Hey can dostum Hayati Okur
Açtığın yolda kalmaz taş ile çamur
Koskoca dağlar bize düz olur
Git gidebildiğin kadar 
 
Çaldığın kalemin çentikleriyle
İz bırakıyorsun bütün yüreklere
Şu garip halimle aklım ermese de
Çal çalabildiğin kadar
 
Biliyorum varacaksın kurduğun hayale
Ne bulduğsan yollarda doldur heybene
Biri seslenirse dönme geriye
Var varabildiğin kadar 
 
Yolda var ise eğer bir dost yüzlüsü
Benim için farketmez şehirlisi, köylüsü
Hatırını sor unutma sözümü
Sor sorabildiğin kadar
 
Gün olur harman olur bir gün yolun düşerse
Dostların selamı getir başım gözüm üstüne
Şu garip aşığın viranesinde
Kal kalabildiğin kadar
 
Bir sen söylersin bir de ben
Devam eder gideriz kaldığımız yerden
Dolanmış yüreklerin ilmiklerinden
Çöz çözebildiğin kadar
 
Anlatacağım neler var duymadığın sözler
Ateşler sönüyor duman olmuş haneler
Memlekette cirit atıyor kan emen fareler
Vur vurabildiğin kadar
 
Herkes biliyor artık sağını solunu
Kimse çözebildi mi oynanan oyunu
Kurtaramaz olmuş kaptırdığı kolunu
Kır kırabildiğin kadar
 
Şu üç günlük dünyada Allaha kul olmak
Hakkımız değil mi insan gibi yaşamak
Kanayan yarayı birlikte sarmak
Sar sarabildiğin kadar
 
Aşktan, dostluktan yazamaz olduk
Saatli bomba gibi birbirmize kurulduk
İnan bana dostum çok yorulduk
Yor yorabildiğin kadar
 
Gelin hep birlikte birlik olalım
Geçmişine sünger çekip geleceğe bakalım
Savaştan değil barıştan yazalım
Yaz yazabildiğin kadar
 
Bu işin çaresini bulmazsak eğer
Bitmez kardeş kavgaları böyle devam eder
Vatan, bayrak uğruna ölmeye değer
Öl ölebildiğin kadar
 
Kim bozuyor kardeşlerin arasını
Biliriz elbet herkes savsın sırasını
Dağların başına şu garibin mezarını
Kaz kazabildiğin kadar
 
Söyletme beni yaram çok derindir
Geçit vermeyen dağlar bize vız gelir
Geri dönen namert oğlu namerttir
Kız kızabildiğin kadar
 
Bilirim kızmazsın bana tanıdım ben seni
Bu meydanda vardır daha niceleri 
Benim gibi sende Allahın selametini
Sal salabildiğin kadar
 
Huzurlu günler gelecek elbet
Sen o zaman şu garibi bir seyret
Helalinden şöyle çayı da demlet
İç içebildiğin kadar
    
 
23.10.2010
 
Hayati Okur kardeşimin günün şiirini okuduktan sonra tutamadım kendimi
Bir kusur işlediğsem çok özür dilerim
Yazacaklarımın sonu gelmeyecekti
Sabah ezanı imdadıma yetişti
Bundan öteye olmaz gayrı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
( 339- Muhabbete Çağrı başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 23.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu