin benim alanıma,
Bizim buralardan hiç çıkmazlar,
Bir gün vekil,
Bir gün bakan,
Her gün buradalar,
Nöbetleşe gelirler.
Sabah kömür kamyonlarından anlarız,
Çuval çuval kömürler gelir,
Arkadan beyaz eşyalar,
Meydana bir kişi gidene bir torba kömür,
İki kişi gidene iki torba kömür,
Maaile gidene beyaz eşyalar,
Sülalecek gidene üçüncü köprünün altında dükkan,
Başka illerden transfer varsa
Akbil, köprüden geçiş kartı filan da var haa…

Ya anlamadım miyavalemdar kardeş ???

Ne var lan anlamayacak denyo,
Miting oldumuydu herkes meydanda
Hayat durur,
Ciğerciler bizim,
Balıkçılar bizim,
Hamiş memiş bizim,
Her şey free lan her şey
Kediland olur buralar.

Mimimiyeeev ( kedice aranan dişi sesi )

Ahaaa bulduk bi tane,
Hadi sen yap.

Tamam yapıyım ama bana bi söz ver nolursun.

Ne sözü lan ?

Bunlar aramızda kalsın nolur,
Her konuştuğumuz..
Kimselere anlatma,
Biz kediyiz ya
İnsanlar kızmasın bize.

MCU
( Bir İlkbahar Klasiği başlıklı yazı MCU :) tarafından 4.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.