Sınıfta yıl sonunda
Girdim çalışkanların arasına
Öğretmenimiz Ahmet Bontancı
Örnek gösteriyordu ara sıra
Gördünüz mü çocuklar
Çoğunuzu solladı
 
Okullar tatil oldu
Biz yine hayvanların peşine
Arkadaş olduk bir kaç kişiyle
Köyden fazla uzağa gitmiyorduk
Hayvanlar otlaya dursun
Akşama kadar çelik çomak oynuyorduk
Köyün altında ki düzlükte
Topun peşinden koşturuyorduk
Akşam oldu mu
Evin yolunu tutardık
Evin altında ki koca çeşmeden
Hayvanları sulardık
Hayvanların sesine
Anam kapıya çıkardı
Avazı çıktığı kadar bağırırdı
Hepsini birden salmayın
Sırasıyla salın
Herkesi yerine
Bağladıktan sonra
Gelin bakalım yanıma
Getirin bakraçları
O kadar çok hayvanı
Teker teker sağardı
Danaların emeceği kadar
Süt bırakırdı
Yine bizim karakız
Yaptı yapacağını
Sütünü bırakmıyor
Yavrusuna saklıyor
Anamda inat eder
Memesini asılırdı
Herhalde canı acırdı
O da anama inat
Tekmeyi sallardı
Böyle yapacağını bildiği için
Karakızı sağmayı
En sona bırakırdı
Anamın üstü başı süt içinde
Söylene söylene
Dışarı çıkardı 
Yan tarafta ki ahırdan
Yavrularının seslerini duyan
Yerinde duramazdı
Salardık danaları
Herkes anasını arardı
Ahırın içinde bir şakırtı kopardı
Oturursun bir kenara
Seyretmeye doyamazsın
Hepsinin ağızları
Köpük içinde kalırdı
Analarından ayırmak
İşin en zor anı
Bizim karakız öyle bir kızardı
Bağlı olmasa eğer
Kesin boynuzlardı
 
Damda ki hayvanların
Hapsinin ismi vardı
Anam yavrularını
İsmiyle çağırırdı 
Gece geç saatte
Yanlarına uğrardı
Kimseyi es geçmez
Başlarını okşar
Hatırlarını sorardı
Hepsinin durumu iyi ise
Anamın keyfine diyecek yoktu
İki koca güğüm sütle doldu
Sabah olur yine aynı fasıl
Danaları ayırmak için asıl bakalım asıl
Dışarıya çıkan hayvanlar
Zıplamaya başlarlar
Mutlaka birileri
Birbirine takışacaklar
Seni gavurun kızı diye
Anam bir bağırsın
Kavgayı bırakırlar
 
Çoluk çocuk hep birlikte
Durmadan çalışıyorduk
Çok kısa zaman içinde
Akıyordu her yana bolluk
Tencere dolusu yoğurt
Sabah öylen akşam
Taslara doldururduk
Doğra kuru ekmekleri
Kaşık sesleri ahenk olur
Karnımızı doyururduk
 
Köyde kalıyorsan eğer
Damda hayvan olacak
Parada çoktu değer
Eşya yoktu alınacak
Ayağında kara lastik
Bir pantalon bir gömlek
Koskoca yazı aşıracak
 
Evlerde tamir üstüne tamir
Daha sağlam olacak
Yetmiyor odalar
Ekleme yapılacak
Önümüz yine kış
Bir de okul başlayacak
Derenin boylarında
Yılgın ağaçlarından
Gidip odun yapacak
Kış boyu yakacak 
Bundan sonra evin içleri
Fırın gibi olacak
Maşinganın üstüne
Kestaneler konulacak
Kışın uzun gecelerinde
Mısırlar patlayacak
 
Bizim bu gürültülü hayatımıza
Yavaş yavaş komşularda
Ayak uydurmaya başladı
Yahu siz nasıl bir milletsiniz
Herkes bize şaşırdı
 
 
23.10.2010
 
Devamı gelecek 
( 338- Yayladan Köye İndik- 12 başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 23.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.